Taş İntifadası'nın üzerinden 37 yıl geçti
Bugün 1987'de başlayıp birkaç yıl devam eden, "Taş İntifadası" olarak bilinen ilk Filistin halk ayaklanmasının 37. yıldönümü.
İntifadanın başlamasına neden olan kıvılcım, 8 Aralık 1988’de Gazze Şeridi’nin kuzeyindeki Cibaliye kampında 4 Filistinli işçinin seyahat ettiği arabanın, bir işgalci siyonist kamyon tarafından ezilerek Filistinlilerin şehit edilmesiyle meydana geldi.
Ertesi gün işgal ordusu Gazze Şeridi’nin kuzeyindeki Cebaliye'de bu olayı protesto için toplanan Filistinlilere saldırdı. Bir araya gelen Filistinliler, işgal ordusunun bulunduğu noktaya taş atınca işgal helikopterleri de göstericileri dağıtmak için göz yaşartıcı gaz ve duman bombası attı.
O gün çok sayıda Filistinli ya şehit edildi ya da yaralandı. İşgal yetkilileri de Cebaliye kasabası ve kampı ile Gazze Şeridi’ndeki bazı mahallelerde sokağa çıkma yasağı ilan etti.
Daha sonra öfkeyle büyüyen çatışmalar Gazze Şeridi ve Batı Şeria’nın çeşitli bölgelerine de sıçradı. Taşlar, Filistinlilerin işgal kuvvetlerinin karşı kullandıkları bir saldırı ve savunma aracı olduğu için buna "Taş İntifadası" deniyordu.
Gençlerin önderlik ettiği bu intifada, modern çağda Filistinliler için "kıyam", "yaygın sivil itaatsizlik", "kapsayıcılık", "gizlilik", "iyi örgütlenme" ve "toplumun her kesiminden aktif katılım" ile karakterize edildi ve mücadele tarihinde önemli bir aşama olarak kaydedildi.
Her şehidin kanı, kıyamı besleyen ve ona devam etme gücü veren bir yakıt gibi oldu İşgalin baskıcı ve sıkı uygulamaları da ters teperek halk kıyamını güçlendirdi ve kıyama katılımı artırdı.
İntifada sırasında direnişin yolları, grevler, gösteriler ve taş atmaktan bıçak ve ateşli silah saldırılarına, işgalin subay, asker ve yerleşimcilerin öldürülmesine ve kaçırılmasına kadar giderek gelişti.
“Taş İntifadası” sırasında şehit düşenlerin sayısı yaklaşık 241’i çocuk 1162’ydi. Yaklaşık 90 bin kişi de yaralandı. Kıyam tam 6 yıl sürdü.
İşgal kuvvetleri, Filistin üniversitelerini kapatarak, yüzlerce aktivisti sınır dışı ederek ve Filistinlilerin evlerini yerle bir ederek intifadaya şiddetle karşılık verdi.
İşgal verilerine göre intifada yılları, Filistinlilerin yerleşimci hedeflerine ve işgal askerlerine yönelik 940 silahlı saldırısına ek olarak 43 bin gösteriye, 520 taş ve molotof kokteyli atma operasyonuna sahne oldu.
Filistin halkının direnişi 66 işgal askerinin ölümü, 4 bin 918 askerin yaralanması, 157 siyonist yerleşimcinin öldürülmesi ve 4 bin 195 kişinin de yaralanmasıyla sonuçlandı.
Taş İntifadası'nın üzerinden bu kadar yıl geçmesine ve onu takip eden olaylara, halk ayaklanmalarına, savaşlara ve ayaklanmalara rağmen, etkinliği ve kapsamlılığı onu büyük bir geçmişi olan Filistinlilerin anısına sağlam bir şekilde yerleşmiş bir mihenk taşı haline getirdi.
İntifada 6 yıl sürdü ve 1993 yılında işgal ile Filistin Kurtuluş Örgütü arasında imzalanan “Oslo” Anlaşmasıyla sona erdi.
Taş İntifadası, Şeyh Ahmed Yasin tarafından kurulan İslami Direniş Hareketi HAMAS'ın, "işgale her türlü araç ve yöntemle direnmenin meşru bir hak olduğu" ilkesini taşıyordu.
Şehit Şeyh Ahmed Yasin de şöyle diyordu: "Yolumuz çok çetin, sabır ve fedakarlık gerekiyor. Fakat gelecek bizimdir inşallah. Kesinlikle bu gerçekleşecektir. 'Şüphesiz ki Allah, vaadinden asla dönmez. Bizim ilk neslimiz Nakbe (Büyük Felaket) nesliydi, ondan sonra ellerinden taşlar ve bombalar olan nesil geldi. Savasçı bir nesil… Bir sonraki gelecek nesil ise topraklarımızı özgürleştirecek nesil olacaktır. Şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki; israilin sonu yakındır. Zafer yakındır inşallah. Bu işgalci oluşumun yıkılacağı vakit gelecektir. 'Allah, emrinde galip olandır fakat insanların çoğu bilmezler."
Bu prensibe dayanarak HAMAS ve onun askeri kanadı İzzeddin el Kassam Tugayları, askeri kabiliyetlerini ve daha sonra füze cephaneliğini geliştirmekle meşgul oldu. İşgalle mücadele ettiği her savaşta, imkan kıtlığına ve kuşatmaya rağmen Gazze'de yerli imalatta yeni bir şeyi ortaya çıkaran bir sürprizi beraberinde getirdiler ve bunu Aksa Tufanı operasyonuna kadar sürdürdüler.