Arı yetiştiricileri ve bal üreticileri dertli
Büyük zorluklarla ürettikleri balı satamadıklarını belirten bal üreticileri, bunun en önemli nedenlerinden birinin televizyonlardaki abartılı bal reklamlarının olduğuna dikkat çekerek, Bakanlığın acilen bir bal kodeksi belirleyerek bu kodekse uymayan balların satışına engel olmasını istedi.
MERSİN - Diyarbakır Arı Yetiştiricileri Birliği Başkanı Fahri Saylak, arıcıların büyük bir zorlukla ürettikleri balları satamadıklarını belirterek, bunun en önemli nedenlerinden birinin televizyonlardaki abartılı bal reklamlarının olduğuna dikkat çekti. Saylak, Bakanlığın acilen bir bal kodeksi belirlemesi gerektiğini ve bu kodekse uygun olmayan balların satışına engel olması gerektiğini söyledi.
Bal üreticilerinin yaşam şartları zor ve ilkel
Bal üreticilerinin ilkel yaşam şartları altında bal üretmeye çalıştıklarını belirten Saylak, “Bal üreticileri, elektriksiz, banyosuz ve içme suyunun olmadığı bir ortamda yaşamaya çalışıyorlar. Yaz kış göçebe gibi dolaşıyorlar. Kimi aylarca evlerine dönemiyor. Yaz ve kışın tüm zorlu şartlarına rağmen hepsi sadece teneke baraklarda kalıyorlar. Hiç birinin, ne elektriği var, ne temiz suyu var, ne banyo ve tuvaleti var. Hepsi tamamen zor ve ilkel şartlarda yaşamaya ve bal üretmeye çalışıyorlar. 21. Yüzyıl Türkiye’sinde artık bunlara kalıcı çözümlerin üretilmesi gerekiyor." dedi.
"Ürettiğimiz bal, TV’lerdeki abartılı bal reklamlarından dolayı satılamıyor"
Bal üreticilerinin yaşadıkları onca sıkıntıya rağmen ürettikleri balı satmada sıkıntı çektiklerini belirten Saylak şunları söyledi: “Bütün bu zorluklarla üretilen balı maalesef satamıyoruz. Bunun en önemli nedeni televizyonlardaki reklamlardır. Televizyonlarda görüyorsunuz, çoğu kanalda yer alan bal reklamları, artık arıcılığı bitirme noktasına getirdi. Reklamlar o kadar abartılıyor ki, 6 kg 100 TL’ye hatta bu son dönemlerde iyice abartıldı, bal siparişi verene ev ve araba vermeye başladırlar. Böylelikle tüketicinin kafası karışıyor. Bu tür reklamlarla tüketicimizi maalesef kaybetme durumuna geldik. Birçok vatandaş TV’lerdeki bal reklamlarına aldanarak sipariş veriyor ve hepsi de pişman oluyor. Ama bu pişmanlık sadece orda kalıyor. Tüketicimizde şikayet etme alışkanlığı yok. Bizler tüketiciler üzerinde şikayet mekanizmasını iyi çalıştırmak zorundayız. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı “174 Alo Gıda Şikayet Hattı” vardır. Herkes şikâyetçi olduğu gıda konusunda bu numarayı ararsa bazı sorunlar çözülür." diye konuştu.
"Seyyar kalitesiz bal satıcılarına yönelik yaptırımlar yetersiz"
Firmalardan alınan balların şikayet edilebildiğini fakat seyyar kalitesiz bal satıcılarına yönelik yaptırımların yetersiz olduğuna dikkat çeken Saylak, "Tarım Bakanlığının yayınlamış olduğu bir bal gıda kodeksi vardır. O kodekse uygun olan ballar kavanozlanıp satılabilmektedir. Bunlarda herhangi bir sıkıntı çıkması halinde şikayet edilebilmektedir ve ilgili bölüm tarafından yapılan analizler sonucunda kodekse uygun olmayan balları üreten ve satan firmalar teşhir edilebilmektedir. Ama böyle sağda solda camii önlerinde seyyar şeklinde satılan balları şikayet etme gibi bir imkan yoktur. Bu tür kişilere yaptırım gücü oldukça azdır bu konuda ciddi bir düzenleme yapılması gerekiyor." dedi.
Gerçek ve sahte bal ayırımı ancak laboratuvar ortamında ayırt edilir
Gerçek ve sahte balın gerek görme ve gerekse tatma ile anlaşılmadığını belirten Saylak sözlerine şöyle devam etti: “Malumunuz piyasada gerçek bal diye dolaşan birçok balın sahte olduğu ve hatta haberlerde çıktığı üzere orduya verilen balın dahi sahte olduğu belirlendi. Yani sahte ve gerçek bal ayırımını tadarak veya görerek anlamanız mümkün değil. Bunu anlayabilmek için analiz gerekiyor ve bu ancak laboratuvar ortamında mümkündür. Vatandaşlar şüphelendiği balı İl ve İlçe Tarım Müdürlüklerine götürebilirler.”
"Teşhir edilen ve kapatılan firmaların başka isim altında açılması önlenmelidir"
Yaşanan bir diğer önemli sıkıntının ise, teşhir edilen veya kapatılan firmaların başka isim altına yine faaliyete geçebildiğini ifade eden Saylak, "Ama Avrupa standartlarında bir firma, tüketiciye bozuk gıda sunarsa o firma bir daha asla gıda üzerine başka bir işletme açamaz. Ama Türkiye'de böyle değil. Kapanan bir firma başka bir isim altında faaliyet yürütmeye devam ediyor. İnşallah kısa zamanda ülkemizde de bunun önüne geçirilir. Vatandaşlar güvenilir bal yesin diye bizler Birlik olarak Türkiye'de 20’ye yakın Bal Evleri kurduk. Özel bir firmada balı alırken, Tarım Bakanlığının ilgili ve sayılı izinleri dikkate alınmalı ve araştırılmalıdır. Gerekli izinleri alan yerlerde gıda kodeksine uygun olmayan bal satamaz, aksi takdirde büyük cezalar alabilirler.” şeklinde konuştu.
"Bal fiyatlarındaki adaletsizlik giderilmelidir"
Bal fiyatlarında bir adaletsizlik olduğunu belirten Saylak son olarak şunları söyledi: "Balcılıkta yaşanan bir diğer sıkıntı bal fiyatlarındaki adaletsizlik. Yani Türkiye'de bal fiyatının belirlenmesinde bir ölçüt yok. Yani iyi bala iyi fiyat, kalitesiz bala düşük fiyat verilmelidir. 2012 yılında 84 bin ton bal üretimi yapıldı, 2013 yılında ise 90 bin tonu bulduk. Artık Türkiye'de bir kodeksin belirlenmesi lazım. Bal sınıflandırılarak uzman kişiler tarafından bunların kodeksinin belirlenmesi lazım. Şayet böyle bir durum oluşursa, ürettiğimiz balları daha rahatça pazarlayabilir vatandaşlar da daha sağlıklı bal tüketebilirler." dedi. (A. Hakim Kurt - İLKHA)