Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Suriye mesajı: Bu yükün altından tek başına kalkamaz
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ile ortak basın toplantısında konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar;
Avrupa Birliği ile ve üye ülkelerle temaslarımızın arttığı bir yılı geride bırakıyoruz. Önce Dışişleri bakanım, 5 yıl aradan sonra Avrupa Birliği gayri resmi Dışişleri Bakanları toplantısına iştirak etti. Ardından bizler sayın Başkan von der Leyen ile Budapeşte'de düzenlenen Avrupa Siyasi Topluluğu zirvesinde bir araya geldik.
Gerek bu görüşmelerde, gerekse kurumlar arasındaki temaslarda, Avrupa Birliği üyeliğinin Türkiye için stratejik hedef olmayı sürdürdüğünü dile getiren Erdoğan, "Üyeliğimizin ülkemize olduğu kadar birliğe de önemli katkılar yapacağı açıktır. Son gelişmeler Türkiye’nin kilit ülke konumunu daha da perçinlemiştir. Sayın Başkan ve heyetiyle görüşmelerimizin öncelikli gündemi aramızdaki ilişkileri canlandırmak için atılabilecek ortak adımlardı. Türkiye’nin üyelik perspektifini güçlendirecek yeni bir vizyon ortaya koymalarını beklediğimizi kendilerine ilettim. Ortak çıkarlarımızın bazı üyelerin kısır gündemlerine esir edilmemesi gerektiğini bir kez daha vurguladım. Kazan-kazan formülüyle ve karşılıklı saygı temelinde iş birliğimizi ilerletebiliriz. Bu minvalde Sayın Başkanın da yakın iş birliğine ve diyaloğa değer verdiğini memnuniyetle müşahade ettim.
Sayın von der Leyen ile geçtiğimiz günlerde bir telefon görüşmemiz olmuştu. Bu görüşmede Türkiye’nin ve Avrupa Birliği’nin Suriye’nin istikrarına ve güvenliğine verdiği önemin altını çizmiştik. Bugünkü istişarelerimizde Suriye sahasındaki son gelişmeleri detaylıca ele aldık. Suriye’nin egemenliği ile toprak bütünlüğünün muhafazası başta olmak üzere katılımcı bir idarenin tesisi noktasında hemfikir olduğumuzu gördüm. 61 yıllık zulmün, baskının, karanlığın ardından yıkılan Bas rejimi geride kelimenin tam anlamıyla büyük bir enkaz bıraktı. Yaklaşık 1 milyon insanı katledilmiş, nüfusunun yarısı yerlerinden edilmiş, 13 yıldır süren çatışmadan bitap düşmüş bir Suriye ile karşı karşıyayız.
Suriye halkının bu ağır yükün altından tek başına kalkması mümkün değil. Suriye’nin komşularının, dost ve kardeş ülkelerin, Avrupa Birliği ile uluslararası kuruluşların güçlü desteğiyle süratle ayağa kalkması lazım. Burada şunu çok net ifade etmek isterim. Uluslararası toplum 13 yıl boyunca katliama uğrarken, Suriye halkına maalesef yeterli desteği vermedi, veremedi. Şimdi bunu telafi etmek mümkündür. Bunun yolu da Suriye’nin inşa ve imar çabalarına destek olmaktan geçiyor. Bu anlayışla, Şam büyükelçiliğimizi on iki buçuk yıllık aranın ardından Cumartesi günü yeniden faaliyete geçirdik. Türkiye Suriyeli kardeşlerinin yanında olmaya devam edecektir. Tabii bu süreçte ülkenin terör yuvası olmaktan çıkarılması gerekiyor. Gerek DEAŞ gerekse PKK ve uzantılarıyla mücadele görüşmemizde ele aldığımız hususların başında geldi. Türkiye her iki terör örgütünü sahada bozguna uğratan tek ülkedir, yegane NATO müttefikidir. Bu örgütlerin palazlanmasına kesinlikle müsaade etmeyeceğiz. Bölgemizin geleceğinde ne DEAŞ’a ne PKK ve türevlerine yer yoktur.
GAZZE'DEKİ İSRAİL ZULMÜ
Kışın gelmesiyle birlikte, Gazze’deki insani durum daha da kötüleşti. Dün yine bir okulun hedef alındığı menfur bir katliam daha gerçekleşti. Bundan 13 ay önce, ‘ruhumun ruhu’ dediği üç yaşındaki torunu Rim’i gözlerinden öperek cennete uğurlayan Halid Nebhan'ın dün şehit edildiğini öğrendik. Rabbim torunuyla birlikte cennet-i cemaliyle müşerref eylesin diyorum. İsrail saldırılarında can veren 50 bin Filistinlinin neredeyse tamamını Rim ve dedesi gibi çocuklar, kadınlar, yaşlılar oluşturuyor. Sayın başkanla görüşmemizde Gazze’ye insani yardımların ulaştırılması ve kalıcı ateşkesin sağlanmasının önemine dikkat çektim. Avrupalı dostlarımızın Netanyahu hükümetine baskı yapmaları gerektiğini vurguladım. Ukrayna’da gecikmeksizin adil ve istikrarlı barışın sağlanmasına yönelik tespit ve görüşlerimizi paylaştım.
VON DER LEYEN: TÜRKİYE'NİN ROLÜ ÇOK ÖNEMLİ
Ortak basın toplantısında söz alan AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ise, "Suriye halkının barışçıl bir geçiş dönemine ihtiyacı var. Kritik dönemde Suriye'ye vereceğiniz destekten bahsettiniz. Bizimde en üst düzey bürokratımız bölgeye dönecek. Şu anda adımları artırmalıyız. Erken biçimde temel hizmetlerin ve altyapı hizmetlerinin sağlanması için çalışmalıyız. İnsani yardımı 160 milyon euroya çıkardık. İnsani yardım köprüsü de kuruldu ve ilk teslimat bu hafta gerçekleşecek." diye konuştu.
SURİYE'YE DÖNÜŞLER GÜVENLİ VE ONURLU OLMALI
Türkiye'nin istikrar için önemini vurgulayan von der Leyen, "Esad rejiminin yıkılması Suriyelilere geri dönme ve hayatlarını yeniden inşa etme ümidi veriyor. Ancak tabii ki çok dikkatli hareket etmek gerekiyor. Bütün geri dönüşlerin gönüllü, güvenli ve onurlu bir şekilde gerçekleşmesi gerekiyor. BM Mülteciler Yüksek Komiserliği ile birlikte çalışarak gerekli koşulların sağlandığından emin oluyoruz.
Türkiye'nin istikrara kavuşmada çok önemli rolü var. Terörizme karşı birlikte çok dikkatli olmalıyız. Türkiye'nin meşru güvenlik endişelerini de anlamak gerekiyor.
Bugün aynı zamanda Türkiye ve AB arasındaki ilişkileri değerlendirme fırsatımız oldu. Bizim ilişkimiz karmaşık olduğu kadar zengin bir ilişki. Aynı zamanda ileri doğru devam eden bir ilişki. Ekonomik ilişkimiz her zamankinden güçlü. 206 milyar euroluk ticaret hacimini artırmak istiyoruz. Niyetimiz ileriye taşımak ve güçlendirmek.'' dedi.
"İLAVE 1 MİLYAR EURO TAHSİS EDİLDİ"
Suriyeli mültecilerin gönüllü geri dönüşleri de dâhil olmak üzere göç ve sınır yönetimine katkıda bulunacağını belirten Von der Leyen, "Türkiye'nin sürekli ve daima milyonlarca kişiye ev sahipliği yaptığını biliyorum. Biz de bu çabanızda sizin yanınızda durduk. 2011 yılından bu yana AB, neredeyse 10 milyar euroyu mültecilerin ve ev sahibi toplumun desteklenmesi için sağladı. İlave 1 milyar euro 2024 için tahsis edilmiş durumda. Mültecilerin sağlık ve eğitimi için harcanacak." ifadelerini kullandı.