Türkiye karne sendromu yaşamasın!
Demokrat Eğitimciler Sendikası'nın "Türkiye Karne Sendromu" raporuna göre velilerin karnelerinde düşük not bulunan çocuklara nasıl davranmaları gerektiğini bilmediği ifade edildi.
DİYARBAKIR - Demokrat Eğitimciler Sendikası’nın "Türkiye Karne Sendromu" raporuna göre, veliler kırık karne getiren çocuklarına nasıl davranacağını bilmiyor. Kötü karne alan çocuğuna sert ve aşağılayıcı davranan anne babaların çocuklarında ciddi kişilik bozuklukları ortaya çıktığı belirtildi.
Demokrat Eğitimciler Sendikası tarafından yapılan açıklamada, Türkiye'de her karne döneminde dayak, evden kaçma, sahtecilik, intihar teşebbüsü gibi birçok olumsuz karne kaynaklı olayın yaşandığı belirtildi.
Türkiye'de anne babaların karnelere gereğinden fazla önem verdiğinin belirtildiği açıklamada, “Karne, çocuğun geleceğinde belirleyici tek ölçüt değil. Karne kırık olsa da, çocuğunuzu kırmayın. Kırık karne yalnızca öğrencinin değil aynı zamanda da anne babanındır. Milli Eğitim Bakanlığının ivedi bir şekilde, bir sonraki karne dönemine yetiştirmek üzere daha sağlıklı, çağdaş ve nesnel değerlendirme sistemleri oluşturması gerekir. Karneye büyük anlamlar yüklemek çocuğun duygusal ve psikolojik gelişimine zarar veriyor.” ifadelerine yer verildi.
Velilere 'karne konusunda çocuklarınıza baskı yapmayın' uyarısında bulunulan raporda, "Anne babaların hatalı davranışlarından dolayı zayıf karne getiren birçok çocuk bunalım ve depresyona girmekte, 'başarısızlığı' kişiliği ile özdeşleştirmektedir. Bazı öğrencilerin okulu ve öğretmenlerini sevmemesinin altında yatan nedenler, karne konusundaki yanlış tutumlarla oldukça ilgilidir." denildi.
Baskının çocuğu başarısızlığa iteceği unutulmadan karneye çok fazla anlam yüklenmemesi gerektiği belirtilen açıklamada, “Kırık notların altında yatan asıl sebebi araştırmak gerekir. Anne baba bu işe, kendi çocukluklarından da başlayıp daha geniş bir çerçeveden bakmalı. Çocuklarına yüklenmemeli, onlarla ilgilenerek, sorunlarına yönelerek, düşük notları olduğu için yanlış yollara sapmasını engelleyebilirler. Zayıf notla karşınıza gelen çocuğunuzun sizden daha fazla üzüldüğünü unutmayın. Onu sevdiğinizi hissettirin, üzüntüsünü paylaşın. Her çocuk farklı becerilere sahip bir bireydir. Bir başkasıyla kıyaslamaya sakın kalkışmayın. Başarısızlığının nedenini birlikte konuşun. Yapılabilecekleri belirleyin. Eksik olduğu konuları belirleyin, bunları nasıl gidereceğine birlikte karar verin. Gelecek dönem için başarısız olduğu derslerle ilgili neler yapılabileceğini planlayın.” ifadeleri kullanıldı.
"Karne Sendromu" raporuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan DES Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Topal, hiçbir öğrencinin başarısız olmadığını belirterek, "Her öğrencinin farklı ilgi ve istidatları vardır. Dönem boyunca çocuğu ve problemleriyle ilgilenmeyip de yalnız karneyi eline alıp çocuğu sorgulamak ve karne sonucuna göre onu değerlendirmek ve kırık karneye ceza vermek çocuğun psikolojisi ve geleceği açısından tehlikelidir. Çocuğunuzu her haliyle sevdiğinizi, problemleri birlikte aşacağınızı ve ona güven duyduğunuzu hissettirin. Bir sonraki dönem başarısını artırabileceği konusunda ona güvenin ve onu yüreklendirin. Çocuğunuzun özelliklerini iyi tanıyın, özel yeteneklerini keşfedin. Çocuğunuzu kendi gelişim özellikleri içerisinde değerlendirin. Öğretmenleri ile iletişime geçin. Onlardan yardım ve işbirliği isteyin. Çocuğunuzun düzenli, planlı ve verimli ders çalışma alışkanlığı kazanması ve geliştirmesi çok önemlidir. Bu disiplini ona öğretip, kazandırmak için Rehberlik servislerinden yararlanın. En önemlisi de çocuğunuzla her gün baş başa oturup, onunla bir arkadaş gibi konuşun, günün değerlendirmesini yapın." dedi. (M. Sait Adiyaman - İLKHA)