• DOLAR 34.447
  • EURO 36.303
  • ALTIN 2837.002
  • ...
İran`la Para Trafiğinde Koç`un Derin Sessizliği
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 
17 aralık tarihinde yapılan operasyonda genel müdürü gözaltına alınan Halkbankası 1,6 milyar dolar zarar etti. Ayakkabı kutuları ve genel müdür üzerinden başlatılan karalama kampanyasını bankanın tüzel kişiliği ile hiç alakası yoktu. Fakat ısrarla yapılanları bankaya mal etmeye kalktılar...

Halkbankası`nın görev zararı olan bankayken son 11 yılda en karlı bankalardan biri haline gelmesi yerli ve yabancı rakiplerinin dikkatinden kaçmadı. Banka Türkiye`nin en avantajlı ticari kredilerini vermenin yanı sıra tüketiciyi de memnun eden bireysel kredilerde başı çekiyordu.Halkbankası son 5 yılın en istikrarlı büyüyen bankasıydı.

Halkbankası`nın özelliği bunlarla sınırlı değildi. Hedefe konmasının arkasında bir de uluslararası dengeleri bile değiştiren neden vardı. Halkbankası İran ile iş yapabilen hem İran hem de ABD`nin güvenini kazanmış tek bankaydı... İran ile ticarette ABD, AB ve BM yaptırımlarına uyan banka ambargoya rağmen tüm yasal mevzuata uyarak ticaret yapabiliyordu.

1979 yılında İranlı öğrencilerin İslam Devrimi`ni desteklemek için ABD Büyükelçiliğini basması ve 52 diplomatı 444 gün süreyle rehin tutmasıyla başlayana İran`a ambargo 1995, 2007, 2010 ve 2011 yılındaki yeni uygulamalarla bugünlere kadar geldi.

İran`a ambargo 2010 yılında itibaren BM, ABD ve AB tarafından etkili ve yoğun bir biçimde uygulanmaya başladı. ABD tarafından çok sıkı takip edilen yaptırımların `ilaç, gıda, sağlık araç ve gereçleri, zirai ürünler` gibi istisnaları vardı. Gerekçe İran`ın nükleer çalışmaları olduğundan Ortadoğu`da güçlü bir İran ABD`nin işine gelmiyordu.

İRAN`A UYGULANAN AMBARGODA TÜRKİYE`NİN İSTİSNALARI VARDI
BM, ABD ve AB yaptırımların komşu ülkeler için istisnası var. İran`dan doğrudan petrol ve doğalgaz ithal eden (Türkiye gibi) ülkeler bu istisnalardan faydalanabiliyor...

Tam da bu noktada Halkbankası kritik bir rol üstleniyor. Yaptırımlar nedeniyle İran`ın hem Türkiye hem de dünya ile ticareti sınırlı bir alanda gerçekleşiyor. Halkbankası da bu sınırlı alanda hizmet veriyor.

İran`a uygulanan yaptırımlar aslında Türkiye`yi bağlamıyor. Çünkü Türkiye AB`ye üye olmadığından, BM oylamasında `ret` oyu verdiğinden, ABD yaptırımları tek taraflı olduğundan uyma zorunluluğu bulunmuyor.

Halkbankası ise BM, ABD ve AB tarafından İran`a uygulanan uluslararası yaptırım mevzuatına tamamen uyarak İran ile dış ticaret işlemlerine aracılık ediyor. Banka, BM`de, ABD`de ve AB`de yaptırım uygulayan resmi kuruluşlar tarafından belli zaman aralıkları ile ve çok sık inceleme ve denetimlerden her defasında geçiyor. Halkbankası`nı denetleyen diğer ülkelerin yanı sıra yurt içindeki düzenleyici ve denetleyici kurumların denetimlerinden de başarıyla geçiyor.

HALKBANKASI HASSAS BİR DENGEYİ DE KORUYORDU
Halkbankası sadece yaptırımların gereklerini yerine getirmekle kalmıyor bir taraftan da süreç içerisinde hassas bir dengeyi koruyor.

Bu doğrultuda banka; uluslararası finansal piyasalardaki iş ortaklarının sözkonusu yaptırımlar nedeniyle hassasiyetlerini korumak, bankanın uluslararası alandaki işlemlerinin kesintisiz yürütülmesini sağlamak, bankanın uluslararası yatırımcılar da dahil hissedarları ve işortaklarının haklarını korumak gibi stratejik bir görev de üstleniyor...

Halkbankası bu nedenle yaptırımlar ile ilgili mevzuatı sürekli güncel olarak takip ediyor. Attığı adımlarda deyim yerinde ise kılı kırkbin yararak büyük bir titizlikle bugüne kadar olduğu gibi sonrasında da İran ile olan ticarete aracılık ediyor.

İRANDAN GAZ VE PETROL İTHAL EDEN YALNIZ İKİ ŞİRKET VAR
İran`a uygulanan ambargo içinde petrol ve gaz ithal eden komşu ülkelerin bazı istisnaları var. İran`dan gaz ve petrol ithal eden komşu ülkelerden biri de TÜrkiye! Türkiye`de iki büyük şirket İran ile ticaret yapıyor ve her iki şirket de ticaretini Halkbankası üzerinden yürütüyor.

Bunlardan biri İran`dan gaz tedarik eden BOTAŞ... BOTAŞ`ın İran`dan gaz ithalatına Halkbankası aracılık ediyor. Yaptırım mevzuatlarına göre sistem şu şekilde işliyor:

BOTAŞ, İran`ın devlet şirketi olan National İranian Gas Company (NIGC) firmasından doğal gaz ithal ediyor. Doğalgazı ihraç eden İran firması NIGC, doğalgaz bedelini tahsil etmek için BOTAŞ`a ve ticarette aracılık yapan Halkbank`a fatura gibi gerekli evrakları gönderiyor.

BOTAŞ Halkbankası`na ödeme talimatı veriyor. BOTAŞ`ın talimatı ile NIGC`den gelen evraklar karşılaştırılıyor. Evrak kontrolü sorunsuz olarak tamamlandıktan sonra BOTAŞ`ın adına Halkbank`ta hesabı bulunan İran Bankası hesabına ödeme Euro olarak yapılıyor...

Ödeme sonrası BOTAŞ`ın ithal ettiği doğalgaza karşı yapması gereken ödeme Halkbank tarafından tahsil ediliyor ve aynı zamanda Euro`ya çevirlerek Türkiye`de kalıyor.... İşlemlerde ABD doları kullanılmıyor...

BOTAŞ`ın İran ile olan ticaretinde ne ambargo deliniyor ne de yaptırımlara aykırı hareket ediliyor...

TÜRKİYE`NİN SANAYİ DEVİ HALKBANKASI LİNÇİNE SESSİZ KALDI
BOTAŞ`ın yanı sıra İran ile ticaret yapan bir şirket daha var ki o 17 Aralık tarihinden itibaren sessizliğini koruyor. Türkiye`nin en büyük sanayi kuruluşu olma özelliğini taşıyor. Üstelik Türkiye`nin en büyük holdinglerinden Koç Holding bünyesinde yer alıyor... O şirketin adı TÜPRAŞ..

Tüpraş`ın kökleri, 1961 yılında Amerikan Caltex tarafından kurulan İPRAŞ`a (İstanbul Petrol Rafinerisi A.Ş.) kadar uzanıyor. Kamu İktisadi Teşekkülleri`nin daha verimli çalışmalarını sağlamak amacıyla yapılan düzenlemeler kapsamında, İPRAŞ ve kamuya ait diğer 3 rafineri, 1983 tarihinde Tüpraş çatısı altında toplandı.

Uzun yıllar bir Kamu İktisadı Teşlekkülü olarak Türkiye`ye hizmet veren Tüpraş`ın tarihinde, 10 Temmuz 1990 tarihinde T.C. Başbakanlık Özelleştirme İdaresi Başkanlığı`na devredilmesi önemli bir dönüm noktası oldu.

Özelleştirme planı çerçevesinde, 1991 yılından itibaren 2005 yılına kadar Tüpraş`ın halka arzları gerçekleşmiş ve halka açıklık oranı % 49`a yükselmişti.

2005 yılı, Tüpraş`ın bundan sonraki geleceği için hayati öneme sahip olayların gerçekleştiği bir yıl oldu. Tüpraş`ın Özelleştirme İdaresi Başkanlığı`nda bulunan yüzde 51 hissesi için 12 Eylül 2005 tarihinde, KOÇ-Shell Ortak Girişim Grubu 4.14 milyar Amerikan Doları ile en yüksek teklifi vererek ihaleyi kazandı.

KOÇ-Shell Ortak Girişim Grubunun kurduğu ve Tüpraş`ın yüzde 51`lik hissesini devralan Enerji Yatırımları A.Ş`ye ait ve şirketin yüzde 75`i Koç Holding`e, yüzde 20`si Koç Holding İştiraklerinden Aygaz`a yüzde 3`ü OPET`e, yüzde 1,9`u Shell Overseas Investment B.V`ye ve yüzde %0.1 Shell Türkiye`ye ait....

TÜPRAŞ`IN İRAN İLE PARA TRAFİĞİ NASIL İŞLİYOR?
TÜPRAŞ`ın İran ile ticaretindeki uygulamaların BOTAŞ`tan farkı bulunmuyor. Tüpraş`ta da BOTAŞ`ınkine benzer bir para trafiği gerçekleşiyor. Sistem şöyle işliyor.

Koç Grubuna ait Tüpraş, İran devlet şirketi olan National İranian Oil Company NIOC firmasından petrol ithal ediyor. Petrolü ihraç eden NIOC petrol bedelini tahsil etmek için fatura ve gerekli evrakları İran Merkez Bankası, Halkbank ve Tüpraş`a gönderiyor.

Tüpraş, İran devlet şirketinden ithal ettiği petrolün tutarını ödemek için Halkbankası nezdinde girişimde bulunuyor. Halkbankası Tüpraş`tan aldığı ödeme talebi ile NIOC`tan gelen evrakları karşılaştırıyor. Evraklarda bir sorun yoksa, Tüpraş`ın aldığı petrolün ödemesi Halkbankası`nda hesabı bulunan İran Merkez Bankası hesabına Türk Lirası olarak yatırılıyor. Yatırılan paralar İran Merkez Bankası`nın Halkbankası`ndaki hesabında birikiyor. Ödemeler TL cinsinden yapıldığından ABD dolarına ihtiyaç olmuyor ve yatırılan para İran Merkez Bankası`nın Halkbankası`ndaki hesabına aktarıldığı için TL olarak Türkiye`de kalıyor.
 
HALKBANKASI`NDA BİRİKEN İRAN`A AİT PARALAR NE OLUYOR?
TÜPRAŞ ve BOTAŞ`ın ödemeleri ödemeleri ile biriken paralar İran Merkez Bankası tarafından ambargo kapsamında olmayan İran bankalarının Halkbankası`ndaki hesaplarına aktarılıyor. Hesaplardaki paralar İran`ın ihtiyaç duyduğu ve ambargo kapsamında olmayan malların Türkiye`den ithalatında kullanılıyor.

Halkbankası`nda TÜPRAŞ ve BOTAŞ tarafından sadece petrol ve gaz ithalatı için toplanan paralar ulusal ve uluslararası mevzuat ve AB, BM ve ABD yaptırımları dikkate alınarak; herhangi bir sorun yoksa İran`ın Türkiye`den ya da yabancı ülkelerden ithal ettiği ambargo kapsamında olmayan malların ödemesi için kullanılıyor...
 
Kısaca Türkiye`nin en büyük Holdinglerinden olan Koç Grubuna bağlı TÜPRAŞ da Halkbankası üzerinden ticaret yapıyor. Halkbankası`nın hedef alındığı süreçte Koç Grubuna bağlı Tüpraş`ın hiçbir itirazda bulunmaması, dikkatlerden kaçmıyor.
Koç Grubu`nun Gezi Olaylarına destek vermesi, Maliye`nin Tüpraş`taki vergi incelemesi, iptal edilen köprü ve otoyol ihaleleri, OPET, AYGAZ şirketlerine ceza, lisans iptalleri, Koç`un banka sahibi olması; Halkbankası`na yönelik linç kampanyasında sessiz kalma nedeni olarak öne sürülüyor...Milyon dolarlık ticareti, yani petrol ithalatının bedelini TL cinsinden ödeyen TÜPRAŞ avantajlı durumuna rağmen derin sessizliğini koruyor...

Ulkehaber
 
 

Bu haberler de ilginizi çekebilir