Genelde insanlık , özelde toplumumuz yaşanabilirlik konumunu çoktan yitirmiştir. Nefsin heva ve heveslerinin tamamen emri altına girmemiş bir fıtratın tiksindiği bir çağda yaşıyoruz. Bunlardan kaynaklanan ölümü arzulama bile görülebilinmektedir. Bunun tam zıttı da mevcuttur. İnsani ve İslami hassasiyetlerini ve duyarlılığını yitirmiş insanlarda vardır. Bunun sebebi bir kesimin sürekli kullandığı ama tek yönlü anlaşılan bir örnekle açıklanabilir: Kurbağayı kaynamış suya atarsanız, kazandan hemen zıplar ama soğuk suya koyup kısık ateşte kaynatırsanız kurbağa kaynayıp ölür. Günümüz insanların temiz fıtratlarından soyutlanması, insani değerlerden uzaklaşması ve günümüz Müslümanlarının iman hassasiyetlerinden, İslami duyarlılıklarından uzaklaşması bu örnekteki gibi sistematik olarak olmuştur. Onun için birileri gelip size Yahudi ve Hristiyanlarda cennete girecek mi? Hz. Muhammed’e inanılmadan cennete gidilebilecek mi? diye sorabiliyor. Yani genelde insanlık ve özelde Müslümanların bir kısmı sinsi şeytani tağutlar tarafından kurulan kazanlarda tıpkı bu kurbağa gibi kaynatılmıştır. Müslümanları tevhidi meselelerde kafalarını karıştıracak kadar şeytani sinsiliğe sahip kazancılardır. İnsanlık bocalanmasının temel nedenleri farklı birçok akademisyen, sosyolog tarafından farklı bir sürü şey duyabilirsiniz. Ama bizler sözlerinin ilahi olduğuna inandığımız , en öncü sosyoloğumuz Hz. Muhammedi, görüşlerini ölçü kabul ediyoruz. O mübarek zat şöyle buyuruyor: iki kişi düzelirse toplum düzelir, iki kişi bozulursa toplum bozulur. İmamlar ve liderler. Liderler insanlar üzerinde etkisi olan kitlesel yönlendirmeler yapan kişilerdir. İmamlar ise Müslümanlar nazarında ve İslami temsiliyeti olan bir konumdadır. Tabi çağımızda devlet yönetimlerinden tutunda bir çok şey değişmiştir. Eskisi gibi insanları etkileyen bir lider veya bir kral olmaktan öte bir sürü kurum, yönetim ortaya çıkmıştır. İnsanları etkileyen yeni liderlik konumunda olan: kurumlar, medya, yerel yönetimler , bakanlıklar , millet vekilleri mevcuttur. Tüm bu saydıklarımın yüzde doksan dokuzluk kısmı bozulduğu için bunların hitap ettiği kitlelerde bozulmuştur. İnsanlık susuzluktan adım atacak hali olmayan bir yolcu durumundadır. Ama bu yolcu kısmeti açık, bahtiyar bir yolcudur. Çünkü yolun devamını tökezlemeden yürümesine sebep olacak enerjide su kaynaklarına sahiptir. Kendi toplumumuzdaki su kaynaklarını sayacak olursak en başta Risale-i Nur gelmektedir. Ama maalesef büyük bir kesim için doyumu olmayan, enerji vermeyen bir su kaynağı durumu haline gelmiştir. Bu yolcu bahtiyardır. Çünkü arkasına dönüp baktığında göğsünü kabartacak yolunu aydınlatacak tarihi birikime ve tecrübeye sahiptir. Kerbela’larda yiğitçe, alnının akıyla çıkmasını gösteren Hüseyinlere sahiptir. Mutlak Kemal olan, ol deyipte olduruveren Rabbimiz bakara süresinde şöyle buyurmaktadır: (özelde İsrail oğulları kastedilir) “Bana verdiğiniz sözü tutun, bende size verdiğim sözü tutayım.” Bunu okuduğumda aklıma bir Habab, bir Ammar, bir Ebuzer, bir Ali olma gayreti içerisinde olmam gerektiği gelir. Ve işte o zaman kirlenmiş insan zihninin hayal edemeyeceği saadet gelir . Ama bu belki şimdiki tüm imamlar, liderleri değiştirecek bir Allah partisi (HÜDA PAR) veya görevlerini üstlenip ihya edecek peygamber sevdalıları gerektirir.
 

Abdulhakim Tekin / Batman – Yaş: 23