• DOLAR 34.419
  • EURO 36.333
  • ALTIN 2837.232
  • ...
Yüksekova esnafı kan ağlıyor
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

HAKKARİ - Yüksekova esnafı son yıllarda yaşanan siyasi ve ekonomik nedenlerden dolayı iflasın eşiğine geldi. Yöre halkının üzerine kümelenen ve yıllardır baskı ile insanları sindirmeye çalışan karanlık siyasi yapı, uygulamaları ile üç ülkenin birleştiği noktada yer alan ve geniş bir ticari alanı olan Hakkâri’de esnafı kan ağlama noktasına getirmiş durumda. 

Yıllardır devam eden olaylar ve kepenk kapattırmalar esnafın belini iyice düktü. Yüksekova’da yaşanan sıkıntılar nedeni ile gün geçmiyor ki bir esnaf, ihlas etmesin ya da işyerini satılığa çıkmasın. 

Esnafı iflasa götüren en büyük nedenler

Yüksekova esnafını zora sokan ve birçoğunun iflasına sebep olan etkenlerin başında ilçede yaşanan siyasi olaylar ve bu olayların sonucunda esnafa dayattırılan kepenk kapattırma, haraç alma, sınır kapılarının yeterince ticarete açılmaması ve kiraların yüksek olmasıdır. Bunun sonucunda da onlarca esnaf iflas etti. Çoğu dükkânının yarı fiyatına elden çıkardı. Yüzlercesi de biriken borçlarla mücadele etmeye çalışıyor. 2014 yılının başından bu yana ilçe merkezinde kapatılan iş yeri sayısının küçümsenmeyecek derecede olması bölge halkını hem mağdur hem de tedirgin ediyor.

Esnafının kendi dilinden sorunları

Bir dokun bin ah işit misali kime halini sorduysak aldığımız cevaplar hep benzer oldu. Yüksekova’da adeta can çekişen esnafın ne durumda olduğunu kendi ifadeleriyle  aktarıyoruz: 

Kepenk kapattırmalar bizi iflasa götürdü

S.D: 2 yılık esnaf olmama rağmen şu an iflas bayrağını çekmiş durumdayım. Siyası yapının bize dayattığı kepenk kapatma olayları bizi iflasa götüren en büyük neden.

Çocuklarımın rızkını alıp borcumu ödüyorum

K.K: Dükkân kiramı vermek için devlet tarafında çocuklara verilen aylık parayı ailemden alıp kirama ödüyorum. Benim aileme para, ekmek götürmem gerekirken ben onlardan alıp dükkân masraflarına ve kirasına veriyorum. Hep iyi, düzelir ümidiyle sabahları gelip dükkânımı açıyorum ama ne yazık şu an sizin de gördüğünüz gibi ‘devren satılık’ yazısını yapıştırmışım. 

Zararına çalışıyorum

H. A: Bize dayatılan kepenk kapatmaları ve işyeri kiralarımızın yüksek olması bizi iflasa götürüyor. Kepenk kapatmalarına karşı çıktığımızda da bizim dükkânlarımıza işaret bırakılıp psikolojik baskı yapılıyor. Her gün zararına çalışıyorum. 

Borç alıp borcumu ödüyorum

İ.D: Ben piyasaya olan borcumu kapatmak için faizli kredi almak zorunda kaldım. Şimdi bu krediyi nasıl öderim diye kara kara düşünüyorum. Bizi ve bu memleketi bu hale getirenler utansın.

Borcumuza her gün faiz biniyor

F.A: Benim defalarca başvurmama rağmen ve başka illerde de (Van’da) bize kredi verilmedi ve şu an çeklerimi ödeyemiyorum. Çeklerime her gün faiz biniyor.

İşçi ücretlerini ödeyemiyoruz

T.Y: Malum iş gereği şu an 10 tane eleman çalıştırıyorum. Ve bu elemanlarımın ücretlerini ödeyemiyorum. Kiramın yüksek olması ve artan fiyat zamları buna bağlı olarak doların yüksek olması bizi günden güne iflasa götürüyor. 

Halkın ekmek parasını kazanmasını istemiyor

S.Ö: Ben Yüksekova’da 10 yılık esnafım. Benim on yıldır tek anladığım bir şey var. Bu memlekette sanki derin bir güç bu halkın ekmek parasını kazanmasını istemiyor. Özellikle bu sene birileri el elle verip bizim üzerimize karabasan gibi çöktü. Veresiye verdiğimiz eşyalarının ücretlerini alamıyoruz, bize borçlu adamlar borcumuzu istediğimizde bizi partiyle tehdit ediyor. Maalesef halimiz bu…

5 TL’lik bardağı 50-100 TL’ye zorla satıyorlar

R.Ç: İşyerimize YDG-H’den ya da BDP’den olduğunu söyleyen bazı kişiler gelip 5 TL’lik saate veya bardağa  kendi amblemlerini yapıştırarak bunu bize 50-100 TL karşılığında satıyorlar. Almak istemediğimiz zamanda zorla bırakıp ertesi gün tanımadığımız başka kişiler tehdit karşılığı paraları alıyorlar. Şimdi vermesen iş yerin ve daha da önemlisi canın tehlikede. Ne yapalım biz de vermek zorunda kalıyoruz. 

Esnaf toplantılarında esnaf üstü kapalı tehdit ediliyor

Esnaf; “Uzun yıllardır Yüksekova’da esnafım. Bu memlekete birileri bu halkın önünde hep engel oldu, kazanmasını, ilerlemesini istemedi. Öyle bir duruma gelmişiz ki 10-15 yaşındaki çocuklar bizim gibi yaşı ilerlemiş sakalı beyazlamış insanlara tehditte bulunabiliyor ve kepenklerimizi kapatabiliyor. Esnaftan “partiye yardım” diye alınan vergilerin haddi hesabı yok. Öte yandan BDP sık sık esnaf toplantıları yapıyor. Bu toplantılarda esnafın derdi sakıntılarını hal etmeleri gerekirken esnaf üstü kapalı tehdit ediliyor. Bu toplantılara katılmayan ya da söz konusu vergiyi vermeyen esnaf tehdit ediliyor. Yüksekovalılarda biliyor ki bunlara vergi denen parayı vermeyenlerin dükkânlarına akşamüstü ses bombaları atılıyor ya da hırsızlık süsü verilerek talan ediliyor. Siz de takip ederseniz en son açıklanan nüfus sayımına göre Hakkâri nüfusunda düşüş var ve bunun en büyük sebebi yapılan bunca baskıya dayanamayan insanların buradan batı illerine göç etmeleridir.” 

YESO BDP’nin esnaf üzerindeki emir eri mi?

Esnafın sesi ve sıkıntısına çözümler bulmak amacıyla kurulan esnaf ve ticaret odası Yüksekova’da en büyük çalışması PKK/BDP’nin esnaf üzerindeki emir eri olmasıdır. Yüksekova esnafı esnaf ve sanatkârlar odasının siyaseti siyasetçilere bırakıp kendi işine kendi görevine bakması gerektiğini belirterek; “Bugüne kadar oda bizim bir sıkıntımıza çare olmadığı gibi şimdi de çare olacağını beklemiyoruz. Ama kurulum amaçları belli olan bu odanın daha çok esnafın sorunlarıyla değil de siyasetle ilgilenmesi ister istemez bizi rahatsız ediyor. Odanın böyle bir düşüncesi varsa siyaset zeminleri belli gitsinler istedikleri partide siyaset yapsınlar. YESO esnaf ve ticaret odası değil de siyaset odası olmuş.  Oda esnafımızın derdine derman olmak amacıyla kuruldu şuan bu amacın çok uzağında hareket ediliyor.” 

Yüksekova’da çözüm bekleyen başlıca sorunlar

Gerek Yüksekova, gerekse de Hakkâri bölgesinde acil aşılması gereken bazı sıkıntılar var ki bunların hallolması halinde yöre esnafı rahat bir nefes alacaktır.

1- Büyük şirketlerin/yatırımcıların çalışmalarına izin verilmesi.

2- Esnaf ve Sanatkârlar Odası’nın siyaseti siyasilere/partilere bırakıp kendi işine dönmesi.

3- Esnafa dayattırılan kepenk kapattırmaların son bulması

4- İran ve Irak’a açılan sınır kapılarının birer ticaret yolu haline getirilmesi

5- Belediyenin halka hizmeti çöp toplamaktan ibaret görmeyip aynı şekilde siyaseti siyasilere/partilere bırakıp kendisinin bir hizmet birimi olduğunu hatırlaması.

6- PKK/BDP’nin yıllardır esnafa dayattığı vergi adı altındaki haraç toplama çalışmalarına son vermesi

7- Askeriyenin çarşı merkezine çıkmasına izin verilmesi. (Fırat İnan-İLKHA)

 
 

 

Bu haberler de ilginizi çekebilir