Yardımlar Ramazan Ayı İle Sınırlı Kalmamalı
Anadolu Gençlik Derneği Gaziantep Şubesi, Afrika`ya yardımların düzenli olarak yapılması çağrısında bulundu.
GAZİANTEP - Anadolu Gençlik Derneği Gaziantep Şubesi Basın Sözcüsü Ali Yücel tarafından yapılan basın açıklamasında; bu ülkelerde her yıl susuzluk ve açlık yaşandığına dikkate çekilerek, "Yardım faaliyetleri gerçekten çok gerekli ve arkası kesilmeden bu sıkıntı giderilene kadarda mutlaka devam etmelidir. Ramazan bittikten ve üzerinden biraz zaman geçtikten sonra unutulmamalıdır."denildi.
Afrika`daki sefalet Batılı Emperyalistlerin eseri
Batının emperyalist ülkeleri tarafından Afrika ülkelerinin yer altı zenginliklerine el konulduğu bilgisine yer verilen açıklamada; batılı ülkelerin daha güçlü olmak ve kendi ülkelerindeki insanları daha fazla rahat ettirmek için Afrika`nın zenginliklerini kullandığı belirtildi.
"Eğer meseleye köklü bir çözüm bulunmazsa bu durum gittikçe daha da vahim bir hal alacaktır." denilen açıklamada; "Bu ülkelerin idarecileri ile işbirliği içerisinde insanların sıkıntı çekmeden yaşayabilecekleri yerleşim alanları tespit edilmeli. İnsanca yaşanabilir şehirler inşa edilmeli. Ayrıca bu insanlar nasıl tarım yapabilecekleri konusunda eğitilmeli ve onlara tarım yapabilecekleri araziler tahsis edilmeli. Kendi kendine yetebilecek hale gelene kadar her türlü mühendislik vs. desteği verilmeli. Bölgede fabrikalar yaparak iş alanları oluşturulmalı." ifadelerine yer verildi.
İsraf Ramazan`a yapılan en büyük saygısızlıktır
Dünya`da açlık ve yoksulluk artarken buna paralel olarak başta ülkemizde olmak üzere israfın arttığı bilgilerine yer verilerek; Ramazan ayında israf ve savurganlığını azalması gerekirken, insanların tüketemeyecekleri kadar yiyecekler alarak, bunları israf ettikleri belirtildi.
Açıklamanın devamında; "Lüks oteller ve salonlarda verilen iftarlarda da, israf ve savurganlığın bir diğer örneği. Ramazan ayında bu ayın ruhuna aykırı biçimde israf ve lüks tüketim artıyor. Lüks otellerde yapılan pahalı iftarlar, insanların iftar ve sahur için ihtiyaçlarından fazla yiyecek, alıp bunları israf etmeleri tepkilere neden oluyor. Ramazan ayında yapılan israf, Ramazana yapılacak en büyük saygısızlıktır. İsraf edilen her şey de tüm yoksul insanların hakları bulunmaktadır. Rahmet ve bereket ayı olan Ramazan, oruç ibadetiyle nefsin azgınlığını kırmak, nefsin arzularını törpülemek için çok önemli bir fırsattır. Bu güzel fırsatı değerlendirme yerine Ramazan ayının özüne, ruhuna ve asıl amacına aykırı olarak israf ve savurganlıkla geçirilmesi, nefsin arzularının sorumsuzca tatmin edilmesi büyük bir sorumsuzluktur." denildi.
Türkiye`de Günde 5 Milyon Ekmek israf ediliyor
Somali`de ve bazı Afrika ülkelerinde her gün açlıktan onlarca çocuk ölürken, sadece Türkiye`deki ekmek israfının bile bu ülkelerdeki açlığı giderecek nitelikte olduğu vurgulanan açıklamada, "Türkiye Fırıncılar Federasyonu`nun araştırmasına göre, ülkemizde günde 5 milyon ekmek israf edilmektedir. Bu israfın yarısı sofrada, yarısı ise fırınlarda gerçekleşiyor. Yenilmeyen yemekler, kullanılmayan eşyalar ve diğer savurganlıklar hesaplandığında sadece Türkiye`de yılda 214 milyar liralık israf yapılmaktadır. BM rakamlarına göre, Somali`nin açlık krizinden kurtulması için lazım olan para ise 1.6 milyar dolar. Dünyada yılda 160 milyar dolar makyaj ve güzellik malzemelerine gidiyor. Bu rakam Somali`nin ihtiyacı olan paranın yüz katına tekabül ediyor."ifadeleri kullanıldı.
Ramazan Ayı Festivaller Ayı oldu
Açıklamada son olarak; Ramazan ayının özünden uzaklaştırılarak festivale dönüştürüldüğü belirtilerek; yönetimlerin buna öncülük ederek, Ramazan ayı münasebetiyle yüz binlerce lira para harcayarak ilgisiz, alakasız müzik ve eğlence programları tertiplediklerine dikkat çekildi.
Açlığın sebebinin zengin ile yoksul arasındaki uçurum olduğu ifade edilen açıklamada, "Günümüzde öyle bir sistem var ki birinin zenginleşmesi, diğerini yoksullaştırmakta. Dünyada 800 milyon insan açlıkla, bir milyar insan susuzlukla mücadele ediyor. Soframızdan çöpe giden yiyeceklerde, musluğumuzdan boşa giden sularda açlık ve sefalet içinde yaşayan insanların hakları vardır. Bu hak göz ardı edilmemesi gerekmektedir." denildi.
Şefik Mert - İLKHA