• DOLAR 34.447
  • EURO 36.303
  • ALTIN 2837.002
  • ...
Esed zulmü Siverek'te lanetlendi
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

ŞANLIURFA - Siverek Suriye ile Yardımlaşma Platformu, Cuma namazından sonra ilçenin Hasan Çelebi Camii önünde yaptığı kitlesel basın açıklamasıyla, Cenevre-2 görüşmeleri öncesi yayınlanan işkence fotoğraflarına dikkat çekerek, zalim Esed ve yandaşlarının mazlum Suriye halkına yaptığı zulümleri kınadı.

 

Basın açıklamasını grup adına Mehmet Açıkalın okudu. Basın açıklamasında Suriye’de yaşananların yüzyılın büyük utanç tablolarından biri olduğuna dikkat çekilerek, “Baas rejiminin Suriye’de işlediği insanlık suçları işkence görüntüleriyle bir kez daha tüm açıklığıyla belgelendi. Tüm dünyayı sarsan bu görüntülerin insanlık tarihine kara bir leke ve büyük bir utanç olarak kazınacağı kesindir.  Geldiğimiz noktada maalesef bir kez daha yaşananları tarif etmenin zorluğuyla karşı karşıyayız. Zira artık bu vahşeti anlatacak söz kalmamıştır. Suriye’de Baas diktatoryasının sistematik kıyımlarının boyutları her geçen gün yeni belgelerle açığa çıkmakta ve ortaya çıkan bu tabloyu bütün dünya sessiz bir şekilde izlemektedir.” dedi. 

 

Zalim Esed’in işlediği cinayetlere tüm dünyanın sessiz kaldığına dikkat çeken Açıkalın, “Zalim Esed, kendisine itaat etmeyen Suriye halkına karşı başlattığı savaşta dünyanın suskunluğundan cesaret alarak yüz binleri gözünü kırpmadan öldürmeye devam etmektedir. Mazlumlara karşı kullandığı kimyasal silahlar ve varil bombaları yetmezmiş gibi bir de on binlerce insanı açlığa mahkûm ederek ve sistematik işkencelerden geçirerek katletmektedir. Esasında tüm vahşiliğine ve korkunçluğuna rağmen ortaya çıkan işkence kayıtları yeni bir duruma irşat etmemiş ancak bu büyük insanlık trajedisini, Suriye’de yaşanan vahşete göz yumanların gözlerinin içine sokmuştur.”  diye konuştu.

 

Suriye’deki zulümler gizli kalmamıştır

Yayınlanan işkence fotoğraflarının Zalim Esed tarafından yalanlanacağına dikkat çeken Açıkalın, “Biz biliyoruz ki olan bitenler karşısında vicdan yoksunu zavallı işbirlikçiler yine aynı ayak oyunlarıyla direnişi gayr-ı meşru göstermenin gayreti içine girecek ve utanmadan yaşananların gerçeği yansıtmadığını dile getireceklerdir. Aynı şekilde bunlara öykünen diğer güruhlar da sessizlik siyasetini önceleyip reel konumlarını muhafaza etmeye çalışacaklardır. Ama artık gizli saklı bir şey kalmamıştır.” dedi.

 

Esed, uluslar arası savaş mahkemesinde yargılanmalı

Açıkalın, Baas Rejiminin Cenevre Konferansına davet edilmesini kınanarak sözlerini şöyle sürdürdü, “Baas rejimini Cenevre Konferansına davet edip taltif edenlerin de Suriye halkının katledilmesi suçunun dolaylı ortakları olduğunu vurguluyoruz. Kuşkusuz Esed rejiminin ağırlanması gereken yer Cenevre değil, Uluslararası Savaş Mahkemesi olmalıdır! Müslümanların karşı karşıya kaldığı hakikat ise maalesef yine yalnız kalmak ve çaresizce acılara tutunmak olacaktır. Ama artık acılar üzerinden avuntular devşirmek ümmetin kârı olmamalı ve onurlu bir şekilde küresel intifadaya dört elle sarılmalı ve destek çıkılmalıdır. Ve şimdi diyoruz ki, bu zulüm fotoğrafları tam 3 yıldır inanılmaz yöntemlerle Suriye halkını katleden bu zalim diktatörlüğün işlediği insanlık suçları karşısında bugüne kadar sessiz kalan, yeterli duyarlılığı göstermeyen, bin bir türlü mazeret ileri sürerek Baas zulmüne göz yumanlar için bir şey ifade etmeli! Baas zulmü karşısında yeterli tepkiyi göstermeyen, suskun kalan, Suriyeli mazlumların yanında yer almayan herkes bu gayrı insani ve gayrı ahlaki tavırlarıyla Esed’in suçlarına ortak olduklarını artık görmeliler! Görmeli ve hala insanım diyebiliyorlarsa mutlaka zulme karşı tavır almalılar!”

 

Yermük Kampı’nda insanlar açlıktan ölüyor

Yermük Kampı’nda yaşanan insanlık dramına dikkat çeken Açıkalın, “Yermuk Kampı’nda açlıktan ölen insanların dramı dünya kamuoyuna tüm çıplaklığıyla yansırken; üç yıldır Suriye halkı açlığa, işkencelere, katliamlara maruz kalıyorken Türkiye’de Suriye’ye giden tırlar üzerinden başlatılan kampanyayla Suriye direnişi karalanmaya çalışılmaktadır. Bu girişimlerinin Esed rejiminin zulmüne ortak olmak anlamına geldiğini belirtmek isteriz. Suriye halkının mahkûm edildiği bu yokluğu bir nebze de olsa gidermek için yapılan yardımları, hangi gerekçeyle olursa olsun engellemeye çalışanlar büyük bir zilleti tercih etmişlerdir. Bizler Siverek Suriye yardım platformu bileşenleri olarak, küresel zulüm odaklarının ve onların yerli işbirlikçilerinin tüm bu engelleyici çabalarına önce yüce Allah’ın Maun suresinde belirttiği gerçekliklerle sonra da yaptığımız ve yapmaya devam edeceğimiz yardımlarla cevap vereceğiz.” şeklinde konuştu.

 

Açıklamanın ardından grup sessizce dağıldı. (A. Uğurlu-İLKHA)

Bu haberler de ilginizi çekebilir