Ey! Can Nerdesin?
Ey! Can yine bir doğumun daha geldi gözlerim yine kendini tutamıyor ve taşıyor; gözyaşlarımı silmeye gelmez misin?
Ey! Can nerdesin özledim seni gelmez misin? O mübarek doğumun her yaklaştığında dilim seni anıyor. Ruhum sana hasret yaşıyor. Bilal’in rüyalarını süslediğin gibi rüyalarımı süslemez misin? Sana meftun şu kalbimin derinliklerine girip sel misali gözlerimden yaşlar akıtmaz mısın? Ellerimden tutup beni Mekke sokaklarında gezdirmez misin? Ey! Can.
Anam babam sana feda olusun ey can! Muhabbetin yakıyor beni bir kerecik olsun cemalini göstermez misin? Muhabbetinden küle döndü bu yüreğim, ismin anıldığında gözlerim seni arıyor nerdesin ey can! İçimdeki yangını söndürmeye gelmez misin?
Seviyorum seni ey can! Ravzan’a her baktığımda içimden bir parça kopuyor ve o kopan parça Medine’nin sokaklarında sevgilisini yani seni arıyor ey! Canımın canı, ey! Kalbimin nuru, ey! Anamdan ve babamdan daha çok sevdiğim sevgilim. Sonra Medine’de seni ararken kendimi bir gece yarısı senin kapının önünde buluyorum ve kapıyı usulca çalıyorum karşıma çıkıyorsun. Önce tebessüm ediyorsun, daha sonra aynı yumuşaklık ve sıcaklıkla neden burada olduğumu soruyorsun. İçimden kopan o muhabbet katresi “seni arıyorum, sensiz uykularım gelmiyor ve senin olmadığın yerde ben duramıyorum diyor ve muhabbetle ağlayarak kollarına bırakıyorum kendimi.”
Ey! Can sana sarılmak istiyorum hemde hiç bırakmamak üzere; sarılmaz mısın? Ey! Can
Ey! Can yine bir doğumun daha geldi gözlerim yine kendini tutamıyor ve taşıyor; gözyaşlarımı silmeye gelmez misin? Ey! Can.
Ey! Sevgili gel artık hasretin dayanılmaz oldu, gel de bu hasretime bir son ver.
Ey! Can seni çok özledim ne olursun gel artık.
Zülfikar Keskin / Adıyaman (Kahta) - Yaş: 23