BATMAN- Batman Mazlum-Der Şube Başkanı Hasan Argünağa, 17. yılını dolduran 28 Şubat darbesiyle ilgili İlke Haber Ajansına açıklamalarda bulundu.

 Postmodern darbe olarak nitelendirilen 28 Şubat’ın Türkiye tarihine kara bir leke olarak geçtiğini söyleyen Argünağa, “1997 yılında ne oldu diyerek o süreci hatırlamak lazım. Halk tarafından seçilmiş bir Hükümet iktidardaydı. Ancak bu Hükümeti tehdit unsuru olarak gören bir anlayış söz konusu oldu. Bunlar hem askeri hem de sivil örgütlenmeler de yaparak 28 Şubat diye bildiğimiz bir süreci başlattılar. 1997 yılında iktidardaki Hükümeti devirmeye çalıştılar. 28 Şubat generalleri ülkeyi yönetmek için harekete geçtiler. O süreci iyi hatırlıyorum.” dedi.

“28 Şubat’ta başörtülü avına çıkıldı”

28 Şubat dönemi boyunca inançlı kesimlere çok büyük baskıların yapıldığını belirten Argünağa, “Vahim olaylar yaşandı ve başörtülü Müslümanlar ucube olarak gösterildi. Tüm üniversitelerde, tüm okullarda adeta başörtülü avına çıkıldı. Resmen fişlenmeler yapıldı. Binlerce insanın ekmeğiyle oynandı, binlerce kamu çalışanı hayatın her alanında insanların işlerine son verildi. 28 Şubat döneminde hak ihlalleri tavan yaptı. Dönemin generalleri laik sistemi koruma adına inançlı insanlara dünyayı adeta zindana çevirdiler. Tüm kentler olduğu gibi Batman’da bundan nasibini almıştı. İlköğretime ve liseye başörtülü giden öğrenciler vardı o dönemde. Bunlara takipler yapılarak hepsine baskılar yapıldı. Nasıl ki üniversitelerde ikna odaları adı altında çalışmalar yapıldıysa bunun bir benzeri tüm yerlerde yapıldı. Batman’da hergün ‘hangi kurumda kaç başörtülü var’ diye isim istendiğini de hatırlıyoruz.” ifadelerini kullandı.

“İmam Hatip ve Meslek Liseleri üniversite öğreniminden mahrum bırakıldı”

28 Şubat darbenin yıllarca acımasız bir şekilde sürdürüldüğünü ifade eden Argünağa, “Süreçte binlerce personelin ordudan atıldığı, binlerce memurun memuriyet görevlerinin sona erdirildiği, on binlerce üniversite öğrencisinin fakülteleriyle ilişkilerinin kesildiği, yüzlercesinin ülkelerini bırakıp yurtdışına gitmek zorunda bırakıldığı, yüzlercesinin yurtdışında aldıkları diplomaların denklilerinin, iptal edildiği, katsayı uygulaması sonucu İmam Hatip ve Meslek Liselerinin eşitsiz bir sınavla üniversite öğreniminden mahrum bırakıldığı, yüzlerce işletmenin kara listeye alınıp kapanmak zorunda bırakıldığı, Hakimlerin kaymakamların eşlerinin kıyafetleri nedeniyle soruşturma geçirip sürüldüğü, yargının baskı altında bırakıldığı ve neticeden iktidardaki Refah-Yol olarak bilinen T.C. Hükümetinin cebren düşürüldüğü, pek çok bankanın içinin boşaltılarak yaklaşık 57 Milyar doların el değiştirdiği herkesin malumudur.” diye konuştu.

“28 Şubat mağdurları halen var”

28 Şubat mağdurlarının halen olduğunu ifade eden Argünağa, şunları kaydetti: “O dönemi generali 28 Şubat’ın bin yıl süreceğini söylemişti. Aradan 17 yıl geçti ve onlar başka davalardan sivil idareyi devirmekten yargılanıyorlar. Yargı işlemeye devam ediyor fakat 28 Şubat sürecinde özellikle Batı Çalışma Grubu hakkında dava açıldı. Ne yazık ki bu davadan yargılananlar peyder pey serbest bırakıldı. Şuanda bildiğim kadarıyla tutuklu olarak herhangi bir sanık yok. Bizler her zaman hak ihlallerin karşısına çıktık. O dönemde özellikle inançlı insanlar hor görüldü. Müslümanlar kendi özyurtlarında parya muamelesi gördü. Bu zulmün tekrar etmemesi için toplumun duyarlılığına ihtiyaç var. Halkın bu konuda uyanık olması ve hiçbir darbe girişimine seyirci kalmaması gerektiğine inanıyoruz. Herkesin tüm darbecilere karşı çıkması gerekiyor. 28 Şubar binyıl sürmeyecektir ve süremez. Ancak 28 Şubat mağdurlarının halen olduğunu biliyoruz. İnançlı insanlarımız tam anlamıyla kamuda rahat bir şekilde çalışamıyorlar. Yasa değişikliği oldu ancak tüm kamuda başörtülü mağdurların hakların iadesini istiyoruz.”(M.Fatih Akgül-İLKHA)