"Zorunlu rotasyon, sürgün demektir!"
Milli Eğitim Bakanlığının dershanelerin kapatılmasıyla beraber yer değiştirme zorunluluğu getirecek bir 'rotasyon' çalışması yaptığı yönünde basına sızan haberleri değerlendiren DES Genel Başkanı Gürkan Avcı, öğretmenlerin çalıştığı okulları zorla değiştirmenin sürgün anlamına geldiğini ifade etti.
DİYARBAKIR - Milli Eğitim Bakanlığının dershane kapatma süreciyle birlikte özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerindeki eğitim açıklarının kapatılması için bölgeler ve şehirlerarasında yer değiştirme zorunluluğu getirecek bir 'rotasyon' çalışması yaptığı yönünde basına sızan haberleri değerlendiren Demokrat Eğitimciler Sendikası (DES) Genel Başkanı Gürkan Avcı, öğretmenlerin çalıştığı okulları zorla değiştirmenin sürgün anlamına geldiğini ifade etti.
Öğretmenleri istekleri dışında rotasyona tabi tutmanın haksızlık olduğunu ifade eden Avcı, "Eğitim camiasında ciddi sosyal, ekonomik ve psikolojik sorunlara yol açar. Hükümet cebren ve zorla rotasyon uygulaması yerine 'maaş, izin, emeklilik' gibi teşvik edici unsurlarla rotasyonu gönüllü hale getirilmelidir." şeklinde konuştu.
"Aile bütünlüğü bozulur"
Zorunlu rotasyonu demokratik ve insani bir uygulama olarak görmediğini, çağdaş ülkelerde böyle bir uygulamanın söz konusu dahi olmadığını söyleyen Avcı, "Zorunlu rotasyon uygulaması hem öğretmenlerin hem de devletin bütçesine önemli bir yük getirecektir. Kredi borcu yaparak ev sahibi olan onbinlerce öğretmen ailesi perişan olacaktır. Farklı sektörlerde çalışan öğretmen eşleri ve üniversite-liselerde eğitim gören öğretmen çocukları mağdur olacaktır. Öğretmenlerin aile bütünlüğü ve hayat düzeni bozulacaktır. Yıllardır çözülemeyen sorunlarla ve güdülen yanlış politikalar nedeniyle mağdur ve mazlum hale getirilen öğretmenleri zorunlu rotasyona tabi tutarak mesleğine küstürmeye, yaşamlarını çekilmez hale getirmeye kimsenin hakkı yoktur. Bu haksızlığa sendikamız asla müsamaha göstermeyecektir." dedi.
"Öğretmenleri mesleğine küstürmeye hakkınız yok"
Hükümetin attığı her adımda öğretmenleri mağdur ve perişan etmeyi alışkanlık haline getirdiğini söyleyen Avcı, "Eğitimin acil çözülmeyi bekleyen sorunları yerli yerinde dururken ortaya 'zorunlu rotasyon' diye bir projeyi çıkarmak ne kadar mantıklıdır. 'Deneyimli öğretmenlerden Doğu ve Güneydoğu bölgelerinde yararlanacağız' gibi popülist ve bilimsellikten uzak bir gerekçe ile eğitimin birikmiş ve kangren haline gelmiş sorunları çözülemez. Hükümet öğretmenleri mağdur ve perişan etme politikalarından derhal vazgeçmelidir. Milli Eğitim Bakanlığı, öğretmenleri mesleğine soğutan, yaşama küstüren uygulamalarına ivedilikle son vermeli ve öğretmenlerin mesleki, mali, özlük ve demokratik sorunlarını çözmeye yani asli işine odaklanmalıdır." şeklinde konuştu.
"Zorunlu rotasyon yerine teşvik"
Başbakan Erdoğan'a ve Milli Eğitim Bakanı Avcı'ya seslenen Avcı, "Kamu hizmetlerini, halka sunan memur ve öğretmenlerin zorunlu rotasyon nedeniyle mutsuz olması, performans ve iş verimlerinin düşük olması en başta hükümetin zararınadır. Bunun yerine teşvik ve özendirici politikalar uygulanmalıdır. Rotasyon uygulaması cebir ve korkuyla değil memurların rıza ve gönüllü iştirakiyle sağlanırsa hükümetin iyi niyetle ve haklı gerekçelerle hareket ettiği kanaati oluşacaktır." dedi. (Ömer Yasin Ergin - İLKHA)
Öğretmenleri istekleri dışında rotasyona tabi tutmanın haksızlık olduğunu ifade eden Avcı, "Eğitim camiasında ciddi sosyal, ekonomik ve psikolojik sorunlara yol açar. Hükümet cebren ve zorla rotasyon uygulaması yerine 'maaş, izin, emeklilik' gibi teşvik edici unsurlarla rotasyonu gönüllü hale getirilmelidir." şeklinde konuştu.
"Aile bütünlüğü bozulur"
Zorunlu rotasyonu demokratik ve insani bir uygulama olarak görmediğini, çağdaş ülkelerde böyle bir uygulamanın söz konusu dahi olmadığını söyleyen Avcı, "Zorunlu rotasyon uygulaması hem öğretmenlerin hem de devletin bütçesine önemli bir yük getirecektir. Kredi borcu yaparak ev sahibi olan onbinlerce öğretmen ailesi perişan olacaktır. Farklı sektörlerde çalışan öğretmen eşleri ve üniversite-liselerde eğitim gören öğretmen çocukları mağdur olacaktır. Öğretmenlerin aile bütünlüğü ve hayat düzeni bozulacaktır. Yıllardır çözülemeyen sorunlarla ve güdülen yanlış politikalar nedeniyle mağdur ve mazlum hale getirilen öğretmenleri zorunlu rotasyona tabi tutarak mesleğine küstürmeye, yaşamlarını çekilmez hale getirmeye kimsenin hakkı yoktur. Bu haksızlığa sendikamız asla müsamaha göstermeyecektir." dedi.
"Öğretmenleri mesleğine küstürmeye hakkınız yok"
Hükümetin attığı her adımda öğretmenleri mağdur ve perişan etmeyi alışkanlık haline getirdiğini söyleyen Avcı, "Eğitimin acil çözülmeyi bekleyen sorunları yerli yerinde dururken ortaya 'zorunlu rotasyon' diye bir projeyi çıkarmak ne kadar mantıklıdır. 'Deneyimli öğretmenlerden Doğu ve Güneydoğu bölgelerinde yararlanacağız' gibi popülist ve bilimsellikten uzak bir gerekçe ile eğitimin birikmiş ve kangren haline gelmiş sorunları çözülemez. Hükümet öğretmenleri mağdur ve perişan etme politikalarından derhal vazgeçmelidir. Milli Eğitim Bakanlığı, öğretmenleri mesleğine soğutan, yaşama küstüren uygulamalarına ivedilikle son vermeli ve öğretmenlerin mesleki, mali, özlük ve demokratik sorunlarını çözmeye yani asli işine odaklanmalıdır." şeklinde konuştu.
"Zorunlu rotasyon yerine teşvik"
Başbakan Erdoğan'a ve Milli Eğitim Bakanı Avcı'ya seslenen Avcı, "Kamu hizmetlerini, halka sunan memur ve öğretmenlerin zorunlu rotasyon nedeniyle mutsuz olması, performans ve iş verimlerinin düşük olması en başta hükümetin zararınadır. Bunun yerine teşvik ve özendirici politikalar uygulanmalıdır. Rotasyon uygulaması cebir ve korkuyla değil memurların rıza ve gönüllü iştirakiyle sağlanırsa hükümetin iyi niyetle ve haklı gerekçelerle hareket ettiği kanaati oluşacaktır." dedi. (Ömer Yasin Ergin - İLKHA)