• DOLAR 34.563
  • EURO 36.592
  • ALTIN 2917.965
  • ...
"Takipsizlik kararı samimiyetsizliğin resmidir"
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

VAN - Askeri Savcılığın, Roboski'de yaşanan ve 34 kişinin hayatının kaybettiği dava hakkında takipsizlik kararı vermesine her kesimden tepkiler gelmeye devam ederken olaya bir tepki de Van halkından geldi.

 

Konuyla ilgili olarak mikrofon uzatılan birçok kişinin takipsizlik kararından haberdar olmadığını söylemesi dikkatlerden kaçmazken kimi vatandaşların ise soruları yanıtsız bıraktığı görüldü.

 

“Onlar takipsizlik kararı verseler de bizler vicdanlarımızda bu olayı takip edeceğiz”

Verilen takipsizlik kararının altın yatan nedenlerden birinin de halkın bu noktadaki duyarsızlığı olduğuna değinen Haydar Erdurun, halkın bu noktada daha duyarlı olması gerektiğini söyledi. Erdurun, “Neticede orada büyük bir katliam yaşandı herkes de bunu biliyor ve bunun farkındadır. Bu büyük bir katliamdır. Ve insanlar suçsuz bir yere katledildi. Onlar takipsizlik kararı verseler bile bizler vicdanlarımızda bu olayı takip etmeye devam edeceğiz.” dedi.

 

“Halk ve STK’lar kesinlikle bu olay karşısında sesiz kalmamalı”
Toplumdaki duyarsızlığa da dikkat çeken Erdurun,  “Katledilen insanlar kim olursa olsun Türk’ü, Kürdü, Laz’ı Çerkez’i fark etmez sonuçta insandırlar. İnsan oldukları için de gerekenin yapılması ve bu vahşete imza atanlar hakkında gereğinin mutlaka yapılması gerekir. Yaşanan hukuk katliamına son verilmesi gerekir. Bu konuda en büyük sorumluluk halka ve sivil toplum kuruşlarına düşmektedir. Halk ve duyarlı STK’lar kesinlikle bu olay karşısında sesiz kalmamalı tepkilerini dile getirmelidirler.” diyerek takipsizlik kararını eleştirdi.

 

“Bu karar halkın vicdanını tekrar yaralamıştır”
Verilen kararın yaralı Roboski halkını tekrar yaraladığını belirten Fikret Ataş, Askeri mahkemelerden farklı bir kararın da beklenmediğini ifade ederek, “Bu olayın soruşturulması ve faillerin mutlaka açığa çıkarılması gerekir. Bu kadar insan katledildi. Bunun kimler tarafından yapıldığı ve bu emri kimlerin verdiği mutlaka ve mutlaka ortaya çıkarılmalıdır. Verilen bu karar yerinde olmayan bir karardır halkın vicdanını tekrar yaralamıştır. Bu olayın takip edilmesi gerekmektedir.” şeklinde konuştu.

 

“Takipsizlik kararı verdiler diye bu olay unutulmayacak”
Cumhuriyet tarihinde Müslüman Kürt halkına yönelik benzer katliamların yapıldığını ve bunların bir şekilde örtbas edildiğini söyleyen Mehmet Tetik de, “Geçmişte medya ve teknoloji bu kadar ilerlemediği için yapılan zulümler hep saklanıyordu. Ancak günümüzde bu tür olayların gizlenmesi söz konusu değildir. Gerek medya gerekse halk artık eskisi gibi değil. Kendileri ister olayı takip etsin ister takipsizlik kararı versin bu insanlar bu olayı takip etmeye devam edecektir. Takipsizlik kararı verdiler diye bu olay unutulmayacaktır.” şeklinde konuştu.  Tetik konuşmasına devamla, “Şahsen ben bu olayda adaletin tesis edileceği ümidi içerisinde de değildim. Lakin bu durum ortaya çıkarmıştır ki, Roboski konusunda tam bir duyarsızlık ve samimiyetsizlik hâkim. Verilen karar da, zaten bunun apaçık belgesidir.” dedi.

 

“Yaşanan katliamdır sıradan bir adli vaka değil”
Burada en büyük görevin hükümete düştüğünü söyleyen Tetik, yaşanan katliamın sıradan bir adli vaka olmadığını dile getirerek, “Bu büyük bir katliamdır bunu saklamamaları lazım. Aksi takdirde halkın gözünde ve gönlünde kendi değerlerini düşürmüş olurlar, hem devlet olarak hem de hükümet olarak. Bu olaya kimler sebep olmuş ise, acilen ortaya çıkarılmaları ve yargılanmaları lazım. Ayrıca bu mazlum Roboski halkına da hem maddi hem de manevi özür ve tazminat ödemeleri gerekir.” diye konuştu.

 

“Allah bu mazlumların hakkını zayi etmeyecektir”
Bu mazlumların ve mustazafların ahının yerde kalmayacağını söyleyen Ayhan Akdağ ise, "Bu dünyada bunlar olaya takipsizlik kararı verseler de her şeyi gören ve kaydeden Allah bu mazlumların hakkını zayi etmeyecektir. Bu olayları yapanlar şunu unutmasınlar ki, bu dünyada bu olayın hesabını vermeseler bile Ahirette bunun hesabı kesinlikle onlardan sorulacaktır. O kadar annenin ve babanın ahı yerde kalır mı sanıyorlar. Sırf evlerine 3-5 kuruş getirmek için dağları aşan bu insanların üzerine devlet bombalar yağdırmıştır. Bunun hesabı sorulmayacak mı?” diye sordu.   (Murat Dalgın, Sedat Karatay - İLKHA)

Bu haberler de ilginizi çekebilir