Öğrenciler en çok Kur`an ve Siyeri öğrenmek istiyor
İlim Kültür Eğitim Derneği tarafından hazırlanan Seçmeli Din Derslerinin veli, öğrenci ve öğretmenler tarafından nasıl algılandığı yönündeki rapor kamuoyuyla paylaşıldı.
Rapora göre, katılımcıların Seçmeli Din Dersleri’ne yoğun ilgi gösterdiği ancak okulların fiziki altyapısı ile nitelikli öğretmen yetersizliği ortaya çıktı. Öğrencilerin en büyük ilgiyi ise Hz. Muhammed’in (asm) hayatına gösterdiği açıklandı.
İlim Kültür Eğitim Derneği (İLKE), hazırlattığı 4+4+4 eğitim sistemi ile okul programlarına ilave edilen Seçmeli Din Dersleri’nin veli, öğrenci ve öğretmen tarafından nasıl algılandığını ele alan saha araştırmasını içeren 2013 raporu Yenikapı Mevlevihane’sinde düzenlenen basın toplantısında ilk kez kamuoyuna açıklandı. İstanbul’da İl Milli Eğitim Müdürlüğü’ne bağlı devlet okullarında, Kitzinger metodu ile yaklaşık 200 kişiyle yapılan araştırmada, 4+4+4 Zorunlu Temel Eğitim’de uygulanan Seçmeli Din Derslerini velilerin büyük oranda desteklediği ortaya çıktı.
ÖĞRENCİLER EN ÇOK KUR’AN VE HZ. MUHAMMED’İN HAYATINI ÖĞRENMEK İSTİYOR
İLKE Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Davut Şanver, rapora göre; katılımcı veli ve öğretmenler genel olarak Türkiye’de uzun bir dönem din eğitimi alanının ihmal edildiği ve yeni din dersleri sayesinde öğrencilerin dini bilgileri daha fazla elde edeceği görüşünde birleştiğini aktardı. Davut Şanver, yapılan saha araştırmasında, geçen yıl yürürlüğe giren seçmeli din eğitiminde veli ve öğrencilerin en çok Kur’an ve Hz. Muhammed’in Hayatı dersine ilgi duyduğunu belirtti. Din derslerine ilginin büyük olduğunu ancak okulların altyapısının yetersiz kaldığını vurgulayan Şanver, öğrencilerin Hz. Muhammed’in Hayatı dersinde Peygamberin en fazla ahlaki yönüne ilgi duyduklarının görüldüğünü ifade etti. Şanver, öğrencilerin Haz. Muhammed’i rol model olarak algıladığını ve derslerden beklentilerinin de aynı oranda yüksek olduğunun altını çizdi.
TOPLUMUN BEKLENTİSİ YÜKSEK
Raporu hazırlayan Yrd. Doç. Dr. Mehmet Bahçekapılı da toplumun seçmeli din derslerinden beklentilerinin yüksek olduğuna dikkat çekti. Bahçekapılı, rapora göre; velilerin çocuklarına sadece dini bilgi verilmesinin ötesinde, aldıkları dini eğitimin çocuklarının hayatına yön vermesi gerektiği düşüncesinde oldukları bilgisini verdi. Öğretmenlerin bir kısmının alan bilgisi eksikliğinden dolayı bu dersleri işleme konusunda zorlandığını söyleyen Bahçekapılı, öğretmenlerin ek öğretici talebinde bulunduğunu kaydetti. Bahçekapılı, katılımcı öğretmen, veli ve öğrencilerin genel olarak seçmeli din derslerine yoğun ilgi gösterdiği, ancak okulların fiziki alt yapı eksikliği, bu dersleri verecek yeterli nitelikli öğretmenlerin olmayışı, ders materyallerinin yetersizliği gibi nedenlerle beklentilerin karşılanmadığı ortaya çıktığını dile getirdi. Raporda söz konusu yetersizliğin öğrenme-öğretme sürecini olumsuz yönde etkilediği vurgulayana Bahçekapılı, ilahiyat programlarının da din derslerini verebilecek öğretmenlerin yetiştirilebilmesi için yeniden düzenlenmesi gerektiği görüşünü aktardı.
Yr. Doç. Dr. Mehmet Bahçekapılı da rapora göre, öğrencilerin en fazla ilgiyi Hz. Muhammed’in hayatına gösterdiklerini yineledi. Bahçekapılı, öğrencilerin Hz. Muhammed’in hayatının hayatla örtüştüğünü ve bir çok soruna çözüm getireceği inancında olduklarının altını çizdi. Bahçekapılı, katılımcıların sorunların çözümünde Kur’an ve Hz. Muhammed’in hayatını referans aldığını belirtti. Toplantı, Yrd. Doç. Dr. Hüseyin Korkut, Doç. Dr. Mustafa Tekin ve Yrd. Doç. Dr. Mehmet Bahçekapılı’nın raporla ilgili değerlendirmeleriyle son erdi.
Cihan