Kirli Odaklar Ve Santranç Oyunları
Kirli odaklar ve santranç oyunları sadece bunlarla sınırlı değildir. Hep Müslümanları ve topraklarını hedef alan bu kitle şeytanın yeryüzündeki temsilciliğini yapmaktadırlar ki! sanki bunu istemektedirler.
İslami faaliyetlerin yürütüldüğü bu topraklarda, geçmişten günümüze kadar yapılan iftira, karalama ve İslama karşı düşmanlılar birkez daha gün yüzüne çıkmış olup, hala bu hallerinden ve geçmişlerinden ders çıkarmayan bu kirli odaklar ve yandaşları halen santranç oyunları ile fitne, fesat çıkarıp kan dökmeye devam etmektedirler.
Eski dönemlerden bu yana bu topraklarda birçok şey değişti. Yöneticiler, ülkelerin yaşayış şekli ve inançları, topraklar ve sınırların çizimi, ihanet v.s. ama tek bir şey değişmedi oda kan ve gözyaşı. Bunların içinden en acı olanıysa kan ve göz yaşının değişmeyen tek adresi mazlumlar ve mustazaflar.
Sözde kurtuluş savaşında ülkelerin ve kavimlerin bağımsızlık ilan etmesiyle geri planda bırakılan ve sömürülen hep mazlumlar oldu. Cumhuriyetler ilan edilirken, nice mustazaflara ihanet edildi. İşte örneği; Şeyh Sait, Üstad Bediüzeman, İskilpli Atıf Hoca (Allah (C.C.) onlardan razı olsun ) ve daha niceleri. Bu savaşta kurtuluşumuz ve bağımsızlığımız iddia edilirken bizim aslında esir olduğumuzu ve oyunların kurbanı olduğumu hep sakladılar, ve bu oyunlarda İslam ve yarenlerine ihanet edilerek, batılı ülkelerin siyonizmin esiri olduk. Bütün suçları İslam ve dava`sı olan bu güllerin asılsız yere idam, sürgün, iftira, ve karalamaya maruz kaldılar. Günümüzdede halen bu sorunlar devam etmektedir.
Peki bu düzen değiştirilemezmi? Bu kirli oyunlar bozulamazmı? Elbette değiştirilebilir, bozulabilir!... Örneği günümüzde en büyük araç olan siyaset ile. Bu toprakları bugüne dek yönetenler kirli odaklar ve yandaşları değilmiydi? Ve bunu en iyi şekilde İslam ve davasına karşı kullanmadılarmı? Hatta Müslüman olan ülkeleri hep bu oyunlar ile yönettiler. “ dinde siyaset olmaz, siyaset ve din karıştırılamaz, siyaset haramdır” v.s. bu tür fitneleri ortaya atanda onlar değimi? Neden? Hem şeriata karşı demokrasiyi çıkaracaksın hemde demokrasiyle ülke yöneteceksin hem de dini ve İslam`ı bundan uzak tutacaksın ve dinsiz ülke yapıp yöneteceksin… nedeni ise kendilerince Müslüman ülkelerden dini tamamen uzaklaştırıp kirli odakların esiri yapıp Batılaşma sürecine sokmaktır. Müslümanların gaflet uykusunda olması ise onlara şarttı da ondan. Hatta daha ileri giderek Allah`ın hükümlerine karşı kominizm, demokrasi ve daha nice izm`ler gibi belaları çıkardılar, dayattılar ve yanıltılar.
Son zamanlarda bunun farkına varan mustazaflar ise; İslamı referans edinen, kardeşlik bağı kurmaya çalışan rahmet ve yardım elini uzatmak isteyen dernekler ve onları uyandırmaya çalışan parti kurdular. Kuruluşlarından bu yana en ağır iftira, hakaret ve saldırılara maruz kaldılar. Çünkü atalarından böyle gördüler ve öğrendiler. Fakat artık bu Müslüman topluluğun bu oyunlara ve odaklara boyun eğmiyeceklerinin farkındalar ki bu tür saldırıları çoğalttılar. Bitmiyen karalama ve iftiralara maruz kaldılar. Suçsuz yere idam edildiler, zindana atıldılar, şehit edildiler. Hak`a ve halk`a hizmet erleri olan bu yardımseverlere atılan iftira ve karalamalar hep kendi yandaşları olan kalem soytarıları, tv`leri, internet, dergi ve gazete aracılığı ile cahil beyinleri yıkadılar saptırdılar.
Rab`im onların oyununu en iyi gören ve bozandır.
Bu oyunlarda yine bu topraklarda ve kürt gençlerinden seçtiler. Din, örf ve adetlerini hiçe saydılar. Tamamen düşüncesiz cahil ve Batılaştırma emellerine ulaştırmaya çalıştılarki bunu bir nebze de olsa başardılar. Onların deyimi ile “kanı mustazaflara sıçratılar” çamur at izi kalsın hesabı… ki! Bunlar gibi birçok olay. Örneğin; yasal olan bir parti seminerini yasal değilmiş gibi illegal ve gayri-meşru yollarla dinlemek , kürtlerin temsilcisi olduklarını iddia edenlerin inançsız ve kirli odaklara hizmet etmesi gibi. Ayrıca bunların en acı tarafı ise yıpratma amaçlı kullandıkları bu kara propagandayı bugüne kadar belirli kısım sözde İslami yazar ve cemaatlerinde bu oyunları taraflı biçimde onların lehinde dillendirmesi. Bu kara propagandaya inanmış olması, delilsiz ve araştırmadan yıpratma ve karalama çalışmalarına ortak olmasıdır.
Rab`im haklıyı ve haksızı en iyi bilen ve işitendir.
Kirli odaklar ve santranç oyunları sadece bunlarla sınırlı değildir. Hep Müslümanları ve topraklarını hedef alan bu kitle şeytanın yeryüzündeki temsilciliğini yapmaktadırlar ki! sanki bunu istemektedirler. Örneğin; bu kirli odakların Müslüman görünen yönetici tiplemeleri, gazete, dergi, dershaneleri, internet, telefon televizyon ve radyoları; pkk, bdp, kck ve sözde kuruluşları ve kadro yöneticileri ve yönetenleri; sözde İslami cemaatleri; Mısır, Suriye, Filistin, Irak toprakları; Müslüman ülkelerin başına yerleştirdikleri elamanları (Kral Abdullah, Sisi, Esad v.b.) ; ve daha nice olayları her bir santranç taşı ve hamlesinde nice kan ve gözyaşı. En acı olanı ise Müslüman halkın yanılması, aldatılması ve en önemliside kanması. Bu oyunların bir parçası olarak yaşayışlarına yansıtması, seçmesi ve oyunlara ortak olmasıdır.
Rabb`im bu oyunları onların eliyle bozsun. (amin)
Bu kirli odaklar ve oyunlarının yapmış olduğu iftira, karalama, elbette ALLAH RESULUNU davasından nasılki alıkoymamışsa elbetteki bizde yolumuzdan ve davamızdan geri adım atmayacağız. Çünkü ALLAH RESULÜ (s.a.v.) : “size iki şey bırakıyorum, bunlara uyduğunuz sürece sapıtmayacaksınız. İlki ALLAH`ın kitabı olan FURKAN, diğeride Sünnetimdir.” Diye buyurmaktadır. ALLAH (c.c.) İbrahim süresi 42 ayetinde: “ALLAH`ı sakın zulmedenlerin yaptıklarından habersiz sanma onları yalnızca gözlerinin dehşetle belireceği güne ertelemektedir.” ALLAH (c.c.) kendilerinin bu santranç oyunlarında bizleri vesile kılarak onları şah-mat etirmeyi nasip eyleSİN..
Rıfat Arık / Diyarbakır