Rahmet ve Bereketi Yaşıyoruz
13 gününü geride bıraktığımız ve her geçen gün firakına yaklaştığımız Rahmet ve Bereket ayı Ramazan`ın manevi iklimini yudumlayan vatandaş, bu rahmet ve bereketten gereği gibi istifade edilmesi yönünde hemfikir. Ama nasıl...
VAN - Ramazan ayının güzelliğini, rahmet ve bereketini, hayatımızın her safhasında hissetmek ve yaşamak kadar güzel bir duygu olmasa gerek. Vicdan sahibi her beşerin itiraf edeceği en büyük hakikat, Ramazan ayı geldiğinde toplumdaki asayiş olaylarında % 60`ın üzerinde bir azalma olduğu ve insanların manen bu huzur iklimini yaşamalarının daha belirgin bir şekilde ortaya çıkmasıyla aslında aradığı mutluluğu bulduğu gerçeğidir.
Ramazan Ayı Rahmet ve Bereket Ayıdır
Bu mutluluğu bulmuş ve bu kısa zaman diliminden en güzel şekilde istifade etme çabasında olan Fethullah ve Nimetullah Sezen kardeşler sabahtan akşama kadar çalıştıkları küçük ama huzur dolu berber dükkânlarında duydukları huzuru bizimle paylaştılar. Ramazan ayı Rahmet ve Bereket ayıdır, ondan en güzel şekilde istifade etmek gerekir diyen Fethullah Sezen, "Rabbim ayetleriyle, Allah Resulü de hadisi şeriflerinde idrak ettiğimiz bu büyük hazineyi bize haber vermektedir. Bizler de Müslümanlar olarak idrak ettiğimiz bu rahmet ve bereket ayını en güzel şekilde yaşamalıyız. Hayatımıza yaşantımıza rahmet ve bereket katmalı Rabbimizin rızasıyla beraber huzur ve saadeti de yakalamalıyız." diyerek elden giden bu hazinenin farkında olmamızı bize tavsiye ediyor.
Huzur ve Saadet Allah`ın Dinindedir
Aslında 12 ayımız Ramazan şuuru ile yaşanmalıdır, zira Müslüman olmamız ve imanın hakikatini sadece bir aya sığdırmamamızı bize öğretir diyen Nimetullah Sezen ise, "Bu rahmet ve bereket ayı bir başlangıç olsun. Bütün Müslüman kardeşlerime sesleniyorum. Huzur ve saadet Allah`ın dinindedir. Düşünsenize, Allah`ın rızası için olunca açlık ve susuzluk bile insana hoş geliyor. Huzur veriyor. Bu imanın lezzetidir." dedi.
Müslüman`ın Her Anı Mübarektir
Ramazan ayında, diğer aylara oranla dünyevi işlerden arınmalı ve maneviyatın huzur iklimine kendimizi salıvermeliyiz diyen konfeksiyoncu Metin İddiğ, Sılai Rahme ve Müslümanlarla olan diyaloglarımıza dikkat etmeli daha bir ehemmiyet vermeliyiz diyerek, kırgınlara göndermede bulundu. İddiğ, Ramazan ayı elbette ki mübarek aydır. Ancak, Müslüman`ın her anı mübarektir. Müslüman hayatının her anında ramazanı yaşamalıdır. Zira, Allah`ın bizden istediği bu. Ancak bu Rahmet ve bereket ayında bizler Müslümanlar olarak geri kalan 11 aylık zaman zarfında ihtiyaç duyacağımız iman azığını depolamalıyız" dedi.
Kendimizi Aç Bırakarak Oruç Tuttuğumuzu Zan Edersek Yanılırız
Müslüman sadece ağzını yem ve içmeye kapatmakla oruçlu sayılamayacağına da işaret eden İddiğ, "kendimizi aç bırakarak oruç tuttuğumuzu zan edersek yanılırız. Sadece nefsimizi aç bırakarak değil, elimizi, dilimizi, gözümüzü, kulağımızı ve bütün arzu ve isteklerimizi de nefsani arzulara karşı frenlemeli, yani onlara da oruç tutturmalıyız." dedi.
Hazır Şeytanlar Zincire Vurulmuşken
Ramazan ayını bir Müslüman için huzur ve bereketin doruk noktası olduğunu belirten Terzi Bahattin amca, kalbi güzelliklerin, sokaklara ve meydanlara taştığı bir ayı idrak ettiğimize işaret ederek, "sabah erken saatlerde sahurla başlayan ibadet programı gün içerisinde bütün güzelliğiyle hayatımızın başköşesinde oturuyor. Cemaatle kılınan namazlar, okunan mukabeleler adeta ruhumuzu dinlendiriyor. Bizler Müslümanlar olarak, Allah`ın (cc) Ramazan ayında bize bahşettiği bu manevi iklimi doyasıya yaşayarak ruhumuzu iman nuruyla nurlandırmalıyız. Hazır şeytanlar zincire vurulmuşken, bizler kendimizi bu sinsi düşmandan muhafaza edeceğimiz azığımızı edinelim. Rabbimizin razı olacağı amellerle kendimizi süsleyelim. Her anı bir hazine ile dolu olan bu imkânı kaçırmamız bizim karımıza olmayacaktır" tavsiyesinde bulundu.
Fikret Özkan - İLKHA