Bursa'da sağlık çalışanları, Dr. Hüsam Ebu Safiyye için uluslararası baskı çağrısı yaptı
Bursa’da sağlık çalışanları, Gazze’deki soykırıma dikkat çekmek için 60. haftada "Sessiz yürüyüş" düzenledi. Yapılan açıklamada Kemal Adwan Hastanesi’ne saldırılar ve Dr. Hüsam Ebu Safiyye’nin alıkonulmasına vurgu yapıldı.
İşgalci siyonist rejimin, 7 Ekim 2023'ten bu yana Gazze Şeridi'ne yönelik kara, deniz ve hava saldırıları devam ediyor.
Soykırımın başladığı tarihten bu yana Türkiye'nin birçok ilinde cumartesi günü "Sessiz Yürüyüş" düzenleyen hekimler ve sağlık çalışanlarının eylemleri, 60'ncı haftaya girdi.
Bursa'da, Gönüllü Kuruluşlar Platformu ve sağlık çalışanları beraber Gazze için düzenledikleri "sessiz yürüyüş" her hafta olduğu gibi yine Ulu Cami önünde başlayıp, 15 Temmuz (Şehreküstü) Meydanı'na kadar devam etti.
15 Temmuz Meydanı'nda yapılan basın açıklamasında, Gazze'deki Kemal Adwan Hastanesi'ndeki hastaların ve hasta çalışanlarının alıkonulması, hastane Müdürü Dr. Hussam Abu Safiya'nın kaçırılması ve akıbeti hakkında bilgi alınamıyor olmasına dikkat çekildi.
Gazze'de şehid olan sağlık çalışanların adlarını taşıyan pankartlar ve kanlı önlükler de tepki olarak yerlere serildi. Burada topluluk adına basın açıklamasını Dr. Tarık Yaşa okudu.
"Gazze'deki sağlık sistemi sistemli saldırılarla tarumar edildi"
Gazze’deki dehşet verici ablukanın 456. gününde, sessiz yürüyüşünün 60'ncı haftasında toplandıklarını belirten Yaşa, "Bizler; memleketimizin dört bir yanında görev yapan hekim ve sağlık çalışanları olarak Gazze’deki sağlık krizini bir yılı aşkın bir süredir, büyük bir endişe ve öfke ile takip etmekteyiz. Sahada çalışan gazetecilerden, Gazelli meslektaşlarımızdan, insanî ve uluslararası yardım çalışmaları yapan kuruluş ve organizasyonlardan bize ulaşan bilgiler; durumun vahametini tüm açıklığıyla gözler önüne sermektedir. Gazze’deki ablukanın; insanî yardım girişi ve dağıtımına engel olduğuna, yardım ekipleri ve su kaynaklarına yönelik yoğun saldırılarla birlikte kasten organize edilmiş bir kıtlığa sebep olduğuna ve sağlık sisteminin sistemli saldırılarla tarumar edildiğine ne yazık ki tanık olmaktayız." dedi.
"Gazze Şeridi'nde aşırı soğuklar sebebiyle bebekler donarak hayatını kaybediyor"
Gazze’nin her yerinde; insansız hava araçlarıyla, keskin nişancılarla, hava ve kara bombardımanıyla; sivil çocuklara, kadınlara ve erkeklere yönelik katliamlar devam ettiğini kaydeden Yaşa, "Yüzde 70'i kadın ve çocuklar olmak üzere 45 binden fazla insan israil saldırılarında hayatını kaybetti. Yerleşim alanlarının kasıtlı olarak yok edildiğine şahit olduk. 450 günü aşkındır evlerinden sürülen, güvencesiz koşullar altında yaşamaya zorlanan kardeşlerimizin mazlumluğuna şahit olmaktayız. Gazze Şeridi'nde aşırı soğuklar sebebiyle donarak hayatlarını kaybeden bebeklerin sayısının 6’ya çıktığı bildirildi. Binlerce insan soğuğa terk edilmiş durumda. Bölgeye insanî yardımların ulaşması engelleniyor." diye belirtti.
"Dr. Ebu Safiyye'nin nerede olduğuna ve sağlık durumuna ilişkin bir bilgi bulunmuyor"
Geçtiğimiz hafta şiddetli saldırılara ve ablukaya maruz kalan Kemal Adwan Hastanesi, bu hafta itibariyle hizmet dışı bırakıldığını söyleyen Yaşar, "israilli askerler tarafından hastaneye baskın düzenlenip, çeşitli binaları ateşe verildi. Hastalar, Endonezya Hastanesi'ne tahliye edilirken, 25 hastane personeli ve hastane müdürü Dr. Hüsam Ebu Safiyye alıkonuldu. Ebu Safiyye'nin nerede olduğuna ve sağlık durumuna ilişkin bir bilgi bulunmuyor. Hekimler olarak vakarlı ve onurlu duruşuyla direnişin sembollerinden biri olan Dr. Hüsam’ın serbest bırakılması ve hastanelerin dokunulmazlığının sağlanması için israil üzerindeki uluslararası baskının arttırılması çağrısında bulunuyoruz! Soykırımın sonuçlarının önlenmesi ve iyileştirilmesinde; sağlık sisteminin, hastanelerin ve sağlık profesyonellerinin rolü muhakkak büyük önem arz etmektedir." şeklinde konuştu.
"Acil bir şekilde kalıcı ateşkes sağlansın"
Sağlık çalışanları ve sağlığı koruyanlar olarak bizim için değerlerimiz, en az teknik becerilerimiz kadar önemli olduğunu belirten Yaşa, "Bu soykırıma seyirci kalacak değiliz! Bu nedenle memleketimizin her tarafından yükselen seslerimizi; sivillerin hedef alınmadığı, güvenli koşullarda çalışabilmeyi talep eden Gazze’li meslektaşlarımızın sesleriyle birleştiriyoruz. Uluslararası toplumu, devletleri ve ilgili yönetimleri Gazze halkına karşı yapılan soykırım ile ilgili bir kez daha uyarıyor ve şunları talep ediyoruz. Acil bir şekilde kalıcı ateşkes sağlansın! Gazze’deki abluka kaldırılsın! İnsanî ve tıbbî yardımlarla beraber tıbbî yardım sağlayacak heyetlerin Gazze’ye girişi sağlansın! Hastanelere yönelik saldırılar durdurulsun! Sağlık tesisleri ve sivil altyapı korunup tahrip olanlar yeniden inşa edilsin! Bu sonuçlara ancak; Gazze ve Lübnan'da yaşamı korumaya yönelik uluslararası bir siyasetle, israile yönelik somut siyasî ve iktisadî yaptırımlar yoluyla ulaşılabilir. Bizler tüm toplumların ve devletlerin üzerine düşen görevi yapacağına inanıyor; herkesi bu apaçık zulme karşı elinden, dilinden gelen her şeyi yapmaya ve boykota davet ediyoruz." diye konuştu.