İşgal rejimi siyonistlerin 7 Ekim 2023'ten bu yana Gazze'de sürdürdüğü soykırımda şehit olanların sayısı 45 bin 259'a  yaralıların sayısı 107 bin 627'ye yükseldi.

Gazze’de yaşanan katliamın bütün insanlığın sorumluluğu altında olduğunu vurgulayan İmam-Hatip Abidin Er, her insanın, her Müslümanın kendi imkanları dahilinde Gazze’nin dünya gündeminde öncelikli olması için daha fazla hassasiyet göstermesi, protesto ve boykota yeteri derecede önem verilmesi gerektiğini belirtti.

“Bütün Müslümanların asıl gündeminin Gazze olması lazım”

Gazze’nin gündemde öncelikli olmasının en büyük gerekçesi dünya tarihinde eşi ve benzeri görülmemiş bir katliamın yaşanmasından dolayı olduğunu vurgulayan Er, “Gazze, bütün Müslümanların hatta bütün insanların birinci gündemi olması gerekir. Bunun birçok gerekçesi vardır. Gerekçelerin ilki bütün dünya şahittir ki Müslüman devletler hatta vicdanlı olan gayrimüslim devletler bile bunu kabul ediyor ve ifade ediyorlar ki şu an dünyanın en büyük vahşeti, en büyük soykırımı Gazze’de yaşanıyor. Dolayısıyla insani olarak bu öncelikli olan bir gündemdir. Her insanın her Müslümanın gündeminde olması gereken bir noktadır. İkincisi bir Müslüman olarak, bir İslam kardeşliği olarak bütün Müslümanların asıl gündeminin Gazze olması lazım. Çünkü Allah’u Teâlâ müminleri kardeş olarak ilan etmiştir. Peygamber Efendimiz Aleyhisselam, ‘müminlerin derdiyle dertlenmeyen onlardan değildir' ifade etmiştir. Dolayısıyla şu an orada en büyük zulüm, en büyük vahşet, en büyük cinayetler yaşanırken hiçbir Müslümanın buna duyarsız kalmaması gerekir.” şeklinde kaydetti.

“Bu savaş Gazze-İsrail savaşından ziyade iman-küfür savaşıdır”

Er, her Müslümanın Gazze’yi gündem etme noktasında kendi imkanları ölçüsünde sorumlulukları olduğunu hatırlatarak, “Bu konuda herkesin kendi çapında yapabileceği hususlar vardır. Kendi çevremize göre farklı gündemler olabiliyor ama her zaman her Müslümanın buna dikkat etmesi gerekir. Şu an siyonistlerin en arzu ettiği konu, Gazze’nin gündemden düşmesidir. Gazze, Müslümanlar arasında biraz daha geri plana düşerse çok daha büyük facialar yaşanır. Aksi durumda ise Müslümanlar biraz daha hassasiyetle yaklaştıklarında, tepkilerini yeteri derecede gösterdiklerinde etkisi çok daha fazla olacaktır. Dolayısıyla Müslüman’ın da gündemi olması lazım. Kur’an-ı Kerim'de Allah’u Teâlâ Yahudilerin ne kadar kötülük yaptıklarından, ne kadar yoldan saptıklarından ne kadar ifsat ehli bir toplum olduklarından bahsediyor. Bütün Müslümanların bu savaşın Gazze-israil savaşı değil, iman-küfür savaşı olduğu bilincini kavraması lazım. Gazze şu an tüm ümmet adına yapılan bir mücadele yeridir. Dolayısıyla her Müslümanın duasında Gazze’nin de olması, her alışverişte boykota ehemmiyet verilmesi, her Müslümanın bu konuda infak vermesi, her Müslümanın toplumsal etkinliklerde, protestolarda yer alması, bu zülmü duyurmak birer gündemdir.” ifadelerini aktardı.

Gazze’de yaşanan soykırımın, sessiz kalanları açığa çıkardığını belirten Er, “Peygamber Efendimiz Aleyhisselam Hadis-i Şerif’inde, ‘bir zaman gelecek insanlar iki kısma ayrılacaktır. Saf mümin ve saf kâfir ortaya çıkacaktır.' Bununla ilgili gerçekten kalbi Allah’tan yana, imandan yana ve İslam’dan yana olan kişiyi aynı şekilde küfre meyledeni ortaya çıkardı. Allah Teâlâ onlara tez zamanda zafer nasip edip ümmeti onlarla uyandırsın.” dedi.

İLKHA