Gaziantep EBS İl Başkanı Gök: KPSS ve mülakatın kaldırılması olumlu
Gaziantep Eğitim Bir-Sen İl Başkanı Dr. Ahmet Gök, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin'in, öğretmen alımı ve ilkokul çocuklarına karne verilmeyeceği konusundaki açıklamalarını değerlendirdi.
Gaziantep Eğitim Bir-Sen İl Başkanı Dr. Ahmet Gök, 2025'te öğretmen adaylarının KPSS ve mülakat gibi eleme süreçlerine tabi tutulmayacaklarının olumlu yönlerinin olduğu gibi olumsuz yönlerinin de olduğuna dikkat çekti.
İlkokullarda öğrencilere karne yerine kişisel gelişim raporunun hazırlanacak olmasını olumlu karşıladıklarını dile getiren Gök, "Karnenin kalkmasıyla alakalı Bakanımızın yaptığı bir açıklama söz konusu oldu. Bundan sonra ilkokullarda karne verilmeyeceği, karne yerine kişisel gelişim raporu hazırlanacağı ifade edildi. Ben bunu bir eğitimci olarak olumlu bulduğumu ifade etmek istiyorum. Çünkü çocukları biz bir yarış atı gibi koşturup, ilkokuldan itibaren notla sınırlayıp, yani doğru bir şey olmadığını düşünüyorum. O yüzden de ilkokul, kişisel gelişimin, öğrencinin tamamladığı bir süreç olarak değerlendirilmeli." ifadelerini kullandı.
"KPSS'nin yerine yeni bir sınav mı geliyor?"
KPSS'nin kalkmasını olumlu karşıladıklarını dile getiren Gök, "KPSS'nin kalkacağı ifade ediliyor. KPSS'nin kalkacak olması elbette olumludur. Çünkü öğretmenler sürekli bir sınav sarmalının içerisinden geçerek öğretmenliğe ulaşıyorlar. Eğitim fakültesinde dört yıl okuyorlar, sonrasında sınavlar, sınavlar… Dolayısıyla KPSS'nin kalkacak olması olumlu, daha olumlu olan mülakatın kalkacak olması. Biz sendika olarak mülakata en başından beri karşı olduğumuzu ifade ediyoruz. Mülakatın kalkacak olması bizim açımızdan olumlu ve öğretmenleri de sevindirecek diye düşünüyorum. Lakin kalkan KPSS'nin yerine yeni bir sınav mı geliyor? Buda uygulamayla ortay çıkacak olan şeyler. Bakanlığımızın açıkladığı akademiyle ilgili kısımda düzeltilmesi gereken noktalar var." ifadelerini kullandı.
"Öğretmen adaylarının hukuki statüsünün düzenlenmemiş olması bir eksikliktir"
Gök, düzenlemede bazı eksikliklerin olduğuna değinerek, "Öğretmen adaylarına ilişkin mali ve sosyal hükümler kapsamında öğretmen adayı olarak geçirilen sürelerin, öğrenim durumlarına göre yükselebilecekleri dereceleri aşmamak kaydıyla kazanılmış hak, aylık derece ve kademelerinin tespiti ile öğretmenlikte, uzman öğretmenlikte geçmiş sayılacak sürelerin tespitinde değerlendirilmesi gerekmektedir. Öğretmen adaylarına ödenmesi öngörülen ücretin, 9/1 kadrolu öğretmenler için öngörülen ücretten daha düşük olmaması sağlanmalıdır. Öğretmen adaylarının hukuki statüsünün düzenlenmemiş olması bir eksikliktir." şeklinde konuştu.
"5 yıl süreyle yer değişikliği hakkından mahrum kalmalarına yol açacaktır"
Düzenlemenin bazı aksaklıklara da sebep olabileceğini dile getiren Gök, "Başvuru şartları, hazırlık eğitimine kabul şartları, hazırlık eğitimi süresindeki hak ve yükümlülüklerinin kanunla düzenlenmiş olduğu gözetildiğinde öğretmen adaylarının statü hukuka tabi olduğu; işçi sayılmadıkları suretle de kamu görevlisi olduklarına şüphe yoktur. Bu nedenle, öğretmen adaylarının, hazırlık eğitimi süresince kamu görevlisi oldukları ifade edilmelidir. Diğer taraftan bu durum, sözleşmeli öğretmenliğe atanma ve sonrasında kadroya geçiş sürecinde bu kişilerin mesleğe girişten itibaren 5 yıl süreyle yer değişikliği hakkından mahrum kalmalarına yol açacaktır. Yine bu düzenleme uzun vadede birçok davaya sebebiyet vereceği gibi sosyal güvenlik, emeklilik hakkının kısıtlanması gibi bir söylem üzerinden polemik, dava konusu haline getirilecektir. Bu itibarla, öğretmen adayı olarak geçirilen sürelerin, kazanılmış hak, aylık derece ve kademelerinin tespiti ile öğretmenlik ve uzman öğretmenlikte geçmiş sayılacak sürelerin tespitinde değerlendirilmesi gerekmektedir. " dedi.
"Eğitim fakültelerinde bu eğitim verilemez mi?"
"Eğitim fakültelerinde acaba bu akademide verilecek eğitim verilemez miydi?" şeklinde konuşan Gök, şöyle devam etti: "Bunun da ayrıca değerlendirilmesi gerekiyor. Çünkü şöyle bir endişe taşıyor eğitim fakültesi öğrencileri ve eğitim fakültesinin öğretim üyeleri: Burada dört yıl eğitim fakültesinde okuyan bir öğrenci, sonrasında iki yıl daha akademide ya da en azından bir buçuk yıl, iki yıl arasında akademide bir eğitimden daha geçirilecek. Acaba bu akademide alacağı eğitim, eğitim fakültesinin müfredatına eklenemez miydi? Yani böyle bir görüş de söz konusu. Bakanlığımızın bütün bunları değerlendirmesi ve en güzel adımı atması yönünde beklentisi var kamuoyunun. Ben inşallah olumlu olur diye düşünüyorum. Uygulamayı bekleyip görmemiz gerekiyor. Çünkü şu an bir muamma, uygulandıktan sonra bir takım eksikler, hatalar, iyi yönler ortaya çıkacak. Artık uygulamaya geçileceği için de inşallah hayırlara vesile olur diyorum."