Mahçupyan, açıklamalarının bir yerinde paralel yargının çalışma prensibini anlattı. Buna göre; paralel savcılar ve hakimler bir konu hakkında birbirleriyle çalışmayı tercih ediyorlar.

Örneğin bir savcı istediği amaca ulaşabilmek için tanıdığı hakimin nöbetçi olmasını bekliyor. Söz konusu hakim nöbetçi olduğunda dosyalar işleme konuyor, istedikleri kararları bu şekilde rahatlıkla aldırabiliyorlar.

İşte Etyen Mahçupyan`ın açıklamalarından bir bölüm:

HER SAVCI BELİRLİ TANIDIK YARGIÇLA, POLİSLERLE ÇALIŞIYOR
Önceki dosyalardan bildiğimiz bir şey var. Her savcı, belirli tanıdık yargıçla, tanıdık polislerle çalışıyor. Bekliyor çoğu zaman, o belirli yargıç nöbetçi oluyor, tam o noktada bir mahkeme kararı çıkartabiliyor.

Bu ille de öyledir diye söylemiyorum ama böyle şeyler çok gördüğümüz için şu anda huylanıyoruz.

Ondan sonra, orada diyelim ki 30-40 kişiyle ilgili dinleme kararı çıkıyor. Sonra, bu çok da resmi olmayan yollarla ve bazen hatta rivayet ediliyor ki bizzat savcının altına isim eklemesiyle o rakam büyüyor.

Bu hakikaten böyle mi oluyor, böyle olmuyor mu, bazen mi böyle oluyor? Bunları bilmiyoruz ama Türkiye burası. Ve Türkiye`de öyle bir kavga yaşanıyor ki, her şeyin araçsallaştırıldığı, her şeyin bel altına indiği bir durum bu. Eğer böyleyse şahsen ben şaşırmam.
Kaynak: stargazete