Görün artık bu rezaleti!
Van merkezde bulunan eski tekel binasını mesken tutan tinerciler, hırsızlar ve sarhoşlar terör estiriyor.
VAN- Tarihi değeri olduğu gerekçesiyle yıktırılmayan eski tekel binasını mesken tutan hırsız, tinerci ve sarhoşlar dehşet saçmaya devam ediyor. Vatandaşlar, geceleri dışarı çıkmaktan korkarken esnaf "iş yerim soyulabilir" düşüncesiyle gece uyuyamıyor. Yetkilileri duyarlı olmaya çağıran çevre esnafı, eski tekel binasının biran önce yıkılmasını istiyor.
Konunun defalarca yerel ve ulusal basında yer aldığını ve yetkililerin duruma seyirci kaldığını belirten çevre esnafı ve halk, yetkililere tepki gösterdi.
Gündüz ortasında açık meyhane…
Gündüz ortasında tekel binasının önünde içki içen iki kişi İLKHA kameraları tarafından görüntülenirken çevre esnafı bunun çok olağan olduğunu söz konusu yerde çok daha büyük pisliklerin döndüğünü ifade ederek yetkililerin "bu rezaleti artık görmelerini" istedi.
"Sokak esnafı kepenk kapatmak zorunda kalıyor"
Çevre esnafından Mehmet Selim Yılmaz, Tekel binasının arka tarafında bulunan ek binanın tinercilerin, sarhoşların ve madde bağımlılarının merkezi haline geldiğini belirterek, "Biz esnaflar tabi mağdur oluyoruz. İş olmayınca da kepenk kapatmak zorunda kalıyor. Bakın birçok arkadaşımız dükkânlarını kapatmak zorunda kaldılar. Bizler bu konuyu defalarca yetkililere de bildirdik. Ancak bizleri kale almadılar. O konuda şikâyetçiyiz. Gerek sayın valimiz gerekse milletvekillerimizin bu konuya eğilmelerini istiyoruz." dedi.
"Binanın tarihi değeri yok"
Binanın tarihi değeri olduğu gerekçesiyle yıktırılmadığının iddia edildiğini söyleyen M. Selim Yılmaz, tarihi değeri olan kısmın binanın ön kısmı olduğunu belirterek, "Bu arka taraf 10-15 yıllık bir binadır. Dolayısıyla buranın bir an önce ya yıktırılmasını ve bu çirkin görüntünün ortadan kaldırılmasını istiyoruz." şeklinde konuştu.
"Can güvenliğimiz olmadığı için saat dörtte dükkânlarımızı kapatıyoruz"
Burada tinercilerden hırsızlardan bir türlü başa çıkamadıklarını ifade eden Abdullah Konca adlı esnaf ise saat dört gibi dükkânlarını kapatmak zorunda kaldıklarını ifade etti. Konca, "Hırsızlardan, tinercilerden, sarhoşlardan ve isimsiz insanlarla baş edemiyoruz. Kafayı bulup her gün bir arkadaşımızın dükkânına giriyorlar. Buranın bir an önce bir çözüme kavuşturulmasını istiyoruz. 2 yıl önce Ramazan ayında dükkânıma girdiler. Bunu yapanlarda söylenenlere göre bu tekel binasına takılanlardır. Eşyalarımızı götürürken görenler olmuş. Polis ekipleri geldi. Parmak izi falan aldı. Ama bir sonuç çıkmadı. 30-40 bin civarında malımız gitti. Kısacası burada bizim can güvenliğimiz yoktur" diye konuştu.
"Hırsızlarla baş edemeyince dükkânını taşıdı"
Hırsızlarla baş edemeyince dükkânını farklı bir yere taşımak zorunda kaldığını söyleyen, İhsan Bağış ise esnaf arkadaşları için endişelendiğini belirterek, "Van`da ne kadar uyuşturucu bağımlısı, tinerci, hırsız, dolandırıcı ve kaçak insan varsa bunların tamamı tekel binasının içerisindedir. Bu sokakta 15 tane işyeri soyuldu. Bir tek benim işyerim soyulmadı. O da güvenlik önlemi ve kamera sistemlerim olduğu için. En son baktık bu işin çaresi yok. Ben iş yerimi başka bir yere taşımak zorunda kaldım" diyerek yaşadığı mağduriyetleri anlattı.
"Emniyet bile binaya giremiyormuş!"
Söz konusu binanın defalarca yakıldığını ve yangının iş yerlerine sıçrama noktasına geldiğini dile getiren Bağış, " Defalarca araçlarımızın camları kırıldı. Aslında bir polisin de bize söylediği itiraf da "Biz bile buraya giremiyoruz" demişti. Emniyet giremiyorsa esnaf burada ne yapsın kiminle mücadele etsin. Daha önce yetkililere sesimizi duyurduk. İmza kampanyası başlattık. Valiliğe gönderdik. Hiçbir yerden de bir olumlu cevap gelmeyince öylece kaldı. Benim artık kendi adıma bir talebim kalmadı ama kalan komşularımın huzuru için bu tekel binasının bir an önce restore edilmesi, satılması ya da pislikten, hırsızlıktan ve tinercilerden temizlenmesi gerekir." İfadelerini kullandı.
"Defalarca yetkilere gidip geldik ama…"
Tekel binasından dolayı iş yapamadıklarını ve akşamın erken saatlerinde dükkânlarını kapatmak zorunda kaldıklarını ifade eden Habip Talaşlı da diğer komşuları gibi mağdur olduğunu belirterek, "Akşam en geç beşte dükkânlarımızı kapatmak zorunda kalıyoruz. Geç saatlerde çalışamıyoruz. Dükkânlarımız kapatıp gitmek zorunda kalıyoruz. Çünkü buralar tehlikeli oluyor. Millet de o saatten sonra gidip gelmiyor. Defalarca yetkilere gidip geldik ama bize herhangi bir bilgi verilmedi.
"Bu binada her türlü çirkeflik yapılıyor"
Burada akıl almaz olaylara şahit olduklarını anlatan Talaşlı, "Esrar içicileri ve satıcılarına şahit oluyoruz. Gençler burada zehirleniyor. Esrar satış merkezi haline gibi İşlediğine şahit oluyoruz. Yani dile getirilmeyecek şeyler görüyoruz. Yetkilerle isteğimiz burayı ya yıksınlar ya da restore etsinler. Bu binada her türlü çirkeflik yapılıyor." dedi.
"Ne kadar pislik varsa hepsi bu binada yapılıyor"
Berber dükkânı işleten Erkan Gül adlı esnaf ise işlerinden dolayı bazen dükkânlarını geç kapatmak zorunda kaldıklarını ifade ederek, "Tekel binasında tinercilerden tutun uyuşturucu bağımlılarına kadar ne kadar pislik varsa hepsi buradadır. Defalarca binayı yaktılar. Bir türlü bir çare bulunamadı. Esnaf olarak arkadaşlarında ifade ettiği gibi imza kampanyası başlattık. Valilik ve Belediyeye götürdük. Ancak hiçbir şey yapılmadı. Burada hırsızlıkların önü alınmıyor. Yetkilerden talebimiz ya bu binayı yıkmaları ya da birilerine verip bu pislikten temizlemeleridir" diyerek tekelden dolayı yaşadıkları mağduriyetleri anlattı.
Emniyet tüm bu olanları neden görmüyor?
Öte tarafta ismini vermek istemeyen ve karşı binada oturan bir esnaf ise şahit olduklarını şu şekilde anlattı.
"İş yerim üst katta bulunduğu için utanç verici şeylere şahit oluyoruz. En basitinden bu insanlar gelip burada bevlediyor. Ya da sizlerin de şahit olduğu gibi içki içiyorlar. Esrar ve eroin alışverişi yapıyorlar. Tüm bunları ben görüyorsam emniyet yetkilileri nasıl göremiyor. Yaz aylarında kadınlarla içeri girenleri fuhşiyatları görüyorduk. Burada yine ne oldukları belli olmayan insanlar hayasızca şeyler yapıyorlar. Burada gidip gelen insanlara özellikle bayanlara laf atıyorlar. Ağza alınmayacak çirkinlikler yapıyorlar" diye konuştu.
Hatırlanacağı üzere eski tekel binasının neden yıktırılmadığı konusunda açıklamada bulunan eski Van Valisi Münir Karaloğlu, binanın tarihi değer taşıdığını ve Kültür bakanlığı ile alakalı bir durum olduğunu ifade etmişti.
Konunun defalarca yerel ve ulusal basında yer aldığını ve yetkililerin duruma seyirci kaldığını belirten çevre esnafı ve halk, yetkililere tepki gösterdi.
Gündüz ortasında açık meyhane…
Gündüz ortasında tekel binasının önünde içki içen iki kişi İLKHA kameraları tarafından görüntülenirken çevre esnafı bunun çok olağan olduğunu söz konusu yerde çok daha büyük pisliklerin döndüğünü ifade ederek yetkililerin "bu rezaleti artık görmelerini" istedi.
"Sokak esnafı kepenk kapatmak zorunda kalıyor"
Çevre esnafından Mehmet Selim Yılmaz, Tekel binasının arka tarafında bulunan ek binanın tinercilerin, sarhoşların ve madde bağımlılarının merkezi haline geldiğini belirterek, "Biz esnaflar tabi mağdur oluyoruz. İş olmayınca da kepenk kapatmak zorunda kalıyor. Bakın birçok arkadaşımız dükkânlarını kapatmak zorunda kaldılar. Bizler bu konuyu defalarca yetkililere de bildirdik. Ancak bizleri kale almadılar. O konuda şikâyetçiyiz. Gerek sayın valimiz gerekse milletvekillerimizin bu konuya eğilmelerini istiyoruz." dedi.
"Binanın tarihi değeri yok"
Binanın tarihi değeri olduğu gerekçesiyle yıktırılmadığının iddia edildiğini söyleyen M. Selim Yılmaz, tarihi değeri olan kısmın binanın ön kısmı olduğunu belirterek, "Bu arka taraf 10-15 yıllık bir binadır. Dolayısıyla buranın bir an önce ya yıktırılmasını ve bu çirkin görüntünün ortadan kaldırılmasını istiyoruz." şeklinde konuştu.
"Can güvenliğimiz olmadığı için saat dörtte dükkânlarımızı kapatıyoruz"
Burada tinercilerden hırsızlardan bir türlü başa çıkamadıklarını ifade eden Abdullah Konca adlı esnaf ise saat dört gibi dükkânlarını kapatmak zorunda kaldıklarını ifade etti. Konca, "Hırsızlardan, tinercilerden, sarhoşlardan ve isimsiz insanlarla baş edemiyoruz. Kafayı bulup her gün bir arkadaşımızın dükkânına giriyorlar. Buranın bir an önce bir çözüme kavuşturulmasını istiyoruz. 2 yıl önce Ramazan ayında dükkânıma girdiler. Bunu yapanlarda söylenenlere göre bu tekel binasına takılanlardır. Eşyalarımızı götürürken görenler olmuş. Polis ekipleri geldi. Parmak izi falan aldı. Ama bir sonuç çıkmadı. 30-40 bin civarında malımız gitti. Kısacası burada bizim can güvenliğimiz yoktur" diye konuştu.
"Hırsızlarla baş edemeyince dükkânını taşıdı"
Hırsızlarla baş edemeyince dükkânını farklı bir yere taşımak zorunda kaldığını söyleyen, İhsan Bağış ise esnaf arkadaşları için endişelendiğini belirterek, "Van`da ne kadar uyuşturucu bağımlısı, tinerci, hırsız, dolandırıcı ve kaçak insan varsa bunların tamamı tekel binasının içerisindedir. Bu sokakta 15 tane işyeri soyuldu. Bir tek benim işyerim soyulmadı. O da güvenlik önlemi ve kamera sistemlerim olduğu için. En son baktık bu işin çaresi yok. Ben iş yerimi başka bir yere taşımak zorunda kaldım" diyerek yaşadığı mağduriyetleri anlattı.
"Emniyet bile binaya giremiyormuş!"
Söz konusu binanın defalarca yakıldığını ve yangının iş yerlerine sıçrama noktasına geldiğini dile getiren Bağış, " Defalarca araçlarımızın camları kırıldı. Aslında bir polisin de bize söylediği itiraf da "Biz bile buraya giremiyoruz" demişti. Emniyet giremiyorsa esnaf burada ne yapsın kiminle mücadele etsin. Daha önce yetkililere sesimizi duyurduk. İmza kampanyası başlattık. Valiliğe gönderdik. Hiçbir yerden de bir olumlu cevap gelmeyince öylece kaldı. Benim artık kendi adıma bir talebim kalmadı ama kalan komşularımın huzuru için bu tekel binasının bir an önce restore edilmesi, satılması ya da pislikten, hırsızlıktan ve tinercilerden temizlenmesi gerekir." İfadelerini kullandı.
"Defalarca yetkilere gidip geldik ama…"
Tekel binasından dolayı iş yapamadıklarını ve akşamın erken saatlerinde dükkânlarını kapatmak zorunda kaldıklarını ifade eden Habip Talaşlı da diğer komşuları gibi mağdur olduğunu belirterek, "Akşam en geç beşte dükkânlarımızı kapatmak zorunda kalıyoruz. Geç saatlerde çalışamıyoruz. Dükkânlarımız kapatıp gitmek zorunda kalıyoruz. Çünkü buralar tehlikeli oluyor. Millet de o saatten sonra gidip gelmiyor. Defalarca yetkilere gidip geldik ama bize herhangi bir bilgi verilmedi.
"Bu binada her türlü çirkeflik yapılıyor"
Burada akıl almaz olaylara şahit olduklarını anlatan Talaşlı, "Esrar içicileri ve satıcılarına şahit oluyoruz. Gençler burada zehirleniyor. Esrar satış merkezi haline gibi İşlediğine şahit oluyoruz. Yani dile getirilmeyecek şeyler görüyoruz. Yetkilerle isteğimiz burayı ya yıksınlar ya da restore etsinler. Bu binada her türlü çirkeflik yapılıyor." dedi.
"Ne kadar pislik varsa hepsi bu binada yapılıyor"
Berber dükkânı işleten Erkan Gül adlı esnaf ise işlerinden dolayı bazen dükkânlarını geç kapatmak zorunda kaldıklarını ifade ederek, "Tekel binasında tinercilerden tutun uyuşturucu bağımlılarına kadar ne kadar pislik varsa hepsi buradadır. Defalarca binayı yaktılar. Bir türlü bir çare bulunamadı. Esnaf olarak arkadaşlarında ifade ettiği gibi imza kampanyası başlattık. Valilik ve Belediyeye götürdük. Ancak hiçbir şey yapılmadı. Burada hırsızlıkların önü alınmıyor. Yetkilerden talebimiz ya bu binayı yıkmaları ya da birilerine verip bu pislikten temizlemeleridir" diyerek tekelden dolayı yaşadıkları mağduriyetleri anlattı.
Emniyet tüm bu olanları neden görmüyor?
Öte tarafta ismini vermek istemeyen ve karşı binada oturan bir esnaf ise şahit olduklarını şu şekilde anlattı.
"İş yerim üst katta bulunduğu için utanç verici şeylere şahit oluyoruz. En basitinden bu insanlar gelip burada bevlediyor. Ya da sizlerin de şahit olduğu gibi içki içiyorlar. Esrar ve eroin alışverişi yapıyorlar. Tüm bunları ben görüyorsam emniyet yetkilileri nasıl göremiyor. Yaz aylarında kadınlarla içeri girenleri fuhşiyatları görüyorduk. Burada yine ne oldukları belli olmayan insanlar hayasızca şeyler yapıyorlar. Burada gidip gelen insanlara özellikle bayanlara laf atıyorlar. Ağza alınmayacak çirkinlikler yapıyorlar" diye konuştu.
Hatırlanacağı üzere eski tekel binasının neden yıktırılmadığı konusunda açıklamada bulunan eski Van Valisi Münir Karaloğlu, binanın tarihi değer taşıdığını ve Kültür bakanlığı ile alakalı bir durum olduğunu ifade etmişti.
(Murat Dalgın-İLKHA)