Hasan Yılmaz / Doğruhaber / Rehberlik

Rehber, birinin doğruyu bulmasına yardımcı olan, yol gösteren kimse anlamına gelir. Arapça da ‘’çobanlık’’ anlamını ifade eder. Bütün peygamberlerin ortak mesleği çobanlıktır. Kutsal meslek olmakla birlikte’’ hassasiyet’’ içerir.

Rehberlik kavramını tarihi gelişim içerisinde ele alarak, sorunları güncelleştirerek izah etmeye çalışalım. Peygamberimiz(a.s) şöyle buyurmuş: ‘’Hepiniz çobansınız ve her çoban kendi sürüsünden sorumludur.’’ Bu mesajdan anlaşılıyor ki insan diğer varlıklardan farklı olarak hem özne hem de nesnedir. Başkasına çobanlık yapmakla birlikte kural gereği başkasının güdümündedir. Birbirlerinin çobanı olan insanların kontrolünün zorluğunu günümüzde de müşahede ediyoruz. Unutmayalım ki kontrolü yapan sınırsız güç yalnız ‘’Allah’’ tır.

Sosyal hayat içerindeki pratiklere bakalım. Bir kurum içinde personelinden müdürüne kadar herkes rehberdir. Rehberlik kaçınılmazdır. Nerden anlıyoruz? Kutsal kitabımızdan anlıyoruz. Nasıl?

‘’Allah kişiye kaldıramayacağı yük yüklemez’’

Bu anlamda her insanın rehberliği farklıdır. Kişi kendi işini bırakıp başkasının işiyle uğraşabilir mi? Kişi kendi işini yapıyorsa kardeşinin isteği üzerine yardımcı oluyorsa güzel bir davranıştır. Hiçbir şeyi yokken personel, müdür olmaya çalışırsa ‘’kaş yaparken göz çıkarma’ ’olur. Bu alışkanlık bir hastalığa dönüşebilir. Kendi işinden başka herkesin işini yapmaya başlayabilir. Ya da her şeye müdahale ederek farkında olmadan kendisindeki gizemi kaybedebilir. Kardeşlik yapması gereken yerde babalık yapabilir. Bu konuda yapmış olduğumuz anketin öncülü ‘’Sosyal hayat içinde sizi olumsuz etkileyen davranış nedir?” Sorusuna verilen cevapların ortak özelliği şöyle: Bir işle uğraşırken müdahale edilmesi, güzel yap, daha temiz yıka, emri vaki cümleler. Bu sözler bir yöntemsizliğin göstergesidir. Hayatımızın her alanında yöntemsizlik olabildiği için sonsuz kudret sahibi bizleri bu konuda uyarıyor:

‘’Ey inananlar! Kendinizi ve ailenizi, yakıtı insanlar ve taşlar olan ateşten koruyun.’’

Ayetten anlaşıldığı gibi Rabbimiz bizden sıralamaya dikkat etmemizi istiyor. Bu konuda titizlik gösteren mezheplere şahit oluyoruz. Şafii mezhebinde sıralama önemlidir. Abdestin farzlarındandır.

Sıralamaya dikkat etmezsek pişman olur muyuz?

Sitem eden bir piskoposun mezar taşında şöyle yazıyormuş: Önce dünyayı, ülkemi, toplumu, ailemi ve kendimi kurtarmak istedim, hastalandım ve yaşlandım. Anladım ki yanlış yapmışım. Tersinden başlamam gerekiyormuş. Demek insan yanlış yöntemle hareket ederse hayatın her alanında yanlış sonuçlarla karşılaşabileceği gibi kendini bile kurtaramayabilir.

Rehberlerin üslupları ve davranışları farklı olmalı mı?

‘’Eğer sen, kaba, katı yürekli olsaydın, mutlaka senin etrafından dağılırlardı. ‘’

Allah kendi rehberini övdüğü gibi gözleri görmeyen birine ilgisiz kaldığı için ‘’uyarmıştı.’’ Rehberlerin de rehbere ihtiyacı yok mu?

Peygamberimiz (a.s ) on beş gün vahiy gelmeyince üzülmüştü daralmıştı, hatırlayalım…

Rehberlerin rehberi “Allah’’ tır. Hiçbir güç ebedi güce bağlanmadıkça güçlü sayılmaz.

Sınavların yaklaşıyor olmasıyla haftaya psikolojik danışmanlık ve rehberlik servisinin işlevini konu alacağız inşaallah.

Selam ve dua ile...