BİNGÖL-Bingöl Cumhuriyet Başsavcılığı, Bingöl M Tipi Cezaevinde yaşanan firar olayı sonrasında yapılan soruşturmasının tamamlandığını  bildirdi. 

Bingöl Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamenin Asliye Ceza Mahkemesince kabul edildiği ifade edildi.

Kabul edilen İddianamede, 25 Eylül 2013`de yaşanan cezaevinden firar olayına ilişkin yer alan detaylar yer aldı. 

İddianamede, "Tünelin 2012 yılı başı ile 25 Eylül 2013 arasında kazılarak tamamlandığı varsayımına dayalı olarak tespit edilmiştir. Şüphesiz ki suça konu tünelin inşaat süresi kesin olarak belirlenemediğinden bu tespitin de kesin olduğundan bahsedilemez. Dolayısıyla bu koğuşlarda belirtilen zaman aralığında kalmış olmasına rağmen tünel kazıldığı zamana denk gelmemiş veya bundan öte, kaldığı tarihte tünel kazımı olmasına rağmen bu işten haberi olmamış, hiç iştirak etmemiş şüpheliler olabilir. Ancak suça konu koğuşların siyasi koğuş (PKK hükümlü ve tutuklularının kaldığı koğuşlar) oluşu, fiili hayatta bu koğuşlarda kalan tutuklu ve hükümlülerin cezaevi ortamında birlikte hareket ettikleri, nitekim firara konu her iki koğuşta aralarında henüz cezası kesinleşmemiş veya kesinleşmiş cezasına göre çok az bir mahkumiyeti kalmış kişilerin de dahil olmak üzere tamamının birlikte firar etmiş olmalarının bu birlikte hareket olgusunu ortaya koyduğu, bu hususlar göz önüne alındığında suça konu koğuşlarda kalarak bu birlikteliğe dahil olmuş olan şüphelilerin suça konu tünelin kazılmasına iştirak ettikleri yönünde haklarında kamu davasının açılmasını gerektirir yeterlikte şüphe oluşmuştur."  İfadeleri yer alıyor.

İddianamede, 43 şüpheli hakkında ceza infaz kurumunun zeminini kazarak koğuşların duvarını deldikleri için, ‘Kamu malına zarar vermek’, tünel vasıtasıyla kurumdan firar etmeye çalıştıkları nedeniyle de ‘Hükümlü veya tutuklunun kaçması’ suçlarını işledikleri gerekçesiyle 8`er yıla kadar hapis istemiyle cezalandırılmaları talep edildiği belirtildi.

Bingöl M Tipi Cezaevinden 25 Eylül 2013 günü 18 kişi firar etmiş, bir gün sonra da 17`si yakalanmıştı. (Nihat Kanat-İLKHA)