HÜDA PAR Bingöl İl Başkanlığı: Affet bizi Gazze, seni yalnız bıraktık
HÜDA PAR Bingöl İl Başkanlığı'nın düzenlediği basın açıklamasında, "Sadece boykot ürünlerini almamakla yetinmemeli, boykot ürünleri satan işyerlerinden alışverişi kesmeliyiz." denildi.
HÜDA PAR Bingöl İl Başkanlığı, siyonist işgal rejiminin Gazze'ye yaptığı soykırım ve vahşeti telin etmek için her hafta düzenlediği etkinliklerine bu hafta da devam etti.
7 Ekim 2023'te başlayan Aksa Tufanı'nı desteklemek, Gazze'de yaşanan vahşeti kınamak ve tepki göstermek için HÜDA PAR Bingöl İl Başkanlığı kitlesel basın açıklaması düzenledi.
Bingöl Merkez Ulu Camii önünde gerçekleştirilen basın açıklamasını, HÜDA PAR Bingöl İl Başkanlığı adına Doğan Gökalp okudu.
Toplanan kalabalığa seslenen Gökalp "Her hafta Cuma namazı çıkışı bu saatte zulme karşı olan duruşumuzu göstermek, mazluma destek ve zalimleri telin etmek için burada toplanıyoruz. Allah, nasip ederse zulüm bitene kadar, mazlumlar sevinene kadar ve mücahitler zafer elde edene kadar bu çabamızdan vazgeçmeyeceğiz. Maddi ve manevi, zaman ve imkân olarak her zaman bu mümince, izzetli ve hakkaniyetli duruşumuzdan vazgeçmeyeceğiz. Selam, Allah'ın dinine tabii olanlara ve bu yolda gayretle çalışanlara olsun" dedi.
"Vahşi siyonistler kan içmeye doymadılar"
siyonist çetenin barbarlığını anlatan Gökalp, "7 Ekim 2023 Aksa Tufanı Harekâtından bu yana tam 15 ay geçti. Bize kolay, dile kolay ama Gazzelilere zor ve zulüm dolu 15 ay… Ne olursa olsun! siyonist işgal rejiminin Gazze'de, Kudüs'te, Batı Şeria'da, Suriye'de işlediği katliam ve vahşetleri anlatmalı, telin etmeli, karşı çıkmalıyız ve onurlu ve izzetli direnişin haklı ve mucizevi mücadelesine maddi manevi destek vermeli ve bu haklı mücadeleyi kesintisiz bir şekilde her platformda gündemde tutmalıyız. israil terör örgütünün (İTÖ) Gazze Şeridi'nde dünyanın gözü önünde ümmetin gözüne sokarcasına sivillere yönelik abluka, açlık, gıdasızlık, ilaçsızlık ve vahşette sınır tanımayan ve artık kavramların vahşeti anlatmakta yetersiz kaldığı bir soykırımı artırarak sürdürüyor. Ve Gazze'nin kuzeyinde hastaneleri ve sivil çadırları bombalayan vahşi siyonistler kan içmekten doymadılar ki, saldırılarını artıracaklarını açıkladılar." ifadelerini kullandı.
"Birçok bölge ülkesi yönetimi de ihanette sınır tanımıyor"
Gökalp, Filistin'in onurlu davasına ihanet bataklığına batmış Abbas gibi bölgedeki birçok ülke yönetiminin de ihanette sınır tanımadığını aktardı.
Gökalp, "Hiçbir insani ruha sahip olmayan işgal çetesi Gazze dışında Batı Şeria'da ve başka yerlerde baskın, alıkoyma, saldırı ve katliamlarına ara vermiyor. Bu arada İTÖ bütün bu canice katliam ve soykırımı adım adım uygularken, sözde Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas ve ekibi ne yapıyor dersiniz? İhanetin kitabını yazan Abbas yönetimi işgalcilere ses çıkarmazken, Gazze'ye halkın destek olmasını ilk günden beri engellemesinin yanında direnişçileri tutuklama ve şehid etmeye kadar ihaneti ilerletip sözde 'operasyon' düzenliyorlar. Abbas yönetimi, Filistinli direnişçilere karşı başlatılan Cenin operasyonuna katılmayı reddettikleri için yüzlerce askerini gözaltına aldı. İhanet bataklığına batmış Abbas gibi birçok bölge ülkesi yönetimi de ihanette sınır tanımıyor. Elbette mazlum Filistinlilerin kanları sizleri de tasmanızı tutan emperyalist siyonist güçlerin saltanatını da yerle yeksan edecektir. O zaman kaçacak bir yeriniz de olmayacaktır." şeklinde konuştu.
"Affet bizi Gazze, seni yalnız bıraktık"
Gazze'deki soykırıma alışmayacaklarını belirten Gökalp, "Kardeşlerimiz Gazze'de ölüm cenderesinde sıkışmış bir vaziyette çaresizlik içinde hayata tutunmaya çalışırken, maalesef birkaç onurlu yapı, camia ve duyarlı kimi insanlar dışında zillet elbisesine bürünmüş insanlık ve dünya liderleri, kınama dışında bir şey yapmıyor. İTÖ'nün laftan değil, ancak güçten anladığını defalarca söyledik ve haykırdık. Ancak bunu ümmet olarak yapmadığımız gibi aylardır yaptığımız basın açıklamaları, yürüyüş, miting gibi etkinlikleri de neredeyse yapmaz olduk. Affet bizi Gazze, seni yalnız bıraktık. İTÖ ve destekçileri vahşet ve kan içmekten yorulmadı; lakin bizler sokaklara çıkmaktan, Gazze'yi gündem etmekten ve boykota dikkat etmekten yorulduk. Her şey güllük gülistanlıkmış gibi hayatımıza devam ediyoruz. 'Konuşmakla bir şey elde edilmez' denildi, bir şey yapmadığımız gibi konuşmayı da terk ettik. Vahşet artmış olmasına ve mezalim büyümesine rağmen tepkimizde neden eski canlılık yok? Vahşete bizleri de insanlığı da alıştırdılar. Bu zilleti kabullenmemeliyiz. 'Hayır bu zulme, bu vahşete alışmayacağız' deyip silkinmeli! Ve Gazze'deki mazlumlar için, tüm dünya mazlumları için ayağa kalkmalıyız. Aynı tepkimizi, boykot meselesinde artırarak ve sürekli gündemde tutarak devam ettirmeliyiz." ifadelerine yer verdi.
"Sadece boykot ürünlerini almamakla yetinmemeli, boykot ürünleri satan işyerlerinden alışverişi kesmeliyiz"
Son olarak boykot konusuna değinen Gökalp, "Bu konuda çevremizdeki herkesi uyarmalı ve aydınlatmalıyız. İşgal ürünleri ve siyonistlere destek veren firmaların ürünlerine boykot konusunda el yükseltmeliyiz. Sadece boykot ürünlerini almamakla yetinmemeli, boykot ürünleri satan işyerlerinden alışverişi kesmeliyiz. Nasıl içki ürünleri satan ve tefecilik yapan birinden alışveriş yapmıyorsak işgalcilere ait tek bir ürünü bile satan esnafı güzel bir dille uyarmalı, devam ediyorsa alışverişi kesmeliyiz. Öyle ki, tüm esnaf bu ürünleri satamaz olsun. Ancak böyle yaparsak boykot konusunda başarılı oluruz ve boykot ürünü satmayan esnafa da destek olmuş oluruz. Bizler İslami ve insani sorumluluğumuzun gereği olarak bu vahşet ve soykırımı gündemde tutmaya ve tüm gücümüzle Gazze'ye destek olmanın gayreti içinde olmalıyız. Unutmayalım! Susarak ve mazlumların sessiz feryatlarına duyarsız kalarak vahşete ortak olmuş oluruz. Selam hidayete tabii olanlara ve siz kıymetli Bingöl halkının üzerine olsun!" diye konuştu.
Program okunan dua ile sona erdi.