Hayrat Vakfı Şanlıurfa Temsilcisi Vuran: 3 aylar daha iyi bir manevi havaya girmenin vaktidir
Yaklaşan 3 aylar vesilesiyle açıklamada bulunan Hayrat Vakfı Şanlıurfa Temsilcisi Faysal Vuran, bu ayların daha iyi bir manevi havaya girme vakti olduğunu belirterek, 3 ayların fırsatlarından istifade edilmesi gerektiğini ifade etti.
Müslümanlar için önemli bir manevi zaman dilimi olan üç aylar, Recep ayının başlamasıyla idrak edilecek. Bu aylar, ibadetlerin artırıldığı, tövbe ve istiğfarların yoğunlaştığı, mübarek gün ve gecelerin yer aldığı bir dönem olarak önem taşıyor.
Hayrat Vakfı Şanlıurfa Temsilcisi Faysal Vuran, 2025 yılının başlangıcıyla başlayan 3 aylar ile ilgili İLKHA’ya konuştu.
Vuran, 3 ayların 3 manevi bir hasat zamanı olduğunu ifade ederek bu ayların iyi değerlendirilmesi ve bu aylardan istifade edilmesi gerektiğine dikkat çekti.
3 ayların manevi bir haslet, manevi bir ibadetin kazanılmasına vesile olmasını dileyen Vuran, bu aylarda kat kat sevap verildiğini söyledi.
“Ya Rabbi, Recep ve Şaban'ı hakkımızda mübarek eyle ve bizi Ramazan'a ulaştır”
Faysal Vuran
Vuran, "Sevgili Peygamber Efendimiz aleyhisselatü vesselamın duasıyla başlamak istiyorum. Hazreti Aişe annemiz naklediyor. Peygamber Efendimiz diyor; 3 aylar geldiği zaman bu duayı çok yapardı, yani ‘Ya Rabbi, Recep ve Şaban'ı hakkımızda mübarek eyle ve bizi Ramazan'a ulaştır.’ Bizleri o dua ve temenni ile inşallah başlıyoruz. Öyle karşılayalım, ömrümüzden bir yılın daha geçmiş olan vaktin muhasebesini de yapmayı da Allah bize nasip eylesin. Bir taraftan seviniyoruz, yeni bir yıla giriyoruz. İnşallah, bizi; inşallah, bizim için manevi bir haslet olacak, manevi bir ibadetin kazanılmasına vesile olacak. Belki bize bir ömrü kazandıracak. Bire yüz, bire üç yüz, bire bin, bire 30 bin sevabın verildiği o mübarek gün ve gecelere doğru gidiyoruz. Bunlar bizi Rabbimizin rahmeti noktasında sevindirirken ama öbür taraftan bir seneyi daha bitirmenin hüznünü yaşıyoruz ve bir de muhasebesini düşünmemiz lazım. Hesaba çekilmeden önce kendinize hesaba çekin diye buyruluyor.” dedi.
“3 ayları kendimizi daha iyi bir manevi havaya sokmanın bir vakti olduğunu bilelim”
2025 yılına girmeden önce 2024 yılının muhasebesinin yapılması gerektiğini vurgulayan Vuran, “2024 yılında ne yaptık? Nasıl ki bugün ticaret yapanlar, dünyaya çalışanlar bir yılın muhasebesini yapıyorlarsa, bizler de manevi hayatımız açısından muhasebe yapalım. Acaba nasıl değerlendirdik? Ne kadar hizmet yapabildik? İslam ümmeti, ümmeti Muhammed bu kadar sıkıntıları içerisinde kıvranırken, Gazze bu ızdıraplar içerisinde yanarken, mazlum masum ehli iman kardeşlerimiz katledilirken, yanımızda ehli iman gençlerimizin, çocuklarımızın Allah korusun bu kadar manevi tehlikelere girdiği bir tabloyu seyrederken, biz bunun neresindeydik? Ne yapabildik? Ne yapabiliriz diye bunun muhasebesini yapıp, inşallah 3 ayları öyle karşılayalım. 3 ayları kendimizi daha iyi bir manevi havaya sokmanın bir vakti olduğunu bilelim.” şeklinde konuştu.
“Daha çok tevbe ve istiğfar yapılan bir vakit olarak bilelim”
Vuran şöyle devam etti:
“Malumunuz, Peygamber Efendimiz, ‘Recep ayı Allah'ın ayı, Şaban ayı benim ayım, Ramazan ayı ise ümmetimin ayıdır.’ diyor. Cenab-ı Hakk'ın her bir vaktine binler sevap verdiği ve bir hadiste 'Kelb' kabilesinin koyunlarının tüylerinin adedince ümmetimden insanların affedildiği vakitlere giriyoruz. Önümüzdeki Recep ayının, inşallah, ilk cuma gecesini mübarek Regaip Kandili ile karşılamış olacağız. Peygamber Efendimiz, Şaban ayını çok oruç tutarak karşılıyordu. Hatta o kadar çok oruç tutuyordu ki Hazreti Aişe annemizin ifadesi ile neredeyse bütün Şaban ayını oruçla geçiriyordu. Bir sahabe, ‘Ya Resulallah, neden bu kadar oruç tutuyorsun?’ dediğinde, ‘Allah Celle Celalühü bizim amellerimizi bu ayda kabul ediyor. Bu ayda kulun ibadetleri Allah'a takdim ediliyor. Ben böyle bir ayda ibadetlerimin oruçluyken Allah'a takdim edilmesini istedim.’ Bizim de Peygamber Efendimize örnek olarak, inşallah, alarak 3 ayları geçirmemiz lazım. Hazreti Muhammed bu kadar ibadet yapıyorsa bizim daha çok yapmamız lazım. Bu kadar tevbe ve istiğfar yapıyorsa bizim daha çok yapmamız lazım. Bu kadar çok Kur'an-ı Kerim okuyorsa, okunuyorsa, bizim daha ziyade okumamız lazım. Dolayısıyla bu noktadaki en büyük rehberimiz, önderimiz, örnek alacağımız şahsiyet Peygamberimizdir ve onun ashabı ve daha sonra gelen o nurani silsiledir. Büyük evliyalar, Allah'ın veli kulları bu günü ve vakitleri nasıl geçirmişler, okuyup bizleri de o şekilde daha az günah işleyen, daha çok ibadet yapan, daha çok tevbe ve istiğfar yapan bir vakit olarak bilelim. Zira bir daha ulaşacağımızı biz bilemeyiz. Allah, bize bir daha 3 aylar gibi manevi bir hasat zamanını ihsan edecek mi, onu bilemiyoruz. Bunu son bir Ramazanımız, son bir Şabanımız görüp o şekilde Rabbimize tevbe edelim. Manevi bir bayram olarak görelim.”
“Allah, alemi İslam'ın kurtuluşuna vesile eylesin”
Vuran, 3 ayların ve 2025 yılının manevi fütuhatların olarak değerlendirilmesini söyleyerek şunları aktardı:
“Alemi İslam'ın üzerine çöken bu zulmetli havayı, nasıl ki maddi olarak karbondioksit çoğaldığı zaman hava bozuluyorsa, maneviyat da böyledir. Bu havayı temizleyecek, inşallah, manevi fütuhatların olduğu bir vakit olarak bu seneyi değerlendirelim. Ehli imanın çok duaya ihtiyacı var. Filistinli kardeşlerimizin, mazlum masum ehli imanın dünyanın birçok yerinde onlara elimizden geldiği kadar maddi manevi yardımlarla koşalım, dua edelim. Allah, alemi İslam'ın kurtuluşuna vesile eylesin. 3 aylarınız mübarek olsun. 3 aylar içerisindeki gün ve gece hepsi tekrar tekrar istifademizi ziyade kılsın."