İslam gibi aziz bir dinin Kürtler gibi takvalı bir toplumunda sapıklığı savunmak, ona kol kanat germek İslam`a ve Kürt halkına yapılmış en büyük ihanettir.

 

Bugünkü Avrupa milletlerinin ne kadar pis yaşantısı varsa bunu özgürlükler adı altında Müslüman mahallelerinde pazarlayıp satmak en basit kelime ile gaflet ve hıyanettir. Bre gafiller Avrupa bile bu melanetler yüzünden çökmüşlüğün eşiğine gelmiş.

 

Ne aile, ne namus, nede ar kalmış. Toplum paramparça olmuş. Siz hala onun gönüllü uşaklığını yapıyorsunuz!

İslam`ın özgürlüklere ve haklara bakış açısı ile Avrupa`nın açısı arasında dağlar kadar fark vardır. Avrupa`nın demokrasi dinine göre çare tükenmese de, İslam`ın ilkelerinde kırmızı çizgiler vardır. herkes bu kırmızı çizgilere uymak zorundadır.

 

bu çizgiler toplumun ve bireyin sağlıklı bir hayat için sahip olması gereken vasıfların korunmasıdır.

 

Nasıl hastalıklı bir bedeni tedavi etmek, bulaşıcı hastalığın yayılmasına önlem almak, gerektiğinde ameliyat etmek özgürlüğün kısıtlanması değilse İslam da bu kırmızı çizgileri çizmekle özgürlüğün önünü almış olmuyor.

 

Bazılarının özgürlük adı altında toplumu dinamitleyen ahlaksız faaliyetlerine kesinlikle izin vermiyor.

İslâm hukukuna göre üç çeşit hak vardır:
1- Allah hakkı (hukukullah): İnsanların kulluk görevi, onları Allah’a yaklaştıran şeyler, genelin çıkarına olan, Allah tarafından belirlenmiş hükümler, haramlar.

2- Allah hakkı ve insan hakkı: Örneğin, kişinin aklının, dininin, neslinin korunmasında iki hak vardır. Bu hakların yerine getirilmesiyle hem Allah’ın emrine uyulmuş olur, hem de bunlarla toplum ve kişilerin çıkarı (maslahatı) korunmuş, haklarına tecavüz önlenmiş olur.

3- Kişinin maslahatının korunduğu haklar: Çok geniş bir alanı vardır. İnsan hakları dediğimiz şeylerdir.

Hiç bir düzende görülemeyecek kadar insan haklarını gözeten İslam, insanın şu haklarını korumaya alır:

a- Din emniyeti: İslam, din hakkını ve dini yaşama hürriyetini güvence altına alır.

b- Nefis (can) emniyeti: İslam, yaşama hakkını temin eder.

c- Akıl emniyeti: İlim ve tefekkürü emreden İslam, içki ve uyuşturucu gibi akla zarar verecek şeyleri yasaklar ve aklı her türlü arızalardan koruyucu tedbirler alır.

d- Nesil emniyeti: Irzın, şeref ve namusun korunmasını ve sağlıklı nesiller yetiştirilmesini temin için İslam gerekli her türlü ortamı hazırlar, önlemleri alır.

e- Mal emniyeti: İslam malı korumak için, faiz, rüşvet, hırsızlık vb. suçlara giden yolları tıkadığı gibi, bunu yapanları da cezalandırır, insanlara yeterli geçim kaynaklarına sahip olma hakkını ve imkanını tanır.

Özetle İslam, her insanın onurunu, namusunu, özgürlüğünü, dinini, malını, canını, geçimini ve işini garanti altına alır.

İslam, insan hakları konusunda hâlâ ulaşılamaz durumdadır. İnsani kardeşlik prensibine yer verir. Irkçılığı ve takvanın dışında üstünlük anlayışlarını reddeder. İslam’ın emir ve yasakları, hükümleri, ibadetleri, ceza anlayışı... eşitliği ve adaleti sağlamak içindir.

Diğer düzenlerde bu denli eşitlik ve adalet teoride bile yoktur. Eşitlik adına adaletsizliğe de göz yummaz. Kadın - erkek eşitliği diyerek cinsel farklılıkların göz ardı edilip istismar edilmesine, insanların cinsel, psikolojik, sosyal ve ekonomik olarak sömürülerek zulmedilmesine yol açacak aşırılıklara da geçit vermez.

İslam her tarafa yamultacak ilkesiz bir din değildir. Allah bu ümmetin ıslahı için ilkeler koymuştur. Bunlar İslam`ın kırmızı çizgileridir. Fert ve toplum için olmazsa olmazlarındandır.

İslam`ın kırmızı çizgileri Müslümanların da kırmızı çizgileridir. Bunlar aşıldığında, her bir Müslüman gücüne göre eliyle, diliyle ve kalbiyle bunlarla mücadele etmek zorundadır.

Müslümanlar bu konuda kınayıcıların kınamasından da korkmazlar.

Sapıklığı özgürlük diye pazarlamanız onu sapıklık olmaktan çıkarmaz. Artık toplumu ifsat eden bu faaliyetlerinizde vazgeçin.
Bu Müslüman topluma biraz saygılı olun!