• DOLAR 32.443
  • EURO 34.812
  • ALTIN 2448.629
  • ...

BİTLİS - Bitlis Serbest Muhasebeciler ve Mali Müşavirler Odası Başkanı Halis Ölekli 01-07 Mart Muhasebe Haftası nedeniyle yayımladığı mesajda “Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik mesleğinin yetki ve sorumluluklarının, ülkemizde de uluslararası standartlara uygun olarak düzenlenmesi en büyük beklentimizdir. Biz meslek mensupları olarak sürekli ertelenen ve büyüyen sorunlarımızın artık çözülmesini istiyoruz. Bıçak kemiğe dayandı, sabır taşı çatlamak üzeredir” ifadesini kullandı. 

Açıklamasının devamında Ölekli, şunları söyledi: “TÜRMOB çatısı altında örgütlenen, ülke genelindeki 77 Serbest Muhasebeci Mali Müşavir Odası ile 8 Yeminli Mali Müşavir Odasına kayıtlı, 93 bin meslek mensubu, 16 bin stajyer ve 150 bin büro çalışanı ile sayısı 259 bine ulaşan muhasebe camiası, Muhasebe Haftasını mesleki sorunların gölgesinde kutlayacak. 

Kamu gözetim kurumu sorunu çözümlenmelidir

Türkiye Ticaret Kanunu düzenlemesi ile birlikte oluşturulan Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurulu, TÜRMOB tarafından dünya uygulamaları açısından gerekli bir yapı olarak görülüp, kabul edilip ve desteklenmesi gerektiğini açıklayan Ölekli “TÜRMOB’la bağ kurmayan Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu’nun etkin ve başarılı olması düşünülemez. Bugüne değin yapılan uygulamalar beklentinin çok uzağındadır. Türkiye’de bağımsız denetim TÜRMOB üyesi olan SMMM ve YMM’lerin işidir. SMMM ve YMM olmayanlar bu işi yapamamalıdır. 

SMMM ve YMM ruhsatı olan herkes bağımsız denetim yapma konusunda 3568 sayılı Yasanın düzenlemeleri ve TÜRMOB’un verdiği eğitimler de dikkate alınarak yetkilendirilmelidir. Bundan sonraki süreçte de bağımsız denetçi olacak kişiler için 3568 sayılı yasaya göre yapılan staj ve sınav konularının kapsamı dikkate alınarak yetkilendirme yapılmalıdır” ifadesini kullandı. 

Denetim, tüm işletmeleri kapsayacak şekilde genişletilmelidir

Ülke ticari hayatını çağdaş bir yapıya kavuşturmak için hazırlanan Türkiye Ticaret Kanunu başta denetim olmak üzere çıkış hedefinden uzaklaştırıldığını belirten Ölekli “Türk Ticaret Kanununda yapılan değişiklikler düzenlemenin temel taşıyıcı kolonlarından bazılarını yok etmiştir. Bağımsız denetimi hayatın her alanında yaşama geçirmek zorundayız. Yerel yönetimlerde, kamu idarelerinde, işletmelerde, tüm şirketlerde, siyasi partilerde, vakıflarda kısaca güvenlik ve yargı dışında hayatın her alanında en etkin bir şekilde denetim uygulanmalıdır. Denetimin olmadığı her yerde suiistimaller yaşanır, yolsuzluk yaşanır, karanlık işler yaşanır. Yolsuzluğun, suiistimalin, karanlık işlerin panzehiri denetimdir” dedi.

Maliye bakanlığı, mesleki sorunlarımızın çözümünü ivedilikle gündemine almalıdır

Maliye Bakanlığına sunulan sorunların ve çözüm önerileri raporlarında belirtilen hususların ivedilikle hayata geçirilmesi anlamında ciddi adımların atılması gerektiğini savunan Ölekli “Meslek Yasamız günümüz koşulları ve mesleki ihtiyaçlarımız göz önüne alınarak değiştirilmelidir. Anti demokratik maddelerden arındırılmalıdır. YMM’lerin tasdikten doğan, SMMM`lerin beyanname ve finansal tablo imzalamaktan doğan sorumlulukları yeniden düzenlenmelidir. 

“KDV yüzde 18`den yüzde 8`e indirilmelidir”

Paydaşımız olan bakanlıklar yapacakları yeni düzenlemeler konusunda TÜRMOB’un görüşlerini almalıdırlar. Son zamanlarda vergi incelemelerinde gerekli özen gösterilmeden, meslek mensuplarına sorumluluk yükleme konusunda oldukça cömert davranılmaktadır. Bu konuda daha hassas davranılmalıdır. Maliye denetim elemanlarının mükellef nezdinde yürüttükleri incelemelerde mutlaka meslek mensubunun bulunması sağlanmalıdır. Serbest meslek faaliyetlerinde KDV yüzde 18`den yüzde 8`e indirilmelidir. 

KDV`yi doğuran olay tahsilâta bağlanmalıdır. Meslek mensuplarımızın ücretlerini tahsil edebilmeleri için önerilerimiz doğrultusunda gerekli düzenlemeler yapılmalıdır. Serbest meslek yıpranma indirimi (beyin amortismanı) getirilmelidir. Stajyerlerimiz için sosyal güvenlik primi ve vergi muafiyeti sağlanmalıdır. Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonrada sorunlarımızın çözümünde ilk tercihimiz diyalog olacaktır. Diyalogla sorunların çözümü için mücadelemizi devam ettireceğiz, ancak bu sürecin sonuna gelmiş bulunmaktayız. 

Hükümetin haklı taleplerimize cevap vermesini istiyoruz. TBMM’nin beklentimiz olan yasal düzenlemeleri yapmasını, mesleğimizle ilgili düzenlemelerde görüş ve önerilerimizi değerlendirmesini istiyoruz. Artık sabrın sonuna geldik. Bu iyi niyetli sesimize kulak verilmelidir. Sorunların çözümü için işbirliği çalışılmalıdır. Aynı zamanda, sivil toplum kuruluşu da olan meslek örgütümüz, üyelerimizden aldığı güçle, demokratik tepkimizi, taleplerimiz kabul görene kadar yaşamın her alanında gösterecektir” şeklinde konuştu.(Şükrü Tontaş-İLKHA)