"Gazze, Batı medeniyetinin ve ırkçı emperyalizmin battığı yer olacaktır"
"Cihannüma İstanbul Forum 2024" açılışında konuşan Cihannüma Derneği Genel Başkanı Avukat Rıza Yorulmaz, "İnşallah Gazze, Batı medeniyetinin ve ırkçı emperyalizmin oluşturduğu zulüm dünyasının battığı ve bittiği yer olacaktır." dedi.
Cihannüma Dayanışma ve İşbirliği Derneği tarafından bu yıl ilki düzenlenen, "Cihannüma İstanbul Forum 2024" başladı.
Haliç Üniversitesi Kongre Merkezi'nde düzenlenen foruma, TBMMM Başkanı Prof. Dr. Numan Kurtulmuş, HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, HÜDA PAR Gaziantep Milletvekili Şahzade Demir, Prof. Dr. Mehmet Görmez, Sudan İslam Hareketi Şura Başkanı Dr. Mehdi İbrahim, Avrupa Müslümanları Meclisi Başkanı Dr. Abdullah bin Mansur ve daha ve İslam dünyasından birçok kanaat önderi katılım sağladı.
Ayasofya-ı Kebir Camii Şerifi İmamı Bünyamin Topçuoğlu'nun Kur'an-ı Kerim tilaveti ile başlayan programın açılışında konuşan Cihannüma Derneği Genel Başkanı Avukat Rıza Yorulmaz, Gazze'de devam eden soykırıma değinerek, "Dünyada medeniyet krizi yaşandığını, yaklaşık iki asırdan beri ırkçı emperyalizmin ve Batı medeniyetinin tasallutunda olan insanlığın kaosa doğru sürükleniyor. Maddi gücü eline geçiren Batı, başta İslam ülkeleri olmak üzere bütün mazlum coğrafyaları; işgal, işbirlikçi ve kukla yöneticiler ile çeşitli yönetim hileleriyle, kendine bağımlı hale getirdi ve global bir köle düzeni kurdu." diye konuştu.
"Dünya nüfusunun yüzde 10'u günde 2 dolardan az bir gelirle yaşamaya çalışıyor"
Yıllarca süren savaş, soykırım, köle ticareti ve sömürgecilik gibi felaketlerin insanlığın hafızasında hala canlılığını koruduğuna dikkati çeken Yorulmaz, sadece 20'nci yüzyılda yaklaşık 200 milyon kişinin Batı'nın çıkardığı savaşlar sebebiyle öldüğünü ve Birleşmiş Milletler raporuna göre dünya nüfusunun yüzde 10'unun günde 2 dolardan az bir gelirle yaşamaya çalıştığını kaydetti.
Aliya İzzetbegoviç'in Batı'nın gerçek yüzünü 'şunu hiç unutma evlat. Batı, hiçbir zaman uygar olmamıştır ve bugünkü refahı, devam edegelen sömürgeciliği, döktüğü kan, akıttığı gözyaşı ve çektirdiği acılar üzerine kuruludur' sözleriyle ifade ettiğini hatırlatan Yorulmaz, Batı'nın gerçek yüzünü ortaya koyduğu en güncel ve en acı örneğinin Gazze olduğunu ifade etti.
"Gazze, Batı medeniyetinin ve ırkçı emperyalizmin oluşturduğu zulüm dünyasının battığı ve bittiği yer olacaktır"
İşgal rejiminin ABD'den aldığı destek ve cesaretle, Gazze'de masum insanların üzerine ölüm yağdırdığını vurgulayan Yorulmaz, "Maalesef hiçbir devlet veya uluslararası kuruluş buna engel olmuyor, olamıyor. Görünen o ki, dünya ikiden küçüktür. Bizler biliyor ve inanıyoruz ki, zulümle abat olunmaz. Karanlığın en koyu olduğu an, aydınlığa en yakın andır. İnşallah Gazze, Batı medeniyetinin ve ırkçı emperyalizmin oluşturduğu zulüm dünyasının battığı ve bittiği yer olacaktır." şeklinde konuştu.
Batı'nın savaş ve kaosun yanında insanların fıtratını bozduğunu, aile kavramını yok ettiğini ve toplumsal yapıyı ifsat ettiğini belirten Yorulmaz, "İnsanlık alemi çaresiz değil. İslam dini ile şereflenen necip milletimiz, bu topraklarda asırlarca hüküm süren iki büyük medeniyet kurmuş, adalet ve merhametiyle dünyaya örnek olmuştur. İspanya'dan kovulan Yahudiler bu topraklara sığınmış; Fransa Kralı (I. Fransuva), Cermenlere esir düşünce Kanuni'den yardım istemiştir. Bu topraklar, her zaman umudun, huzurun, barışın bekçisi olmuştur." dedi.
"Yeni bir dünyanın kurulmasının ilk adımı vahdettir"
Suriye'de 13 yıldır süren iç savaş sonrası Beşşar Esed'in zalim rejiminin devrildiğini ve umut dolu yeni bir dönemin kapılarının aralandığını dile getiren Yorulmaz, konuşmasını şu şekilde sürdürdü:
"Elbette ırkçı emperyalistler bu müspet gelişmeyi baltalamak ve kendi menfaatlerine göre planlamak isteyeceklerdir. Ancak bize düşen zalimlerin ne yapacağının hesabını yapmak değildir. Tarih bize ve ülkemize, bu onurlu mücadeleyi gayesine ulaştırmak üzere şerefli bir sorumluluk yüklemiştir. Bu sorumluluk sadece Suriye ile sınırlı da değil. Bütün İslam aleminin ve mazlum milletlerin umudu Türkiye'dir; gözü, kulağı Türkiye'dedir. Merhum Erbakan Hoca'mız bu tarihi sorumluluğumuzu ve büyük medeniyet yürüyüşümüzü; yaşanabilir bir Türkiye, yeniden büyük Türkiye ve yeni bir dünya hedefleriyle remzetmiştir. İnancım odur ki, bu hedeflerin ilk ikisi her türlü vesayet odaklarına, hain darbe teşebbüslerine ve engellemelere rağmen önemli ölçüde hayata geçirilmiştir. Önümüzde hak ve adalet temelinde kurulacak yeni bir dünya hedefi vardır. Tarih yeni bir dönüm noktasındadır. Şimdi vakit kuşanma ve ileriye bakma zamanıdır. Yeni bir dünyanın kurulmasının ilk adımı, Müslümanlar arasında kurulacak vahdettir. Müslümanlar arasındaki vahdetin anahtarı ise sevgidir."