• DOLAR 34.55
  • EURO 36.691
  • ALTIN 2897.702
  • ...
Ofis çalışanları için bel ve boyun ağrılarını en aza indirme
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 
İZMİR - Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Bölümü, İzmir Üniversitesi akademik ve idari personeli için “Ofis Çalışanlarının Omurga Sağlığını Koruma Yöntemleri” başlıklı, bir bilgilendirme toplantısı gerçekleştirdi.

Bölüm Başkanı Doç. Dr. Serkan Bakırhan yaptığı sunumda, ofis çalışanlarında sıklıkla görülen bel ve boyun ağrılarının artan iş yükü nedeni ile tüm dünyada artış gösterdiğini söyledi. Bel ve boyun ağrılarını “Günlük yaşamda, fiziksel-psikolojik performansı düşüren önemli sağlık sorunlarından birisi” olarak nitelendiren Bakırhan, “Kas iskelet sistemine ait ağrıların büyük kısmını oluşturan bel ve boyun ağrılarını insanların yüzde 80-90’ı yaşamlarında en az bir kere çekmektedir. Merdiven inme-çıkma, yürüme, koşma gibi aktivitelerde önemli kısıtlılık yaratan bu rahatsızlıklar, Almanya’da bir meslek hastalığı olarak kabul edilmiş ve İsveç’te erken emeklilik nedenlerinin yüzde 25’ini oluşturmaktadır. Ülkemizde de bel-boyun ağrılı hastaların yıllık maliyeti her geçen yıl yükselmektedir” dedi.

Risk faktörlerini en aza indirin
Akut bel ve boyun ağrılarının ani pozisyon değişikliği, yük kaldırma, düşme gibi nedenlerle oluşabildiğine dikkat çeken Bakırhan, “Akut bel ağrıları istirahat ve ilaç tedavisi ile yüzde 90 oranında 1 ila 3 hafta arasında iyileşmektedir. Ancak kronik bel ağrıları üç aydan uzun süreli ağrılardır” dedi. Önemli olanın bel ve boyun ağrılarına neden olan risk faktörlerini fizyoterapistler tarafından çizilen uygun egzersiz ve koruma yöntemleri ile azaltmak olduğunu ifade eden Doç. Dr. Bakırhan, “Zayıf sırt ve karın kasları bel bölgesindeki kaslara ekstra yük bindirir. Eşya ya da bavul taşımak gibi alışık olmadığınız ağır bir aktivite sonucu ortaya çıkar. Mevsim değişiklikleri, rüzgâra maruz kalmak, uzun süreli klimalı ortamda bulunmak kaslarda dolaşım bozukluklarına neden olur. Kadınlarda menapoz sonrası kemik erimesi ile ortaya çıkan bu ağrılar, trafik kazası, yüksekten veya ıslak zeminde kayarak düşme gibi önce geçirilen travmalara bağlı olarak da görülebildiği gibi ilerleyen yaşa bağlı kemik yapısındaki kayıplar da önemli bir neden olabilir” dedi.

Korunmak için yapılması gerekenler
Doç. Dr. Serkan Bakırhan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Fizyoterapistler tarafından belirlenen düzenli egzersiz programlarına ek olarak düzgün ve dengeli oturmak, ağırlıkları doğru ve dengeli kaldırmak, düzgün yatma pozisyonu, yatma ve kalkma prensiplerini doğru uygulamak, omurgaya ait kasları güçlendirmek, kilo almamak ve sigarayı bırakmak, bel ve boyun ağrılarından korunmak için yapılması gerekenlerin başında gelir. Bunlara ek olarak beli zorlayacak sportif faaliyet, vurma, çarpma, düşme gibi zorlamalardan kaçınmak, uzun süreli oturma, öne eğilmeyi gerektiren mesleki faaliyetlerde saatte bir ara verip bütün omurgayı çalıştırmak ve düzenli beslenme, dinlenme, egzersizlerle bedensel ve ruhsal dengeli bir yaşam sürmek de çok önemlidir.”

İş yerinde dikkat edilmesi gerekenler
İş yerinin fiziki olanaklarına ek olarak kişinin çalışma alışkanlıklarının da bel ve boyun şikâyetlerini doğrudan etkilediğini hatırlatan Bakırhan, “İşi bir an önce tamamlama düşüncesiyle sağlıklı bir iş planına sahip olmadan yapılan işler, işle ilgili kapasite üstü baskıya maruz kalma, yorgunluk, dikkat dağınıklığı, kötü postür ve hatalı hareket alışkanlıkları, iş uyumu ve memnuniyetin azlığı da stres faktörünü artırması nedeni ile iş yerinde dikkat edilmesi gereken şeylerdir” ifadelerine yer verdi.
 
Bilgisayar başında çalışırken bunlara dikkat!
Oturulan sandalyenin doğru yükseklikte olması, iki ayağın yere mümkünse ayak altlığı ile birlikte dengeli olarak basması, bacak bacak üstüne atılmaması, bel desteği kullanılması, klavye, monitör ve Mouse ile doğru mesafenin ayarlanması ve monitör yüksekliğinin göz hizasını geçmemesi gerektiğine dikkat çeken Bakırhan, “Düzenli aralıklarla işe ara verilip egzersiz yapılmasının bel ve boyun ağrılarının azalmasında büyük etkisi olacaktır” diye konuştu.

Bakırhan’ın sunumunun ardından Ögr. Gör. Uzm. Fzt. Hülya Özlem Şener ve Yrd. Doç. Dr. Fadime Doymaz uygulamalı olarak yapılabilecek egzersizleri gösterdi. (İlyas Yıldız – İLKHA)
 

Bu haberler de ilginizi çekebilir