Büyük Amerikan Rüyası;
Aynı senaryo bu sıralar Suriye`de sahneye konulmak istenmekte ve kendi emellerini ve çıkarlarını barındıran projelerinin ikinci ayağı gerçekleştirilmek istenmektedir.
Büyük Amerikan Rüyası; Irak, Suriye Ve İran’ın Yok Olması(!)
Siyonist-Evangelist işbirliğine dayanan Küresel emperyalizm, 11 Eylül saldırılarını bahane ederek İslam coğrafyasında bulunan ülkelere ve İslami gruplara karşı terörizm kılıfı altında büyük bir Haçlı Seferi başlattı. Amaçlarının sadece demokrasi ve özgürlük getirmek olduğunu iddia eden ABD, İngiltere ve İsrail’in oluşturduğu ‘Şeytan ve şer üçgeni’, Orta Afrika’dan Ortadoğu’ya; Orta Asya’dan Güneydoğu Asya’ya kadar zengin yer altı kaynaklarını barındıran geniş bir coğrafyada İslamo-faşizm olarak adlandırdıkları Müslümanlara karşı büyük bir temizlik(!) hareketine giriştiler.
Başlatılan bu kirli hareketin tek amacı ise Amerikan rüyasını süsleyen ‘BÜYÜK ORTADOĞU PROJE’ sidir. İsrail’in, genişleyerek ‘Büyük İsrail’ haline geleceği ‘BÜYÜK ORTADOĞU PROJE’ si, Yahudi lobisinin eşgüdümü altında bulunan Obama ve seleflerinin en büyük hedeflerinden biridir. Ancak ‘şer üçgeni’(!) olarak nitelendirdikleri Irak, Suriye ve İran’ın bu hedefe engel olacakları düşünülmekte, bu sebeple de proje öncesi bu üç ülke yok edilmek istenmektedir.
Projenin ilk ayağı ise 20 Mart 2003 tarihinde nükleer ve kimyasal silah iddiası ile işgal edilen Irak’ta gerçekleştirildi. İşgali gerçekleştiren ABD ve müttefikleri 15 Aralık 2011 tarihinde petrol ve diğer enerji kaynaklarıyla ülkelerine dönerken, halkın elinde ise geriye milyonlarca ölü, yüz binlerce yaralı, ağır ekonomik şartlar ve kukla yöneticiler kaldı. Yani işgalin faturasını yine mazlum ve mustaz’af halk ödemek zorunda kaldı. Teorik olarak işgal bitse de uygulamada işgalin etkisi ve sancısı günümüzde bile devam etmektedir.
Aynı senaryo bu sıralar Suriye’de sahneye konulmak istenmekte ve kendi emellerini ve çıkarlarını barındıran projelerinin ikinci ayağı gerçekleştirilmek istenmektedir. Irak savaşında olduğu gibi yine nükleer, kimyasal ve biyolojik silahları bahane eden ABD, Suriye işgali için BM, NATO gibi kendi güdümü altındaki kuruluşları kullanarak uluslar arası camiada işgale zemin hazırlamakta ve işgali meşrulaştırmak istemektedir. Irakta olduğu gibi yine Suriye işgal edilecek, ABD ve müttefikleri yine işgal sebebi olan nükleer, kimyasal ve biyolojik silahları bulamayacak ve onca yıkım ve katliamı yine bir özürle geçiştireceklerdir. Hiç şüphesiz bu savaşın yine kaybedeni Suriye halkı olacaktır.
Böylece olası bir Suriye işgali ile birlikte büyük av olarak nitelendirdikleri İran’ın daha doğru bir ifade ile İslam inkılâbının yıkılışının önü açılmış olacak ve böylelikle projenin üçüncü ayağı da gerçekleştirilerek büyük operasyon tamamlanacaktır.
Türkiye, Körfez ülkeleri ve Suudi yönetiminin oluşturduğu eksen ise ABD, İngiltere ve İsrail’in oluşturduğu şer üçgenine hizmet etmektedir. İşin acıklı tarafı ise İslam’a karşı başlatılan bu kirli savaşa, halkları Müslüman olan bu ülkelerin alet edilmesidir.
Bu üç ayaklı operasyonun gerçekleştirilmesi halinde kaybeden sadece işgal edilen ülkeler değil, aynı zamanda tüm İslam ümmeti olacaktır. Unutulmamalıdır ki, 11 Eylül küresel emperyalizminin İslam dinine karşı başlattığı savaşın miladıdır.
Tarih: 5 Eylül 2013
Mekail Haksever / Siverek - Yaş: 28