• DOLAR 34.447
  • EURO 36.303
  • ALTIN 2837.002
  • ...
Operasyondaki Hukuksuzluk Silsilesi
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 
Suçlamalardaki tutarsızlıkları ve soruşturma aşamasında hataları ortaya çıkaran hukukçular, soruşturmayı hukuka aykırı olarak nitelendiriyor.

Aralarında bakanların çocukları, işadamları ve bürokratların da bulunduğu 24 kişinin tutuklandığı operasyonun polis soruşturması ayağında hukuk dışına çıkılan birçok işlem yapıldığı ortaya çıktı. Soruşturmanın başladığı günden itibaren İçişleri Bakanı Muammer Güler`in oğlu Barış Güler`in evinde yapılan aramada bulunan paraların fotoğrafları basında geniş yer aldı. Bu paraların kayıt dışı ve rüşvet parası olduğu iddiaları ortaya atıldı.

DELİLLER DOSYAYA KONULMADI

O paraların aslında Barış Güler`in ipotekli olan evinin satışının karşılığında aldığı paralar olduğu ortaya çıktı. Barış Güler`in avukatlarının mahkeme tutanaklarına yansıyan savunmalarında paraların sırrı ortaya çıktı. Avukatlar paranın Barış Güler`in iş ortağına sermaye olarak gösterdiği ve bu nedenle ipotekte olan evininin satışının karşılığı olduğunu belirtti. Avukatlar satış protokolünün aramalarda kayda alınmadığını kendileri tarafından sunulmasına rağmen dosyaya konulmadığını belirtti. Avukatlar protokolün dosyaya konulmamasının emniyetin yanlı bir tutum sergilediğinin göstergesi olduğunu ifade etti. Mahkeme tutanakların yansıyan bir diğer detay ise soruşturma dosyasının acele ve özensiz hazırlandığı iddiası. Dosyada şüphelilere atfedilen suçlamalar emniyette başka savcılıkta başka yer alıyor.

SUÇLAMA ADLİYEDE DEĞİŞTİ

Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan`ın oğlu Salih Kaan Çağlayan`ın avukatı mahkemedeki savunmasında bu yanlışlıkları dile getirdi. Avukat Muhammet Hardalaç tutanaklara yansıyan savunmasında "Emniyet`teki suçlama ‘rüşvete aracılık etmek` şeklindeydi.
 
Adliyede ‘rüşvet almak ve vermek` suçuna dönüştü. Bir insan nasıl babasına rüşvet verebilir. Bunu sormak lazım. Müvekkilimin ismi özellikle olaya karıştırılmıştır" dedi.

‘BİZ BÖYLE DÜŞÜNÜYORUZ`

Soruşturmada rüşvet vermekle suçlanan Özgür Özdemir`in avukatı ise mahkemedeki savunmasında emniyette yaşananları şöyle anlattı:

"Emniyetteki 80 sayfalık soruların hiçbirinde somut belge ve bilgi yoktur. Tamamen emniyettekilerin yorum ve kanaatine dayalı sorular vardır. Biz bu durumu onlara söyleyince bize ‘Evet biz böyle düşünüyoruz. İtirazınız varsa mahkemeye bildirisiniz` dediler. Suçlamalarla ilgili sadece bir fiziki takip görüntüsü tarafımıza gösterildi. Ancak gösterilen görüntüdeki kişinin müvekkilim olmadığını söyleyince bize emniyet yetkilileri ‘Evet biz yanlış yapmışız` dedi. Bu kadar ciddi bir soruşturmada böyle hata yapılması kabul edilemez." Bakan Çağlayan`ın Özel Kalem Müdürü Onur Kaya`nın avukatı da mahkemedeki savunmasında yine dosyadaki tutarsızlıklara dikkat çekti. Avukat, ‘Emniyette müvekkilime isnat edilen suç ‘örgüt yöneticisi` iken savcılıkta ‘örgüt üyesi` olarak suçun vasfı değişiyor" diye konuştu.

DELİLSİZ TUTUKLAMA YAPILAMAZ

Halk Bankası Genel Müdürü Süleyman Aslan`ın avukatı Prof. Dr. Ersan Şen "Cumhuriyet savcısı tutuklama talep etmesi halinde her bir tutuklama talebi için tutuklamayı hangi sebepten dolayı istediğini somut deliller ile ortaya koyması gerekirken bu konuda herhangi bir mütalaa yazmadan ve somut tutuklama nedenlerini de yazmadan şüphelilerin tutuklanmalarının istenmesi hukuka uygun değildir" dedi. Şen, Aslan`ın tutuklanmasına gerekçe olan delilleri görebilmek için dilekçe verdi.

‘CMK`YA AYKIRI DİNLEME YAPILDI`

Avukat Hardalaç telefon dinlemelerinde kanunlara uyulmadığını belirterek, "CMK`nın 135`inci maddesi 2. bendine göre ‘Şüpheli ile tanıklıktan çekinebilecekleri kişiler arasındaki iletişim kayda alınamaz` hükme uyulmadığı gibi bu kayıtlar da derhal yok edilmemiştir. Soruşturma evrakına girmiştir. Müvekkilime bu konuşmaya istinaden ‘Sesini neden değiştirdin` diye sorulmuştur.
 
Bu nasıl bir ses değiştirmedir ki bir taraf baba diyor diğer taraf oğlum diyor" dedi.

Kaynak: Akşam 

Bu haberler de ilginizi çekebilir