• DOLAR 32.455
  • EURO 34.829
  • ALTIN 2438.673
  • ...
`Herkesin hakkını kendisine vereceğiz`-FOTO
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

BİNGÖL - Hür Dava Partisi (HÜDA PAR) Bingöl İl teşkilatı, Merkez Beşyolda ikinci seçim Bürosunu yoğun bir katılımla açtı. Açılış programı Kur’an-ı Kerim tilaveti başladı. Seçim bürosu açışlında konuşan HÜDA PAR Disiplin Kurulu Üyesi Cihan Bozaba, Hür Dava Partisi`nin bir parti davası değil bir dava partisi olduğunu söyledi. 

Bozaba, "Bu güneş Hür Dava Partisi (HÜDA PAR) güneşidir. Bembeyaz sayfa bembeyaz kitap elbette ki, Hür Dava Partisi’nin kitabıdır. Hür Dava Partisi bir parti davası değil. Bunu böyle bilelim. Bilakis bir dava partisidir Hür Dava Partisi. Hiç şüphesiz bu dava iman davasından başka bir dava değildir. Bu dava İslam davasından başka bir dava değildir. İşte kardeşlerim Hür Dava Partisi bir parti davası değil bir dava partisidir. Bu dava salt bir parti davası değildir." dedi. 

"Bizler şan şöhret davası yapmıyoruz’’
"Bizler mevki makam davası yapmıyoruz. Bizler şan şöhret davası yapmıyoruz öyle bir amacımız öyle bir gayemiz öyle bir hedefimiz yoktur" diyen Bozaba, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bilakis bizler şuanda dahi birçok mağduru olan birçok mahrumu olan bir davanın savunuculuğunu yapmak için bir davayı omuzlamak için bir davayı sürdürmek için bu yola girdik. Hür Dava Partisi doğu ve güneydoğunun birçok illerinde olduğu gibi Bingöl ilimizde de iddialı olarak yerel seçimlere giriyor. Resmi ve gönüllü üyelerimiz kardeşlerimiz ve bacılarımız harıl harıl çalışıyor. Rabbimin izniyle Hür Dava Partisi, Bingöl’de çok güzel bir etki yapacaktır. Rabbimin izniyle, Bingöl ve Türkiye siyasetinde aktif ve etkin bir aktör olacak bundan sonra." 

"Adalet varsa mesele bitmiştir"
Hür Dava Partisi Bingöl Belediye Başkan Adayı Mehmet Şenlik de, yaptığı konuşmada, yönetenlerin ehliyetli olması gerektiğini belirterek, "Eğer yöneticiler de doğru yönetirlerse, yalan söylemez, insan kayırmaz, hak hukuk yemezler. Ama Ali’nin hakkını Veli’ye Veli’ninkini Ali’ye verirlerse o zaman fesat çıkar. O zaman insanlar baş kaldıracak. O zaman yeryüzünde anarşi olacaktır. Dikkat ediniz her zaman nerede bir olay varsa nerede bir kargaşa varsa sen çok yedin ben az yedim meselesidir. Adalet varsa mesele bitmiştir." dedi. 

"Emanete ihanet etmeyeceğiz"
Emanete ihanet etmeyeceklerini belirten Şenlik, şunları söyledi: "Çünkü emanete hıyanet edenler münafıklardır. Münafıkların bir özelliği de onlara bir emanet verildiği zaman ihanet ederler.  Bizler mevki makamı emanet biliyoruz. Şan şöhret de bir emanettir. İlim, irfan da bir emanettir. Vazife bir emanettir. Bizler dahi bu dünyada birer emanetiz. Allah’ın emanetleriyiz. Bizler belediye malını belediyedeki mevki ve makamı bir emanet biliriz. Çoğu insanlar bir yerlere gelince bir mevki ve makama yükselince orasını bir miras olarak görürler. Oradaki işleyişi kendilerinin öz hakkı olarak bilirler. Elleri altındaki milletin hakkını hukukunu babalarının malıymış gibi görürler. İstediği şekilde tasarruf etmeye başlarlar. Milletin malını, belediye malını bu şekilde çarçur ederler. Geldiğimizde biz belediye malını yetim malı gibi göreceğiz. Belediye malında yetimin hakkı vardır. Bu ülkede milli hasıladan fert başına ayrılan bir hak vardır. Ve o hak ya Özel İdare vasıtasıyla buraya gelecek ya da belediye vasıtasıyla gelip burada hizmete dönüp size ulaşacaktır. Evet, o hakkı herkesin hakkını kendisine vermediğiniz takdirde zulmetmiş olursunuz." ifadelerine yer verdi. 

"Manevi değerlere sahip çıkacağız"
Manevi değerlere sahip çıkacaklarını dile getiren Şenlik sözlerini şöyle tamamladı: "Buralardan yukarı çıktığımızda bu caddelere ne diyorlar İnönü Caddesi diyorlar değil mi?  İnönü Mahallesi var Bingöl’de, Peki sizler de biliyorsunuz İnönü ne getirmiş bu memlekete ne fayda getirdi bu insanlara. İnönü döneminde bu memleketin insanları cayır cayır ateşlerde yakıldı bilmiyor musunuz? Bu Bingöl insanına hakarettir. Bir zulümdür. Bir psikolojik işkencedir. Ne hakkınız vardır. Bu insanlara cefa çektirmiş, zulüm etmiş, köylerini yakmış, insanları evlere doldurup diri diri yakmış insanın adını getirip caddesine koyuyorsunuz, mahallesine koyuyorsunuz adını, bu insanlara sürekli hatırlatıyorsunuz. Ama Şeyh Said’in ismi yok. Şeyh Şerif Efendinin ismi yok. Şeyh İbrahim efendinin ismi yok. Şeyh Hasan efendinin ismi yok. Buralarda yok. Şeyh Abdullah Melekon’nun ismi yok. Unuttuk onları değil mi? Vefa öyle mi olacaktır. Bunlar bu memleketin insanları, bu memleketin bağrından çıkmış bu memleket için canını vermiş, bu memleketin dinini, irfanını, ahlakını, iffetini korumak için canlarını ortay koymuşlar. Bunları yaşatmak istiyoruz. Bunların tarihini yeniden yazmak istiyoruz. Tarihimizde bunları altın sayfalarla yerleştirmek istiyoruz Allah’ın izniyle. Bingöllümüzün en güzel caddelerine bunların isimlerini vereceğiz. En güzel parklarında, en güzel mahallelerinde bunların ismini yaşatacağız. Şehitlerimizi böyle anacağız."  (Musab Girişen - İLKHA)

 

 

Bu haberler de ilginizi çekebilir