`Başbakan söyledi olmadı Gülen söyledi oldu`
28 Şubat döneminde görevden ihraç edilen eski Binbaşı Arif Çelenk, Fethullah Gülen`in dershane tartışmalarından sonra söylediği "28 Şubat sürecinden birileri tutuklu kalmamalı" sözlerinin ardından yaşanan tahliyelere dikkat çekti.
BURSA - 28 Şubat döneminde inancından dolayı görevinden ihraç edilip mağdur olan eski binbaşı ve Adaleti Savunanlar Derneği Genel Başkan Yardımcısı Arif Çelenk, 28 Şubat davasını bizzat yerinde izleyenler olarak davadaki sanıkların tahliyesini değerlendirdi.
Çelenk, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan`ın İlker Başbuğu kastederek, "Genelkurmay başkanı tutuklanmamalıydı. Ben bir yargı mensubu olsaydım tutuklatmazdım" sözlerinden sonra herhangi bir gelişmenin yaşanmadığını ancak bazı Fethullah Gülen`in dershane tartışmalarından sonra söylediği "28 Şubat sürecinden birileri tutuklu kalmamalı" sözlerinin ardından tahliyelerin olduğuna dikkat çekti.
"28 Şubat davası 103 tutuklu sanıkla başladı, şimdi tutuksuz devam ediyor"
28 Şubat davasının 103 sanıkla başladığını hatırlatarak konuşmasına başlayan Çelenk, 28 Şubat davası maalesef 110.gününde 103 tutuklu sanıkla başladı. Sanıkların sayısı 1, 2, 3 ve 5 tutuklu sanıkla devam etti. Ve en son duruşmada da tutukluluğu devam eden 5 sanıkta salıverilerek artık yargılanma tutuksuz olarak devam edilmeye başladı." diye konuştu.
28 Şubat davasının 103 sanıkla başladığını hatırlatarak konuşmasına başlayan Çelenk, 28 Şubat davası maalesef 110.gününde 103 tutuklu sanıkla başladı. Sanıkların sayısı 1, 2, 3 ve 5 tutuklu sanıkla devam etti. Ve en son duruşmada da tutukluluğu devam eden 5 sanıkta salıverilerek artık yargılanma tutuksuz olarak devam edilmeye başladı." diye konuştu.
"Müslümanlar 28 Şubat davasına ilgisiz"
"28 Şubat sürecine STK`ların, mağdur ve müşteki duruma düştüğü halde Müslümanların ilgisizliği ayrı bir önem taşıyor" diyen Çelenk, "Türkiye`de 3 darbe davası açıldı. Bunlardan birisi 12 Eylül davası ki bu önümüzdeki haftalarda sonuçlanması bekleniyor. İkincisi Ergenekon ve Balyoz davasıdır. Onunla ilgili de davanın önemli bir bölümü tamamlandı diğer bölümleri de devam etmekte. Üçüncüsü 28 Şubat davası idi. Bu dava özellikle o günkü seçilmiş iktidarın askeri baskılarla devrilmesini içeren bir davaydı ki mağdurları yüzde 99`unu inançlı insanlar oluşturuyordu. Bu inanan insanların mağduriyetlerinin kimisi başörtülü öğrenci ve öğretmenler, yaş kararıyla ordudan tasfiye edilmiş kararname mağdurlarını oluşturuyordu. Artı bu davanın mağdurlarını sakallı, cübbeli diye fatihte sokağa çıkamayanlar, kapatılan Kur`an kurslarındaki tahsili yarıda kalmış kişilerdi, müftülerdi." ifadelerini kullandı.
"28 Şubat sürecine STK`ların, mağdur ve müşteki duruma düştüğü halde Müslümanların ilgisizliği ayrı bir önem taşıyor" diyen Çelenk, "Türkiye`de 3 darbe davası açıldı. Bunlardan birisi 12 Eylül davası ki bu önümüzdeki haftalarda sonuçlanması bekleniyor. İkincisi Ergenekon ve Balyoz davasıdır. Onunla ilgili de davanın önemli bir bölümü tamamlandı diğer bölümleri de devam etmekte. Üçüncüsü 28 Şubat davası idi. Bu dava özellikle o günkü seçilmiş iktidarın askeri baskılarla devrilmesini içeren bir davaydı ki mağdurları yüzde 99`unu inançlı insanlar oluşturuyordu. Bu inanan insanların mağduriyetlerinin kimisi başörtülü öğrenci ve öğretmenler, yaş kararıyla ordudan tasfiye edilmiş kararname mağdurlarını oluşturuyordu. Artı bu davanın mağdurlarını sakallı, cübbeli diye fatihte sokağa çıkamayanlar, kapatılan Kur`an kurslarındaki tahsili yarıda kalmış kişilerdi, müftülerdi." ifadelerini kullandı.
Bu dava 2 bölümden oluştuğuna dikkat çeken Çelenk, "Birincisi BÇG dediğimiz askeriye içerisindeki bir örgütün yapılanması, ikinci bölüm ise topyekun düşman kabul edilen değerlerine sahip çıkan milletimizin mağduriyeti. Birinci bölümdeki BÇG davası ile ilgili generaller salıverildi." dedi.
"Başbakan söyledi olmadı, Fethullah Gülen söyledi oldu"
Peki, niye salıverildi? Diye soran Çelenk sözlerini şöyle sürdürdü: "Üzücü olan şu, Başbakan, İlker Başbuğ`u kastederek Genelkurmay Başkanı tutuklanmamalıydı, ben bir yargı mensubu olsaydım tutuklatmazdım demesine rağmen Genelkurmay Başkanı salıverilmedi. Ama kanaat önderi dediğimiz bazı kişiler 28 Şubat sürecinden birileri tutuklu kalmamalı dendiğinde
tevafuk mudur bilinmez ama o kişiler salıverildi. Hâlbuki bunlar öyle delillerle yargılandı ki, bir hukukçu gözüyle baktığımız zaman beraat etmeleri mümkün değil."
Peki, niye salıverildi? Diye soran Çelenk sözlerini şöyle sürdürdü: "Üzücü olan şu, Başbakan, İlker Başbuğ`u kastederek Genelkurmay Başkanı tutuklanmamalıydı, ben bir yargı mensubu olsaydım tutuklatmazdım demesine rağmen Genelkurmay Başkanı salıverilmedi. Ama kanaat önderi dediğimiz bazı kişiler 28 Şubat sürecinden birileri tutuklu kalmamalı dendiğinde
tevafuk mudur bilinmez ama o kişiler salıverildi. Hâlbuki bunlar öyle delillerle yargılandı ki, bir hukukçu gözüyle baktığımız zaman beraat etmeleri mümkün değil."
"28 Şubat`ın şüphelilerine çok farklı davranıldı"
Dava sürerken Ankara`daki davada 28 Şubat`ın şüphelilerine çok farklı davranıldığını da belirten Çelenk, "Onlar dün görevdeyken zaten çok farklı insanlar olarak görüyorlardı kendilerini. Meclise ifade vermeye dahi gitmiyorlardı. Kendilerini vatandaşın üstünde görüyor, yargıyı dahi muhatap kabul etmiyor ve yargıyı kendi ayaklarına çağırarak onlara brifing veriyorlardı."şeklinde konuştu.
Dava sürerken Ankara`daki davada 28 Şubat`ın şüphelilerine çok farklı davranıldığını da belirten Çelenk, "Onlar dün görevdeyken zaten çok farklı insanlar olarak görüyorlardı kendilerini. Meclise ifade vermeye dahi gitmiyorlardı. Kendilerini vatandaşın üstünde görüyor, yargıyı dahi muhatap kabul etmiyor ve yargıyı kendi ayaklarına çağırarak onlara brifing veriyorlardı."şeklinde konuştu.
"Mahkemede bile VIP sanık oldular"
28 Şubat şüphelilerinin mahkemede yargılanırken bile VIP sanık muamelesi gördüklerini kaydeden Çelenk, "Öyle muamele gördüler ki, bu da 28 Şubatta yıkılan yuvaların mağdurları, akli dengesini kaybeden kişilerin aileleri, telafisi mümkün olmayan acıları çekenlerin o görüntülerin dışarı yansıması sinelerdeki yaraları tekrar tazeledi."dedi.
28 Şubat şüphelilerinin mahkemede yargılanırken bile VIP sanık muamelesi gördüklerini kaydeden Çelenk, "Öyle muamele gördüler ki, bu da 28 Şubatta yıkılan yuvaların mağdurları, akli dengesini kaybeden kişilerin aileleri, telafisi mümkün olmayan acıları çekenlerin o görüntülerin dışarı yansıması sinelerdeki yaraları tekrar tazeledi."dedi.
"Dün milleti muhatap kabul etmeyenlerin bu kötü halleri görülmeye değer"
Mahkeme içindeki fotoğrafları İLKHA`yla paylaşmak istediğini dile getiren Çelenk, "İlk defa bu cuntacı zihniyet tutuksuz yargılansalar bile, artı bir önem taşımakta. Dün milleti muhatap kabul etmeyen hep yukardan bakanların o salondaki o ihtiyar hallerine rağmen. Çetin Doğanların tahta kanepelerde oturacağız diyerek oturdukları yerlerde … getirdikleri minderlerin üstünde `Nasıl oturacağız` diyerek çektikleri halet-i ruhiyeyi görmek. Ve arkadaki mağdur edilmiş başörtülülerin, sakallıların veya dünkü mağdur edilmiş kesimlerin oradaki olayları izlemeleri onlar üzerindeki psikolojik baskısı hakikaten görülmeye değer."ifadelerine yer verdi.
Mahkeme içindeki fotoğrafları İLKHA`yla paylaşmak istediğini dile getiren Çelenk, "İlk defa bu cuntacı zihniyet tutuksuz yargılansalar bile, artı bir önem taşımakta. Dün milleti muhatap kabul etmeyen hep yukardan bakanların o salondaki o ihtiyar hallerine rağmen. Çetin Doğanların tahta kanepelerde oturacağız diyerek oturdukları yerlerde … getirdikleri minderlerin üstünde `Nasıl oturacağız` diyerek çektikleri halet-i ruhiyeyi görmek. Ve arkadaki mağdur edilmiş başörtülülerin, sakallıların veya dünkü mağdur edilmiş kesimlerin oradaki olayları izlemeleri onlar üzerindeki psikolojik baskısı hakikaten görülmeye değer."ifadelerine yer verdi.
"STK`lar Cemaatler ve mağdurlar ne olur gelin davaya müdahil olun"
Son olarak 28 Şubat sürecinde mağdur olanlara, sivil toplum kuruluşlarına, dönemin kapatılan Kur`an Kursu yöneticilerine seslenen Çelenk, "Ben de sizin aracığınızla diyorum ki, `Bakın Allah çalışana veriyor dava başladığından bu yana cuntacıların yandaşları sürekli mahkeme salonlarını doldurdu bu yüzden de büyük çoğunluğu tahliye oldu. Sizler de gelin o salonu doldurun. Sizleri müşteki sıfatıyla mahkemeye katılmaya çağırıyorum. İmam Hatip`te okuduğu için okula gidemeyenler, dünkü milli eğitimden çekenler, hastaneye gidip de başörtülü olduğu için tedavi göremeyenler, sakallı olduğu için sokakta dolaşamayanlar. Cemaat mensupları, vakıfları kapatılan dernek mensupları… Ne olur davaya müşteki ve müdahil olun ki, 2. dosyanın tamamlanmasında Anadolu`nun mağduriyetinde, inanan insanların mağduriyetini dile getirerek o günkü müsebbiplerin yargılanmasında biz de varız diyerek yarın hem Hakk katında hem de bugünkü halk nezdinde birer kahraman olarak yerinizi alın." diyerek sözlerini tamamladı. (Zeki Aras/Veysi Siyah - İLKHA)
Son olarak 28 Şubat sürecinde mağdur olanlara, sivil toplum kuruluşlarına, dönemin kapatılan Kur`an Kursu yöneticilerine seslenen Çelenk, "Ben de sizin aracığınızla diyorum ki, `Bakın Allah çalışana veriyor dava başladığından bu yana cuntacıların yandaşları sürekli mahkeme salonlarını doldurdu bu yüzden de büyük çoğunluğu tahliye oldu. Sizler de gelin o salonu doldurun. Sizleri müşteki sıfatıyla mahkemeye katılmaya çağırıyorum. İmam Hatip`te okuduğu için okula gidemeyenler, dünkü milli eğitimden çekenler, hastaneye gidip de başörtülü olduğu için tedavi göremeyenler, sakallı olduğu için sokakta dolaşamayanlar. Cemaat mensupları, vakıfları kapatılan dernek mensupları… Ne olur davaya müşteki ve müdahil olun ki, 2. dosyanın tamamlanmasında Anadolu`nun mağduriyetinde, inanan insanların mağduriyetini dile getirerek o günkü müsebbiplerin yargılanmasında biz de varız diyerek yarın hem Hakk katında hem de bugünkü halk nezdinde birer kahraman olarak yerinizi alın." diyerek sözlerini tamamladı. (Zeki Aras/Veysi Siyah - İLKHA)