Ve işte Mısır... Sıra sana geldi Mısır... Geceleri teheccüh secdelerinde, sabah namazında, kıyamdayken: EL MEVTU Fİ SEBİLİLLAH diye haykırırken; senide aldı bu kurşunlar RABBİN in katına...
20 rekat teravih kılarken sahur da ve iftar da kuru ekmek ve hurma yerken R4BİA işaretlenir...
Hiç inmediği Adeviyye seni de aldı bu baltalar RABBİNİN katına...
Ey ESMA! Baban seni rüyasın da gelinlikler içinde görürken sen ona düğünüm öğlen olacak demiştin..
Ve işte işte büyük düğünün oldu...
ESMA... Senide aldı bu gaflet uykusunda olan gözleri kapalı kör nişancıların mermileri Rabbi’nin katına.

NAHDA!
Kaç yüz şehit verdin bu uğurda?
NAHDA!
Kaç yüz Mushab bin Umeyri aldın bu fani dünyadan?
VE NAHDA!
Kaç yüz gencecik fidanların dalı kırıldı bu dava uğruna?
Ama sen dik durdun eğilmedin ve ağzından tek çıkan söz DİRENİŞ dedin..

Ey Sisi
Yetmedi mi sana kanlı gelinlikler
Yetmedimi sana akan gözyaşları
Ve yetmedimi sana yerdeki şehit kanları...
Ama bunu unutma Sisi..!
Bu ümmet birleşince gösterir sana bembeyaz gelinlikleri
Nurlu kalpleri
Seviçten parlayan gözleri
Ve tarihe kanlı harflerle yazılı İSLAM davasını...
Gösterecek bıu ümmet sana El Fetihte şehadet şerbetini içmek için yarışan gençleri
EL KURANU DUSTURUNA diye haykıran Mursiyi...
Ve gösterecek bu ümmet sana tek dinin İSLAM bu uğurda verilecek şeyin ancak BAŞ ve hak ölümün ŞEHADET olduğunu
Gösterecek bu ümmete sana...
Ebedi yok oluşun pek yakındır Sisi
Gireceksin mezara pisi pisi az daha bekle Sisi az daha..
Göreceksin İslam nurunu söndürmek neymiş
O nur içinde boğulacaksın Sisi
O nur öyle bir nur ki karanlığa düşen aydınlığa senin gibilerini de karalığa gömekcektir Biznillah!

Zeynep Tekdağ / Diyarbakır – Yaş: 14