Davutoğlu, `Kardeş ihtilafına ayıracak vaktimiz yok`
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Van temasları çerçevesinde onuruna verilen yemekte kanaat önderleri ve Sivil Toplum Kuruluşu temsilcileriyle yemekte bir araya geldi.
VAN- Çeşitli açılış ve temaslarda bulunmak üzere dün Van`da bulunan Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Buradaki konuşmasında, Bir daha bu topraklarda kardeş kavgasına izin vermeyeceklerin, belirterek, "Mademki bütün dünya bizlerden medet ummaktadır. O zaman bizim kardeş ihtilaflarına vaktimiz de yok. Ayıracak enerjimiz de yok. Sırt sırat vereceğiz" dedi.
"Suffe mektebi kurulmamış olsaydı, Bugün bizim medreselerimiz olmazdı"
Son 10-15 yıldır yaşanan bunalımların ve dünyanın her tarafından gelen zulüm haberlerin, adaletsizliklerin İslam medeniyetine olan ihtiyacı gösterdiğini ifade eden bakan Davutoğlu, "Ben bu medeniyetin ve bu medeniyetin mekâna yansıyan yüzünü Van`a ilk geldiğimde gönülden hissetmiştim. Ve Van`a âşık olmuştum. Kudüs sokaklarında yürüdüğünüzü düşünün Hz. Süleyman`dan Hz. İsa`dan Hz. Ömer`e Selahaddin`i Eyyubi`den bu güne kadar attığımız her adım o bastığınız toprağı sizin vücudunuzla bütünleştirir. Gördüğünüz her şey yüzünüzde bir nur gibi yansır. Düşünün Medine-İ Münevvere olmamış olsaydı, İslam medeniyeti olabilir miydi? Medine-İ Münevvere`de bir Pazar ahlakı gelişmemiz olsaydı. Medine-İ Münevvere`de bir İslam siyaseti ahlakının temelleri dokunmamış olsaydı. Medine-İ Münevvere Suffe denilen ilk ilim yuvası kurulmamış olsaydı. Bugün bizim medreselerimiz, şehirlerimiz ve pazarlarımız olur muydu?" diye sordu.
"Hiç kimse bu beldelerdeki kardeşliği bozacak adımlar atmasın"
Feqıye Teyran`ın ilahi aşkı anlatan şiirlerinden mısralar okuyan Davutoğlu konuşmasını şöyle sürdürdü. "Bunları kaybetmedikçe emin olunuz hiçbir güç bizi dize getiremez. Hiçbir güç bu milletin değişik fertlerini farklı diller ve farklı kültürlerle oldukları için bölemez. Bir daha ne Van`ın ne Diyarbakır`ın, Ne Bursa`nın ne Saraybosna`nın, ne Şam`ın ne de başka bir diyarın böylesine tahrip edilmesine sesiz kalmayacağız. Bu topraklarda bu ulu şehirlerin bir daha böylesine bir tahribata uğratmaya çalışanlara fırsat vermeyeceğiz. Saflarımız öylesine sıklaştıracağız ki hiç kimse bir daha bu beldelere iz atamasın. Hiç kimse bu beldelerdeki kardeşleri ezeli ve ebedi kardeşliği bozacak adımlar atmasın."
"Üstadı Medresetüzzehra`yı kurmak için harekete geçiren de o davaydı"
Üstad Bediüzzaman`ın Van Kalesinde bir mağaranın önünde geçerken sendelemesi ve yan boşluğa düşmesi olayını da hatırlatan Davutoğlu, " Üstad ilahi bir yardımla kurtulur. Bu kısa düşme anında söylediği tek söz var "Davam, ah davam" başka insanların düşme halinde "anam, babam ve evladım" dediği anda o davam demişti. İşte o gün ona dava dediren şey ne ise bütün tarihle, bütün inançla ve bütün kültürle biz o davanın takipçisiyiz. Arkasında mademki garp telakki etmiştir fen ilmini ve ya diğer ilimlerle birleştirerek yeni bir üniversite anlayışını yani Medresetüzzehra`yı kurmak için harekete geçiren o davaydı. Ben o zaman Medresetüzzehra projesini gerek Sultan Abdulhamid`le paylaştığında orada kurmaya çalıştığı yeri düşündüğüm de benim Boğaziçi Üniversitesindeki günlerim aklıma gelmişti. Orada da Boğaziçi`nin Rumeli Hisar`ının önüne oturduğunuzda eski bir Rumeli Hisarı önünüzde Van Denizi gibi boğaz karşınızda yedi tepeli bir şehir. İşte tefekkür" şeklinde konuşarak Medresetüzzehra projesinin önemine vurgu yaptı.
"İşte, son yüzyılın hikâyesi"
Konya`da 200 kişi ile buraya paylaşmaya, göz göze bakmaya ve diz dize oturmaya geldiklerini vurgulayan Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, " Ne hissettiysek birlikte hissetmeye geldik. Ne düşündüysek onları paylaşmaya geldik. Biz, diz dize oturdukça, göz göze baktıkça gönül gönüle konuştukça bu muhabbet kalesini yıkacak hiçbir güç yoktur. Ölmeyecek kadar, ama aynı zamanda olmayacak kadar Türkiye`yi tutmaya çalıştılar. Son yüzyılın hikayesi budur. Biz ise bırakın ölmeyi olmaya geldik. Olmaya tekrar özgür olmaya…" diye konuştu.
Burada kısa bir konuşma yapan Van Valisi Aydın Nezih Doğan ise Van- Konya kardeşliğine değindi.
(Murat Dalgın-İLKHA)