Şubat Şehitleri`nin hayatlarını mutlaka okuyalım
Şehadet ayı münasebetiyle İlke Haber Ajansı (İLKHA)`ya konuşan Molla Salih Yücel, Şehidlik mertebesinin insanlığın varlığı ile başlayan ve kıyamete kadar devam edecek olan bir çağrı olduğuna dikkat çekti.
VAN- Hak batıl mücadelesiyle birlikte şehadet mertebesinin de var olduğunu belirten Molla Salih Yücel, gençlere özellikle Şubat şehitlerinin hayatlarını okumayı tavsiye etti.
Şubat ayı içerinde İslam uğruna kanı dökülen şehidlerin sayısının fazla olması nedeniyle Şehidler ayı olarak nitelendirildiğini belirten Molla Salih Yücel, Şehid kavramının Kur’an’i bir kavram olduğunu belirterek, “ Fakat şehid ve şehadet kavramının içi boşaltılmaya çalışılmıştır. İşte, devrim şehidi, demokrasi şehidi, trafik şehidi gibi. Ancak bizlerin bilmesi gereken, burada Fisebilillah (Allah için) şartı vardır. Ayrıca Kelimetullah’ın yükseltilmesi amaç olmalıdır. Bunlar yoksa, bu insana Kur’an nazarında şehid diyemeyiz” dedi.
“Bu ay bereketli bir aydır”
‘Allah yolunda öldürülenlere ölüler demeyin. Bilakis onlar diridirler, fakat siz idrak edemezsiniz” mealindeki Bakara 154’üncü ayeti kerimeyi hatırlatan Molla Yücel konuşmasını, “Onlar ölmemiştir. Ölmezler de. Niçin? Bakınız, Ömer Muhtar, Hasan el Benna, Seyyid Kutup, Ali Şeriati ve daha niceleri . Aziz İslam şehidleri isimleriyle, açmış oldukları çığır ve cesaretleriyle sürekli gündemlerimizdedir. Yani dünya hayatı itibarıyla da ölmemişlerdir. Dillerimizdedirler gönüllerimizdedirler. Bizler onlardan cesaret alıyoruz. Hz Hüseyin’in şehadeti hakeza Hz. Hüseyin’in hayatını okurken de biz ondan ilah-i aşk dersi alıyoruz. Şevk alıyoruz. Öyle yüce bir dava için uğruna canını feda ettiği bir din var, bir inanç var, kanıyla bunu ispat etmiştir. O dini her zaman sürekli kılar. Şehidin kanı her zaman onun inancını canlı tutar. Bu ay bereketli bir aydır gerçekten bizler şehitlerin hayatlarını okuduğumuz zaman da insan gıpta ediyor. Zaten genelde çok temiz nezih güzel Allah’ı razı eden bir hayatları var. İnsanlar bunların hayatlarını okuduğunda bile lezzet alıyor” sözlerine yer verdi.
“Lügatlerinde şehadet olan bir ümmetin hayatında esaret olmaz”
‘Lügatlerinde şehadet olan bir ümmetin hayatında esaret olmaz’ sözünü hatırlatan Yücel, “Bizim kitabımızda şehadet kavramı var şehid olmak yani Allah için çalışma gayret etme yeryüzünde fitneyi fesadı bertaraf etme var. Yüce bir dava uğruna canınızı ve malınızı vermek, Yani şehid olmak şahid olmak var. Bu nedenle Müslümanın hayatında esaret yoktur. Zindanlara dahi atılsak ruhlarımız özgürdür. Çünkü özgürlük Allah’a kul olmakta saklıdır” ifadelerini kullandı.
“Şehadetin tek şartı fisebilillahtır”
Şehidlerin hayatlarında ve şehadetlerinde bereket olduğunu ifade eden Salih Yücel Hoca, “Onun için şehidler kendilerinden sonra nice insanların toplumların dirilişine vesile olmuşlardır. Bu kavram İslama Kur’an’a özgü ait bir kavramdır. Başkaların bu kavramı alıp kullanma hakları yoktur. Çünkü Ahirette inanma gibi öte tarafa hesap cennet cehennem bir ilkeleri yoktur. Sadece dünya eksenli bir hayatları onlarda bir dava bir amaç uğruna hayatlarını verebilirler. Onlar nezdinde bunlar takdire şayandır. Ama Allah katında bir kıymet ifade etmez. Çünkü fisebilillah (Allah rızası) yoktur” ifadelerini kullandı.
“Zeynep gibi Hz. Hüseyin’in hak devasına sahip çıkmalıyız”
Şehadet şerbeti içenlerin Hüseyni bir iş yaptığını dile getiren Molla Salih Yücel, Geride kalanlara ise Zeynebi bir vazife düştüğünü hatırlatarak, “Zeynep gibi Hz. Hüseyin’in hak davasına haklı davasına, Seyyid Kutup’un haklı davasını Mevdudi’nin haklı davasını Hasan El Benna, Üstad Bediüzzaman ve Molcomx’in haklı davalarını bizler de omuzlayalım bizler de taşıyalım. Belki rabbimiz bizlere de şehadet nasip eder” tespitinde bulundu.
Bir toplumda zulme başkaldırı yoksa bütün her şeyi kabul ediyorsa, şehadet gibi bir arzu taşınmıyorsa esaretin de kaçınılmaz olacağını söyleyen Yücel konuşmasının sonunda, “Dünyada hep Ortadoğu’da kan ve gözyaşı olduğunu söylüyorlar. Doğrudur. Çünkü Ortadoğu’daki İslam ümmeti zulme ve emperyalizme başkaldırıyor. Batı zaten zulme ve emperyalizme küfre ve ahlaksızlığa boyun bükmüş ama orta doğudaki İslam ümmeti zulme karşı başkaldırdığı için bir direniş vardır” ifadelerini kullandı.
(Murat Dalgın-İLKHA)