• DOLAR 34.944
  • EURO 36.745
  • ALTIN 2979.98
  • ...
Korku ve ümit  arasında yaşamak
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Hasan Yılmaz / Doğruhaber / Rehberlik

Sınavlar, uzun soluklu olup zamanla alakalıdır. Sınavların mahiyeti seçenekleri tercihleri farklıdır. Sonsuz kudret sahibi, sınırsız gücüne rağmen aciz olan insana tercih hakkı tanımıştır. Bazı insanlar tercih hakkını direkt kullanırken bazısı ise yanlış tercihinin farkına varıp ek kontenjandan doğru tercihini yapabilmişlerdir.

“Biz insana iki yol gösterdik kimi şükür etti kimi nankörlük.”

Sınavın mahiyetini iyi kavramak için peygamberler tarihi ve İslam tarihinden örnekler vererek konuyu pekiştirmeye çalışacağız inşallah.

Kimi ebeveynler İsmailleri için Hacerî bir sınav verirken kimileri Yusufları için Yakubî bir sevdaya tutuşmuş kimileri ise Eyyubî bir sabır göstermektedir. Her insanın ayrı bölümlerden sınava tabi tutulduğu kaçınılmazdır. Bu sınavlarda sıkıntı çekmemek mümkün mü?

Hayatımızın çeşitli dönemlerinde sıkıntılarımız katmerli olabiliyor. Biyolojik, psikolojik, toplumsal, ekonomik, vb. sıkıntılar tarih buna şahitlik etmiştir. Sahabelerden Habbab bin Eret o kadar sıkıntı çekmiştir ki rehber öğretmenine gider. Derman arar. Rehberinin dilinden Bakara Suresi’nden şu ayet dökülür:

“Yoksa siz, sizden öncekilerin başına gelenler sizin de başınıza gelmeden cennete gireceğinizi mi sandınız? Peygamber ve onunla beraber müminler, “Allah’ın yardımı ne zaman?” diyecek kadar darlığa ve zorluğa uğramışlar ve sarsılmışlardı. İyi bilin ki Allah’ın yardımı pek yakındır.”

Habab sınavın zorluğunun tesirinde kalır. Öncekilerin derdini öğrenince kendi derdini unutur. Bütün sınav süreçleri sıkıntılıdır, düşebiliriz yıpranabiliriz. Önemli olan düştüğümüz yerden kalkabilmektir. Küçük bir çocuk bu meziyete sahip iken bizlerin hemen ümitsizliğe kapılması doğru olur mu? Erken yardım istemek kişisel gelişimimizi engellediği gibi sınavın mahiyetini basitleştirir. Basit sıkıntılarda yardım beklemek sınavın tabiatına aykırıdır.

Peygamberler tarihine baktığımızda sınava en fazla tabi olan Hz. Musa’dır. Karun’la, Haman’la, Firavun’la sınava girmiştir. Bu sınavın sorularını ÖSYM hazırlayamaz. Bu problemleri çözmek kolay değil; ne işçi ne de havuz problemlerine benzer. Bu rakiplerle de yarışmak her babayiğidin harcı değildir. Hz. Musa inananlarla birlikte Firavun’un zulmünden kaçarken bir tarafta Firavun’un askerleri diğer taraftan deniz… Tam her şey bitti derken ümitsizliğin bittiği anda Allah, “Vur asayı” diyor. Allah’ın izniyle asa vurulunca bütün yollar açılıyor. Allah, bir yolu kapattığında da kimse ileriye gidemez. Birçok öğrencinin aradığı cevap bu olayda saklıdır.

“Korku ve ümit içinde yaşayın.”

Büyük sınavlardan küçük sınavlara doğru gidelim. Sınavların yaklaşıyor olmasıyla mevsim değişimleri insanı etkileyen unsurlardır. Havaların soğuk olması öğrenciler için avantajdır.

Dışarı çıkılamayan bu havada öğrenciler zamanı iyi değerlendirip performans ödevlerini, sınavlarını rahat bir şekilde halledebilirler. Parayla satın alınamayan zamanı Peygamberimiz (AS) şöyle değerlendirir:

“Dolu olmadan boşluğun kıymetini biliniz.”

Yaptığımız araştırmaya göre en güzel bölümleri kazanan öğrencilerin ortak görüşleri sömestr tatiline işaret ediyor.

Tatili iyi değerlendiren öğrenciler, kendilerini rahatlıkla toparlayıp güzel bir bölümü kazanabilirler. Bazen geride kalmak ileriye gitmenin işaretidir. Unutmayalım ki

“En fazla ileriye giden ok, en çok gerilmiş yaydan çıkar.”

Selam ve dua ile…

Bu haberler de ilginizi çekebilir