• DOLAR 34.447
  • EURO 36.303
  • ALTIN 2837.002
  • ...
Kürdistan coğrafyasında şiddetin adı PKK
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Kürdistan coğrafyasında şiddetin adı PKK/BDP`dir
30 yıla aşkındır bu Müslüman Kürdistan coğrafyasında yaptığı katliamlarla, zulümlerle, imha ve yok etme politikalarıyla adından söz ettiren PKK/BDP, artık halk arasında bu coğrafyada şiddetin adı ve adresi olduğu kabullendi.
Şiddetle özdeşleşen PKK/BDP, artık hitap ettiği tabanına da kendini kabullendiremiyor. Her fırsata Müslüman halka ve onun İslami değerlerine savaş açan bu eli kanlı yapılar, her saldırıdan sonra kendi yalan medyalarıyla en üst düzeydeki yetkililer ağzıyla kendilerini masum, saldırdıkları yapıları suçlu olarak gösterip, dağ kadrolarını ve şehir eşkıyalarını sokağa çağırıyorlar.
Bu yaptıkları yalan karşısında tabanları da artık yeter hem onlara saldırıyor, hem de onları suçluyoruz diyerek tepkilerini gösteriyorlar. Tepki gösteren bu yandaşları saflarını değiştirerek saldırıya uğradıkları halde halkın maslahatı için sağduyu çağrısı yapan HÜDA PAR`a geçiyorlar.
Bunun en bariz örneği Diyarbakır`ın Lice ilçesinde yaşandı. Seçim çalışması kapsamında Lice esnafını gezen Hüda Parlılar esnaf tarafında büyük bir sevgi ve teveccühle karşılandı. Halkın bu yapıya olan teveccühünü gören eli kanlı PKK/BDP yapıları organizeli bir şekilde bulundukları BDP binasından çıkarak taşla, sopayla, satırla ve silahla saldırmaya başlamış.
Güya Lice halkını bu insanlara karşı kışkırtıp kardeş kanını akıtmaya çalışarak yine alışık oldukları şiddeti Müslüman Kürt halkının arasına koyacaklardı. Bunların bu sinsi oyunlarına gelmeyen Hüda Par camiası yapılan saldırıya rağmen tabanlarını ve kendilerine gönül bağlayan halkı sağduyuya çağırdı. Lice esnafı Hüda Par`dan gördüğü bu davranış karşında sevgileri bir kat daha artı. Bunu gören BDP Milletvekili Nursen Aydoğan ve Diyarbakır büyük şehir belediye başkan adayı Gülten Kışanak, hemen Lice`ye hareket etti. Lice`ye giden bu vampirler halkın Hüda Par`a olan direncini kırmak amacıyla araçların yakılması talimatı verdi.
Halkı Lice de sokağa dökmeyi başaramayan bu yapılar hedef göstererek dağ kadrolarını ve şehir eşkıyalarını sokağa dökülmeye çağırdı.
Bunların bu çağrılarını yeterli bulmayan S. Demirtaş, Hakkâri den şiddet çağrısı yaptı. S. Demirtaş, Hakkari de yaptığı açıklamasında Lice de Hüda par`ın neredeyse tek bir üyesi yok diyor. Esnafımız onların elini sıkmıyor, afişini almıyor. Onlar ise afişini almayan halkı tehdit ediyor diyerek halkı kışkırtmaya çalışıyor. Bu söylemle Lice halkına biz üyeleri yok diyoruz seçimlerde onlara oy çıkarsa sizleri de yakarız diyerek açıkça tehdit ediyor. Kendisini eli kanlı kandilin tetikçisi olduğunu unutan, bu Müslüman halka ‘İbneliği` kimlik diye dayatan, Kürt halkının kızlarını dağdaki mağaralarda karma eğitimine tabi tutan, Zerdüştlüğü Kürtlerin dini olduğunu söyleyen, Kabe Müslümanlar için ne kadar kutsal ise nevruzda Kürtler için o kadar kutsaldır diye Kürtlerin şiarlarını ayaklar altına alan, marksist sol örgütlü olan LBGT`leri (ruhsal bozukluları) Kürtlerin sırtına bindirerek siyaset sahnesine taşıyan, çözümü kandan, şiddetten ve gözyaşından ibaret görenler ve Demirtaş, yaptığı bu açıklamalarla adeta ateşe benzin döküyor.
Bugüne kadar gezdiği yüz binlerce evde İslam dan başka bir şey anlatmayan, hiçbir partinin aleyhinde konuşmayan, kendisine Molotof atanları da inşallah onları da ıslah edeceğiz diyen, seven veya sevmeyen, destekleyen veya desteklemeyen her kesin ve her kesimin iş yerini, evini, gönüllerini ve kalplerini açtığı, herkesin bu akşamda Allah rızası için bize de gelin dediği, STK`ların gelişinizle huzur bulacağız dediği, yetimin, yoksulun, fakirin, kimsesizin, ötekileştirmişlerin hasretle umutla beklediği bir yapıyı karalamaya çalışmanız halkı ne kadar inandıracaktır.
Küçük çaplı basın açıklamalarında dahi on binleri bir araya getiren bu yapı, bu halkı elbette yurt dışından getirmiyor bu halk bu illerde bu köylerde yaşıyor. Siz kabul etseniz de etmeseniz de HÜDA PAR bu coğrafyanın bir gerçeğidir.
Bu Müslüman halk artık ne söylemlerinize nede eylemlerinize itibar etmeyecektir. Sizlerin bu coğrafyada Müslüman Kürt halkının başına musallat olmuş, şiddetten, kandan, gözyaşından beslenen bir yapı olduğunu kabul etmiştir.
 

Şükrü Tontaş / Bitlis
 

Bu haberler de ilginizi çekebilir