BİTLİS-Bitlis yaylasının yüksek rakımlarında arıcılık yapan Bitlisli arıcıları, mevsimin ağır kış şartları nedeniyle daha sıcak bölgelere göç ediyor. Yazın gür otların, çeşitli çiçeklerin olduğu arıcılık yapmaya elverişli olan Bitlisin yüksek yaylalarında arıcılık yapanlar, kışın ağır şartları nedeniyle Hatay'ın İskenderun ilçesine göç ettiler.

"Ağır kış şartlarından dolayı göç ediyoruz"
30 yıllık arıcılık yapan Mehmet Şirin Oran kış mevsimin ağır şartlarının kendilerini göç etmeye zorladığını belirterek, "30 yıldır arıcılık yapıyorum. Kış aylarında memleketimizin ağır kış şartlarından dolayı daha sıcak ve arıcılık için uygun olan Mersin ve İskenderun bölgesine gidiyoruz. Yaz aylarında da Bitlis'in yüksek rakımlı yaylalarında arıcılık yaparak Bitlis balını üretiyoruz. Bitlis yayları bal üretimine elverişli olan bir yayladır. Burada farklı çeşitte bitki ve çiçekler bulunmaktadır. Arı, bu çiçeklerde doğal olarak bal elde ediyor. Kış şartlarının çok ağır olması nedeniylede daha sıcak bölgelere göç etmek zorunda kalıyoruz" dedi.

"Bitlis balı, anzer balıyla eşdeğer kalitededir"
Bitlis balının anzer balıyla aynı kaliteye sahip olduğuna dikkat çeken Oran, " Bitlis balı anzer balıyla eşdeğer bir baldır. Şekersiz olarak üretilen bu ballar şifa niyetiyle kullanılmaktadır. Eskilerde Bitlis balını hastalara şifa amacıyla veriliyordu. Ama şimdi durumlarımız baya kritikleşti. Çünkü artık değerinde bal satamıyoruz. Özelikle dışarıdan ithal edilen ve yerli olarak üretilen şekerli balların piyasaya şekersiz bal olarak sunulması alıcının bala olan güvenini sarsıyor. Hem yayla sorunlarımız, hem göç ederken orada çektiğimiz sıkıntılar ve bununla beraber nakliye başta olmak üzere yaptığımız masraflar arıcılık yapanları zor durumda bırakıyor. Karakovan olan balımızı değerinde satamadığımız için zarar ediyoruz" diye konuştu.

Piyasaya sürülen sahte balların kendilerini zarara uğratığını belirten arıcılardan Çetin Kaya ve Nevzat Saraç ise, memleketlerinin kış memleketi olduğu için çok zor şartlarda çatlıklarını ifadelerine yer vererek, "5-6 ay karın altındayız. Haliyle biz de gezgin arıcılar olarak arılarımızın üremeleri çoğalmaları için Mersin ve İskenderun bölgesine götürmek zorunda kalıyoruz. Nakliyede, desteklemede ve balı tüketmekte birçok sorunla karşı karşıya kalıyoruz. Her şeyden önce balı tüketmek onu piyasaya sürüp satmak üretmekten daha zor bir hale gelmiştir. Medyanın birçok kanalında kalitesiz ve şekerli olan balı çok ucuz bir fiyata piyasaya tanıtılarak satılıyor. Bu yapılan reklamlar nedeniyle şekersiz bal üreticiliğini yapanlar çok mağdur bir duruma düşüyor." Şeklinde konuştular.

Yetkililer, arıcıların mağdur olmaması için önlem almalıdır
Çok ucuza mal edilen şekerli balların piyasaya sürülmesinin, halkın daha pahalı şekersiz Karakovan balına olan talebini azatlığına dikkat çeken arıcılar, daha sonra, "Çünkü insanlar bal ürünün hangisi kaliteli olup, hangisinin kalitesiz olduğunu bilmediği için sadece fiyatlarına takılıp kalıyor. Bu da Karakovan balının piyasada tüketilmesini zorlaştırıyor. Karakovan balı arı, kendisi yaylalarda bulunan farklı çiçek türünde topladığı doğal çiçek özünde yaptığı baldır. Bu balda herhangi bir katkı maddesi bulunmuyor. Bunun verimi az fakat maliyeti yüksek olan bir baldır. Yetkililer arıcıların mağdur olmaması için piyasaya sürülen reklamları yapılan kalitesiz ve şekerli balların önüne geçmeleri gerekiyor" diye kaydettiler. (Şükrü Tontaş-İLKHA)
.