Rektörden 'Hevsel' açıklaması
Hevsel Bahçelerindeki ağaç kesimiyle ilgili açıklama yapan Dicle Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ayşegül Jale Saraç, bölge de sadece 700 ağacın kesildiğini ancak bazı asılsız iddialarla bu rakamın yükseltildiğine ifade etti.
DİYARBAKIR - Dicle Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ayşegül Jale Saraç, son günlerde Hevsel’de yaşanan ağaç kesimleriyle ilgili basın toplantısı düzenlendi. Bölgede sadece 700 ağaç kesiminin olduğunun söyleyen Prof. Dr. Saraç, bazı asılsız iddialarla bu rakamın yükseltildiğini söyledi.
Diyarbakır Çevre ve Şehircilik İl Müdürü Mustafa Temel, Doğa Koruma Milli Parklar İl Şube Müdürü Erdal Seven, İl Afet ve Sivil Savunma Müdürü Soner Tüter, Orman İşletme Şube Müdür Vekili Ayhan Ziro, Halk Sağlığı Bölümü Çevre Gönüllüleri Derneği Başkanı Prof. Dr. Ali Ceylan, Çevre Sorunları Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Kemal Güven, Çevre Mühendisi Oğuzhan İyigün, Dicle Üniversitesi Genel Sekreteri Prof. Dr. Sabri Eyigün ile beraber basın mensuplarını bilgilendiren Saraç, Diyarbakır’ın ve Hevsel Bahçelerinin kendileri için çok önem arz ettiklerini dile getirerek, “Biz yönetim olarak bırakın ağaç yok etmeyi, nasıl ağaç dikeriz düşüncesindeyiz.” dedi.
“Asılsız iddialarla rakamlar yüksek gösteriliyor”
Bölgede sadece 700 ağaç kesiminin olduğunu, bazı asılsız iddiaların bu rakamı daha da yüksek gösterdiğini ifade eden Saraç, “Malum bölge bataklıktan oluşuyor. Yaz mevsiminde sularında çekilmesi ile birlikte sürekli yangınlar çıkıyor. Hatta bir kere o yangın büyüyerek onkoloji ve çocuk hastanemize kadar ilerledi. Söndürmek için belediye dâhil hiçbir yardım aracı bölgeye giremedi. Bizler bir daha böyle bir durumun yaşanmasına nasıl müsaade edelim? Orda tedavi gören onlarca hastayı nasıl tehlikeye atalım?” dedi.
"250 bin ağaç diktik”
2-12 Şubat tarihleri arasında bölgede ağaç kaldırılması olduğunu ve 12 Şubat gününden itibaren bir tek ağacın dahi kesilmediğini dile getiren Saraç, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bizler yönetimde olduğumuz 5 yıl boyunca 250 bin ağaç dikmişiz ve bu sayıyı elimizden geldiğince daha da yükselteceğiz. Bizler, Diyarbakır’ı güzelleştirmek için görülmeye layık bir kent olması için elimizden geleni yapıyoruz ve daha da yapmaya da hazırız. Buradan herkese de sesleniyorum; Haydi! Diyarbakır için ele ele verelim.”
Çevre Mühendisi Oğuzhan İyigün ise, o bölgede oluşan bataklık probleminden bilgiler vererek, arıtma tesisinin arıttığı suyun o bölgedeki ağaçlara gübre vazifesi vererek, yabani otları daha da güçlendirdiğini söyledi.
Sıtma olayları binlerden ikili rakamlara düştü
Çevre Gönüllüleri Derneği Başkanı Prof. Dr. Ali Ceylan ise, konuyla ilgili görüşünde 5 yıl önce sivrisinekten kaynaklı sıtma sayısının binlerle ölçüldüğünü ama bugün bu rakamların ikili sayılarla ifade edildiğini dile getirerek, o bölgede zararlı otların yok edilmemesi ile bölgenin bataklık olduğunu ve bu bataklığın da bulaşıcı hastalıklara davetiye çıkardığını belirtti.
Konuyla ilgili bilgi veren Diyarbakır Çevre ve Şehircilik İl Müdürü Mustafa Temel de, Çevre ve Şehircilik Bakanlığının projelerinden bilgiler vererek, ilgili paydaşlarla görüşüldüğünü ve 2009 yılından itibaren Dicle vadisinin doğal park olarak resmiyet kazandığını sözlerine ekledi.
“Dicle vadisine bir betonarme yapılaşma kesinlikle düşünülmüyor”
“Dicle vadisine ya da başka bir betonarme yapılaşma kesinlikle düşünülmüyor. Şehrin yeşillik ve oksijen ihtiyacını karşılayacak alanlar olarak bölge yeşillikle bezenecektir.” diyen Temel, 11 milyon metrekarelik Dicle vadisi alanını, Diyarbakır’ın rahat nefes alacağı akciğerleri olarak nitelediklerini ve var olacak projeleri kamuoyuyla paylaşmadan hareket etmeyeceklerini sözlerine ekledi.
“Hastanenin tıbbi atıkları asılsız söylentidir”
Son olarak söz alan Dicle Üniversitesi Genel Sekreteri Prof. Dr. Sabri Eyigün ise, hastanenin tıbbi atıkları ile ilgili asılsız söylentiler olduğunu dile getirerek, konuyla ilgili “Üniversitenin tıbbi atık deposu vardır ve o depo belediyenin kontrolü altındadır. Haftada bir o depo boşaltılıyor. Deponun bölgedeki temizliği sürekli denetim altında.” dedi.
Basın toplantısı, ilgili mercilerin kamuoyunu aydınlatması ile sona erdi. (Ali Adiyaman, Davut Ergin - İLKHA)