KONYA - Türk Eğitim-Sen Konya 3 Nolu Şubesinde yaptığı açıklamasına üniversitelerde yaşanan sıkıntılara dikkat çekti. Açıklamayı okuyan Türk Eğitim-Sen Konya 3 Nolu Şube Basın Sekreteri Adnan Pınar, "Bilim insanları, gelecek kaygısı taşımadan, herhangi bir dışlanmaya uğramayacağının bilinci içinde çalışma ve fikirlerini açıklama özgürlüğüne sahip olmak zorundadır." dedi.

Akademisyenlerin sayısının yetersiz, ücretlerinin düşük, özlük haklarının kısıtlı olduğunu dile getiren Pınar, YÖK'ün, akademisyenlerin adeta elini kolunu bağladığını ifade etti.

Pınar, "Maalesef akademisyenlerimiz, geçim kaygısı içerisinde bir dersten diğerine koşturmaktan proje hazırlamaya, bilimsel araştırma yapmaya, patent geliştirmeye zaman bulamamaktadırlar. Eşit işe eşit ücret sağladığı iddia edilen 666 sayılı KHK düzenlemesinde unutulan eğitim öğretim camiası, ülkenin en düşük maaş alan kesimlerinden biri haline getirilmiştir.

Ücretlerin düşüklüğü nedeniyle genç beyinlerimiz ya daha yüksek getirili mesleklere yönelmekte ya da yurt dışı üniversitelere beyin göçü yaşanmaktadır." diye konuştu.

Akademisyenlerin statüleri ve ekonomik standartlarının diğer meslekler karşısında prestij kaybettiğini belirten Pınar, daha önce yaklaşık 1,5 milyon kamu görevlisinin ek ödeme oranları artırılırken görmezden gelinen akademisyenlerin, bu yıl ki toplu sözleşme görüşmelerinde de es geçildiğini söyledi.

Son olarak taleplerini sıralayan Pınar şunları söyledi: "Bu bakımdan akademisyenlerin, ek göstergeleri 800'cr puan artırılmalı, ek ders ücretleri iki katına çıkarılmalı ve araştırma görevlilerine haftada en az 10 saat ek ders ücreti ödenmeli. Ek ödeme oranları, en az daire başkanı seviyesine çıkarılmalı. Üniversite ödeneğine 360'ar TL eklenmeli.

Ve akademik personelin bilimsel çalışmalarda yaptığı harcamaları karşılamak üzere tüm akademik personele, en düşüğü aylık 500 TL'den başlamak üzere, araştırma-geliştirme ödeneği adı altında ödenek tahsis edilmelidir." (İlyas Yavuz - İLKHA)