`Müslümanlar Almanya`da Ayrımcılığa Uğruyor`
İslam Toplumu Milli Görüş (IGMG) Genel Sekreteri Oğuz Üçüncü, Almanya`da beş yıl önce yürürlüğe giren Genel Eşit Muamele Yasası`na rağmen ülkede eşitlikçi muamele değil, ayrımcılıkların arttığına dikkat çekti. Üçüncü, &`;Genel Eşit Muamele Yasası beş yıldır yürürlükte, fakat bu yasa ayrımcılığa uğrayan insanları ayrımcılıktan nadiren koruyabilmiştir.
Beş yıl önce uygulanmaya başlayan yasanın büyük umutlar doğurduğunu ancak sonucun hiç de öyle olmadığını hatırlatan Oğuz Üçüncü, “Genel Eşit Muamele Yasası’ndan beklentiler büyüktü. Yasanın ayrımcılık mağdurlarını daha fazla koruyacağı düşünülüyordu. Geçtiğimiz beş yıla dönüp baktığımızda, yasaya rağmen ayrımcılık mağduru olanların ekseriyetinin haklarına kavuşamadıklarını üzülerek görüyoruz, oysa yasanın olumlu anlamda zihniyet değişimine katkısı olmuştu.” ifadelerini kullandı.
Yasanın beklenen sonucu verememesinin nedenlerini de sıralayan Üçüncü, “Ayrımcılık mağdurları gerek söz konusu yasayı yeterince bilmemelerinden gerekse işverenlerine karşı eyleme geçmekten çekinmeleri nedeniyle hukuki yollara başvurmaktan sakınıyorlar. IGMG’ye iletilen ayrımcılık olaylarının çoğunluğu mağdurların olayları sineye çekmeleri sebebiyle takip edilmiyor. Ayrıca yasaya rağmen ayrımcılık olaylarında her yıl artış görülüyor.” dedi.
Tespitlerinden sonra politikacılardan taleplerini de dile getiren Oğuz Üçüncü, şöyle devam etti: “Bu nedenle Genel Eşit Muamele Yasası’nda, ayrımcılığı önlemede etkili olacak gerekli düzeltmelerin yapılmasını talep ediyoruz. Yasada ayrıca belirttiğimiz hususların yanı sıra, hem ayrımcılıkla mücadele derneklerine hem de ayrımcılıkla mücadele kurumuna dava açma hakkı tanınması ve mağdurlar için dava açma süresinin uzatılması gerekiyor. Öncelikle de yasamanın eşitlik adına iyi bir örnek olması, ayrımcılık içeren yasaları ortadan kaldırması gerekiyor. İslam düşmanlığının bu kadar yaygın olmasına ve buna bağlı olarak Müslümanların maruz kaldığı haksız muamelelere rağmen, diğer önemli sivil toplum kuruluşlarının hepsi temsil edilirken, İslamî dini cemaatlerin Ayrımcılıkla Mücadele Kurumu’nun oluşturduğu kurulda temsil edilmemesi de ayrıca manidardır.”