DİYARBAKIR - Her yıl Şubat ayında İslam şehitlerini anma etkinlikleri kapsamında Diyarbakır`ın Silvan (Farqin) ilçesinde Ümmet Der tarafından gençlere yönelik ‘Şubat ayı Şehadet Ayıdır’ adlı  bir program düzenlendi.

 

Kuranı kerim tilaveti ile başlayan programda, bölgenin tanınmış âlimlerinden Molla Abdulbari Çelik bir konuşma yaptı. 

 

Çelik Hoca yaptığı konuşmada,  “Şehitler bize büyük bir emanet bıraktı. Bu emanet İslam davasıdır. Eğer Şehitlerin geride bizlere bıraktığı İslam davasına sahip çıkarsak, Allah(cc)’ın yanına ak bir yüzle gideceğiz ve bizlere de şefaat edecekler. Şehadet İslam için bir eksiklik değildir. Zengin olmak isteyen birisi, zengin olabilmek için ticaret yapması lazım ve çalışması gerekir. Bizler de eğer Cennet’i kazanmak istiyorsak, Allah’u Teâlâ ile ticaret yapmamız gerekir. Allah (cc) Tevbe suresinin 111. ayetinde ‘Muhakkak Allah, müminlerden canlarını ve mallarını, kendilerine vereceği Cennet karşılığında satın almıştır.’  buyuruyor.  Bu ayete istinaden Şehadet Allah ile olan bir ticarettir.” dedi.

 

Bütün Peygamberler şehit olmak istediğini ve yüzlerce şehit Peygamber bulunduğunu belirten Çelik, “ İslam ümmeti, vermiş olduğu şehitlerle asla geri kalmadığını, bilakis İslam ümmeti daha da ilerlemiştir. Şehitlerin kanı İslam ümmetine daima zafer getirmiş, zalim ve mürtedleri de rezil etmiştir. Eğer şehitler vermemiş olsaydık, biz de böyle bir araya gelemezdik. Buraya toplanmamamıza vesile olan, bu topraklarda vermiş olduğumuz şehitler sayesindedir. Bu gün bu İslami camianın ayakta durmasının tek hikmeti, vermiş olduğu şehitler sayesindedir. Şehitlerimiz İslam’a ve mukaddesatlarımıza hakaret etmelerine nasıl ruhlarını teslim edinceye kadar izin vermemişlerse, yaşadığımız müddetçe  bizler de buna izin vermeyeceğiz.” ifadelerini kullandı.

 

Çelik Hoca, konuşmasının sonunda, “Şeyh Said Efendiyi Şehid edenler bu davayı bitireceklerini sandılar, ama bu gün onun yolundan giden binlerce Said vardır.

 

Şeyh Said Efendi ticaretini nasıl Allah ile yapmışsa, biz de ticaretimizi Rabbimizle yapalım ve Kabil’in eli, nasıl kardeşi Habil’in kanına girdiyse, o günden şimdiyi kadar kimin eli Müslümanların kanına girmişse, Kabil iflah olmadığı gibi onlar da iflah olmayacaktır.” şeklinde konuştu.

 

Yoğun katılımın olduğu görülen program  seslendirilen ilahiler, sinevizyon gösterimi ve yapılan ikramla son buldu. (Yusuf Batı-İLKHA)