• DOLAR 34.103
  • EURO 38.146
  • ALTIN 2875.028
  • ...
Medya aileden ne istiyor?
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 
DİYARBAKIR - Dicle Üniversitesi'nde medyanın toplum üzerindeki olumsuz etkileri ve sonuçları tartışıldı. Dicle Üniversitesi, Gülnihal Derneği, Dicle Üniversitesi Kadın Sorunları Uygulama ve Araştırma Merkezi (DÜKSAM) ve HAKYAD Vakfı işbirliğiyle bir konferans düzenlendi.


Düzenlenen konferansa, İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Sabri Eyigün, DÜKSAM Müdürü Prof. Dr. Nuriye Mete, HAKYAD Vakfı Başkanı Necla Hattapoğlu, GÜLNİHAL Derneği Yetkilileri, Türkiye Aile Platformu Üyeleri ve bayan izleyiciler katıldı.


DÜKSAM Müdürü Prof. Dr. Nuriye Mete, Ailenin, sağlam bir toplum yapısının temel taşı olduğunu söyledi.


Toplumların ayakta durmasında, sağlam temeller üzerinde kurulan aile yapılarının etkili olduğunu söyleyen Mete, son yıllarda artan boşanma ve kadına yönelik şiddet olaylarının, aile kurumu ile ilgili ciddi sinyaller verdiğine dikkat çekti.


Toplumun, medyanın uyuşturucu etkisinden çıkmak için eleştirel aklını geliştirmesi gerektiğini vurgulayan Mete, bu projenin eleştirel aklın geliştirilmesinde önemli bir hizmet sunduğunu ifade etti.


Medya her gün ideoloji pazarlıyor
Televizyonun, bilgisayarın, internetin ve son olarak akıllı telefonların hayatımıza girmesi ile çocukları korumaya yönelik çeşitli önlemlerin alınmaya çalışıldığını dile getiren Prof. Dr. Sabri Eyigün, "Anlaşıldı ki hiçbir şekilde çocuklarımızı medyadan koruyamayacağız. Çocuklar, akıllı telefonlarla istedikleri gibi facebook'a girebiliyor, her türlü medyaya ulaşabiliyor. Medyaya yasak koymak yerine, medya okuryazarlığını öğretelim. Toplumu bilinçlendirmek için medya nedir, artıları, eksileri nedir bizden neler istiyor, medyanın amacı nedir bunlar konusunda toplumu bilinçlendirelim. Nasıl ki manav elmaları satmak için parlatıyorsa çürük kısımlarını alta parlak güzel kısımlarını üste koyuyorsa, medya da düşünce pazarlıyor, ideoloji pazarlıyor, her gün bir şey pazarlıyor." dedi.


İstanbul Kadın ve Kadın Kuruluşları Derneği Başkanı Funda Ozan Akyol, yapılan araştırmaların Türkiye'de TV izleme alışkanlığının günde ortalama 4 saat 17 dakika ile birçok ülkenin üzerinde yer aldığını gösterdiğini söyledi.


Türkiye'de 17 yaşına kadar çocukların yaklaşık 60 bin cinayet, ölüm ya da yaralama sahnesi izlediklerinin belirlendiğini belirten Akyol, "Medyada çocukların izlediği şiddet arttıkça çocuklar başkalarına karşı daha fazla saldırgan davranış sergilemekte, daha fazla düşmanlık duyguları beslemekte, daha korkulu ve daha güvensiz olmakta, başkalarının çektiği acı ve eziyete karşı duyarsızlaşmaktadır." diye konuştu.


Çocukların olumsuz olarak etkilendiği noktaların altını çizen Akyol, "Televizyon programlarında izledikleri her türlü ayırımcılık, alkol, sigara ve madde kullanımı, suç davranışları, kaba, bayağı ve küfürlü konuşmalar özellikle çocuk ve gençlerin önem verdikleri ve beğendikleri karakterler tarafından sergileniyorsa taklit edilme artmaktadır. Gençler karakterle özdeşim kurduklarında bu davranışları sergileyen karakter gibi davranmaktadır. Bu da gençlerin kimlik oluşumunu olumsuz yönde etkilemektedir." şeklinde konuştu.


RTÜK yayın ilkelerine de değinen Akyol, "Toplumun taraflarını temsil eden sivil bir inisiyatif oluşturmak, bireylerin ilgili kişi, kurum, kuruluşlara yayınlarla ilgili olumlu, olumsuz tepkilerini göstermelerinde rehberlik etmek, böylece öncelikle çocuklar olmak üzere aile kurumunu korumak gerekir." dedi. (M. Sait Adiyaman - İLKHA)

Bu haberler de ilginizi çekebilir