Abdullah bin Amr bin el-Âs (r. anh) anlatıyor: Resûlullah (sav) buyurdular ki: “Kur’an’ın sahibine şöyle denecektir: Oku ve (cennet derecelerine) yüksel, dünyada tertîl ile (ağır ağır) okuduğun gibi burada da tertîl ile oku. Şüphesiz senin merteben, okuduğun âyetin son noktasındadır.” (Ebu Dâvud, Tirmizî)

Kur’an sahibi yani Kur’an ehli onu okuyan ve onunla amel edenlerdir. Ne mutlu o insanlara ki Kur’an ehli olarak bilinmektedir. Bu insanlara öyle mertebeler verilecektir ki insanın ulaşabileceği son noktalardır. Cennetteki Müslümanlar Kur’an okuyacaklar ve cennetlikler kendilerini dinleyecekler. İşte Kur’an bu dünyada onlara arkadaş olduğu gibi cennette de arkadaş olacaktır. 

Kur’an’ı tilavet etmek, yani okumak büyük bir sevaptır. Özellikle Ramazan ayında onu okumanın sevabı çok daha fazladır. Peygamber Efendimiz (sav) şöyle buyuruyor:

“Kim Kur’ân-ı Kerîm’den bir harf okursa, onun için bir iyilik sevabı vardır. Her bir iyiliğin karşılığı da on sevaptır. Ben, elif lâm mîm bir harftır demiyorum; bilâkis elif bir harftır, lâm bir harftir, mîm de bir harftır.” (Tirmizî)

Kur’an’ı güzelce tertil üzerine, kurallarına uyarak okuyan bir kimse meleklerle beraber olur. Onu okumada zorlanan kimselere de iki sevap verilmektedir. Peygamber Efendimiz (sav) şöyle buyuruyor; 

“Şüphe yok ki; Kur’an’ı, onda beceriklilik kazanarak okuyan kimse şerefli, itaatkâr vahiy elçisi meleklerle beraberdir! Onu, kendisine zor geldiği halde okuyan kimseye ise iki sevap (yani okuma sevabı ile zorluğa katlanma sevabı) vardır!” (Buhari)

Kur’an kendisini okuyanlara kıyamet günü şefaatçi olur. O kulların kurtuluşu için sureler aralarında yarışırlar. Özellikle Bakara ve Âl-i İmran sureleri kendi aralarında çekişirler. Kıyamet gününde yanında dost, şefaatçi, arkadaş bulmak isteyen bu dünyada Kur’an’a sarılmalı. Gerçek manada Kur’an’a dost olmalı, zamanını onunla geçirmeli, gece gündüz onunla beraber olup onu okuma gayretinde olmalı.

“Kur’an okuyunuz. Çünkü Kur’an, kıyamet gününde kendisini okuyanlara şefaatçi olarak gelecektir”. (Müslim, Ahmed)

“Kıyamet gününde Kur’an ve dünyadaki hayatlarını ona göre tanzim eden Kur’an ehli kimseler mahşer yerine getirilirler. Bu sırada Kur’an’ın önünde Bakara ve Âl-i İmrân sûreleri vardır. Her ikisi de kendilerini okuyanları müdafaa için birbiriyle yarışırlar.” (Müslim, Tirmizî)

Doğruhaber