Fotoğraflar vahşeti net şekilde gösteriyor
Suriye`de sistematik işkence yapıldığına dair fotoğraflar nedeniyle Hak ve Özgürlükler Platformu basın açıklaması yaptı. Dünya medyasına yansıyan fotoğrafların Suriye`de yapılan işkencenin yüzünü daha net bir şekilde gösterdiğine vurgu yapıldı.
BATMAN-Mustazaflar Cemiyeti Batman Şubesi, Umut-Der, Sevgi-Der, Bilge-Der, Hira-Der, Sağ-Çev, Köy-Der, İmam Hatip Der, Sason Şefkateli Derneği, Kozluk İlim-Der, Gercüş Enfa-Der, Beşiri Hizmet Der ‘den oluşan Hak ve Özgürlükler Platformu, Suriye`de sistematik işkence yapıldığına dair fotoğraflar nedeniyle basın açıklaması yaptı.
latform adına basın açıklamasını Hak ve Özgürlükler Platformu sözcüsü Mustazaflar Cemiyeti Batman Şube Başkanı Davut Şahin okudu.
Suriye’de Esad rejiminin vahşetinin boyutlarının gün geçtikçe arttığını belirten Şahin, “Dünya medyasına en son yansıyan fotoğraflar, Esad rejiminin vahşi yüzünü daha net bir şekilde gösterme açısından önemlidir. Yoksa babası Hafız Esed zamanından bu güne, bu rejimin özellikle Müslümanlara yaptıkları zulüm ve kıyımlarını biliyoruz” dedi.
Şahin açıklamasının devamında, 1980’lerde dünyanın gündemine oturan Hama katliamından sonra da mütemadiyen ve sistematik bir şekilde kıyımların ve işkencenin devam ettiğini dile getiren Şahin şöyle devam etti: “Dinlerini yaşamak, inançlarının gereğini yerine getirmek isteyen binlerce Müslümanın kaçırılarak ya öldürüldü veya cezaevlerine konularak insanlık dışı muamelelerle karşılaştıları ve o şekilde can verdiler. Cezaevlerinden bir şekilde kurtulabilenlerin anlattıkları, bu gün medyada yer alan fotoğrafların doğruluğunu kanıtlıyordu.”
“Katledilenler Müslüman olunca Dünya sessiz kalıyor”
Bu vahşet ve katliamlar karşısında o günden bu güne, Dünya’da kendilerine, hak adına, adalet adına, eşitlik ve demokrasi adına bir sıfat ve statü verenlerin ses çıkarmadıklarını veya çok cılız tepkilerle yetindiklerine dikkat çeken Şahin, “Çünkü öldürülenler Müslüman idi. Bu da Esed’ lerin cesaret ve iştahlarını kabarttı. Mevcut dünya düzeninden Müslümanlar için adalet ve şefkat beklemek akıl kârı olmadığı gibi, bu hal İslam Ümmetinin bir an önce, kendi sorunlarını halledecek bir yapıya kavuşmasını elzem kılmaktadır” şeklinde konuştu.
Bu vahşet ve katliamlar karşısında o günden bu güne, Dünya’da kendilerine, hak adına, adalet adına, eşitlik ve demokrasi adına bir sıfat ve statü verenlerin ses çıkarmadıklarını veya çok cılız tepkilerle yetindiklerine dikkat çeken Şahin, “Çünkü öldürülenler Müslüman idi. Bu da Esed’ lerin cesaret ve iştahlarını kabarttı. Mevcut dünya düzeninden Müslümanlar için adalet ve şefkat beklemek akıl kârı olmadığı gibi, bu hal İslam Ümmetinin bir an önce, kendi sorunlarını halledecek bir yapıya kavuşmasını elzem kılmaktadır” şeklinde konuştu.
Allah’u Teala’nın, Hafız Esed ve oğlu Beşar Esed’e lanet etmesi temennisinde bulanan Şahin, “Hafız Esed eli ve dilindeki Müslüman kanıyla Rabbimizin huzuruna çıkacak ve hak ettiği cezasıyla yüz yüze gelecektir. Oğul Beşar Esed’e bu Dünyada verilecek en ağır ceza bile azdır, yetersizdir. Ancak, Kahhar olan Rabbimizin ona vereceği cehennem cezası yaptıklarına karşılık gelecektir” ifadelerini kullandı.
“Hak ve mazlumun yanındayız”
Suriye’deki bu karışık durumun, meseleye aklıselim ve ümmetçilik şuuruyla bakılmasını gerektirdiğine işaret eden Şahin, “Aksi takdirde bu fitneye bulaşmamak çok zordur. Hak ve Özgürlükler Platformu olarak, zulüm kimden kime yapılırsa yapılsın, zulmün ve haksızlığın karşısında, Hak ve Mazlumun yanındayız. Allah’u Teala bizleri zalimden ve zulümden yana olmaktan muhafaza etsin. Bizlere Ümmetçilik ruhunu dirilten, kardeşliği pekiştiren, Kur’an ve sünnet gölgesinde vahdeti oluşturan bir yapı olmayı nasib etsin” dedi. (M.Fatih Akgül-İLKHA)
Suriye’deki bu karışık durumun, meseleye aklıselim ve ümmetçilik şuuruyla bakılmasını gerektirdiğine işaret eden Şahin, “Aksi takdirde bu fitneye bulaşmamak çok zordur. Hak ve Özgürlükler Platformu olarak, zulüm kimden kime yapılırsa yapılsın, zulmün ve haksızlığın karşısında, Hak ve Mazlumun yanındayız. Allah’u Teala bizleri zalimden ve zulümden yana olmaktan muhafaza etsin. Bizlere Ümmetçilik ruhunu dirilten, kardeşliği pekiştiren, Kur’an ve sünnet gölgesinde vahdeti oluşturan bir yapı olmayı nasib etsin” dedi. (M.Fatih Akgül-İLKHA)