İleri Sürüş Teknikleri Uzmanı Gülcegün: Uzun yol şoförlüğünde uykusuzluk kazaya davetiye çıkarıyor
İleri Sürüş Teknikleri Uzmanı Nurullah Gülcegün, uzun yol şoförlerinin en çok "uykusuzluk" nedeniyle kazalara karıştıklarını söyledi.
Nurullah Gülcegün, uzun yol şoförlerinin trafikte güvenli bir şekilde seyahat edebilmeleri için dikkat etmeleri gerken hususlar hakkında önemli uyarı ve tavsiyelerde bulundu.
Gülcegün, uzun yolculuğa çıkmadan önce araçların yüzeysel bakımlarının yapılması gerektiğini, özellikle antifriz, yağ seviyesi ve kış lastiği kontrollerinin olası kazaların önüne geçebileceğini vurguladı .
Uzun yol şoförlerinin seyir halindeyken telefonla meşgul olmak, kaygan yol, kör nokta alanına dikkat etmemek ve yol hipnozuna yenik düşmek gibi nedenlerle kazalara karştığını belirten Gülcegün, en önemli nedenin ise uykusuzluk olduğunu belirtti.
Gülcegün, uyku problemine karşı uzun yolculuklarda 4-5 saatte bir 45 dakika dinlenme zorunluluğunun bulunduğunu hatırlattı.
Uzun yola çıkmadan önce yapılması gereken kontrollere değinen Gülcegün, “Uzun yol şoförlerinin yola çıkmadan önce genel bir yüzeysel bakım ve kontrolleri sağlaması lazım. Bu bakım ve kontroller içerisinde; antifriz, kış lastiğini takmak, yağ seviyesini kontrol etmek gibi hususlar yer almaktadır. Yola çıktıktan sonra ise dikkat edilmesi ve uyulması gereken en önemli trafik kuralı sinyallerdir. Her bir levha kuralı bir insan demektir. Can kaybının oluşmaması için buna çok ehemmiyet gösterilmelidir. Uzun araçlarda şoförler, trafikte en çok kör nokta yani gizli ayna sorunuyla karşılaşıyorlar. Birçok kaza bu kör noktadan çıkmaktadır. Uzun araçlarda şoförün sağ tarafından gelen araçların şoförün kör noktası alanına girmesiyle kazalar meydana geliyor. Dolayısıyla uzun araçların kör noktası alanından olabildiğince uzaklaşmak lazım.” dedi.
“Uzun yol şoförlüğünde kazaya en çok sebebiyet veren durum uykusuzluktur”
Trafikte kazalara en çok neden olan durumun telefon ile meşguliyet olduğunu belirten Gülcegün, “Uzun yol şoförlerinin çoğu seyir halindeyken telefonla fazla meşgul oluyor hatta bazıları telefondan canlı yayın yapıyor. Bu durumda da kazalar vazgeçilmez oluyor. Dolayısıyla seyir halindeyken şoförlerin olabildiğince telefonla meşgul olmamaları lazım. Bununla beraber sinyal verilmediği durumlarda ani gelişen kazalar meydana gelebiliyor. Yollarda araç olmasa bile mutlaka sinyal verilmelidir. Bunun yanında uzun yol şoförlerinde en çok kazaya sebebiyet veren diğer bir durum uykusuzluktur. Şoförlük mesleğinde yapılan yanlışların başında uykusuz halde varacağı noktaya bir an önce ulaşmaya çalışmasıdır. Yükü zamanında yetiştirebilmek için bazen canını hiçe sayarak yol kat eden şoförler bile var. Bu duruma düşmemek için ara ara dinlenmek, uykuyu iyi almak lazım. Zaten uzun araçlarda 4-5 saatten sonra 45 dakika dinlenme zorunluluğu var. Bu uygulamaya muhakkak özen gösterilmelidir.” ifadelerini aktardı.
“Çoğu sürücü kendi canını hiçe sayıyor”
Yol hipnozuna da değinen Gülcegün, “Yol hipnozu, bir şoförün uzun bir saatten sonra seyir halinde uykulu olup gözlerin açık ancak bilinci kapalı olması durumuna denilmektedir. Bu durumda da çok fazla kazalar oluşmaktadır. Yol hipnozunun oluşmasının en büyük nedeni şoförün bir an önce yükü boşaltmak istemesinden kaynaklanıyor. Gözleri açık ama bilinci kapalı olarak seyir halinde ani gelişen bir olayda şoför kendini bir anda kaza mahallinde görüyor. Bundan dolayı acele etmeyip dinlene dinlene yol kat edilmesi lazım. Bazı sürücüler kendi canını hiçe sayarak yol kat ettiğinde haliyle karşıdaki insanların da canlarını hiçe saymış oluyor. Kilometre-hız olayına, trafik kurallarına, dinlenmeye dikkat edildiği zaman kaza riski çok düşük seviyelere iner. Ancak ne yazık ki bu sürücüler bu kurallara istenilen sevide uymuyor. Türkiye’de bir ayda meydana gelen kazalarda 100’ün üzerinde insan hayatını kaybediyor. Dolayısıyla mutlaka kurallara riayet edilmelidir.” şeklinde kaydetti.