• DOLAR 34.118
  • EURO 38.274
  • ALTIN 2922.886
  • ...
HÜDA PAR: Van`ın bütün ilçelerinde kendi adayımızla gireceğiz
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

VAN - HÜDA PAR olarak önlerine bir seçim çalışması koyduklarını ve hedeflerini belirlediklerini ifade eden Hür Dava Partisi, (HÜDA PAR) Van Şube Başkanı Rasim Sayğın, çalışmalarının tüm hızıyla devam ettiğini ve süreç içersinde ziyaret edilmedik bir tek ev kalmayacağını söyledi.

HÜDA PAR Van Şube Başkanı Sayğın, şu ana kadar merkez, ilçe, belde, köy ayırmaksızın 55 bin aileye ulaştıklarını belirterek, HÜDA PAR olarak, seçim gününe kadar Van`ın geri kalan kısmının tamamını gezeceklerini ifade etti.

HÜDA PAR olarak seçime gireceklerini ve bu süreçte halka verdikleri sözlerin ve vaatlerin yerine getirmek için bütün güçleriyle çalışacaklarını sözlerine ekleyen Sayğın, "Bu kadar inançlı ve iddialı bir çalışmamız ve halkımıza kendimizi tanıtmamız karşılığında son günlerde `HÜDA PAR falanca şahsın lehine seçimden çekilecek` tarzı söylemlerin hiçbir doğru tarafı yok. Zaten bu konuda kendilerine ulaştığımız halkımızda bu söylemlere itibar etmiyor ve etmeyecektir. Bizler birinci ağızdan bir daha buradan halkımıza ulaşması adına bu gerçeği buradan dile getiriyoruz. Bizler, seçime Van`ın bütün ilçelerinde kendi adayımızla gireceğiz. İlçeler noktasında da temayül yoklamaları sonuçlanmış, başvurular değerlendirilmiş durumdadır. 19 Aralık 2013 tarihi bizim 1. Kuruluş yıldönümümüzdür. Dolayısıyla Diyarbakır da geniş katılımlı bir tören düzenlenecek ve bu gün yapılacak törende adayların açıklanması bekleniyor. Ancak yine de genel merkez bu konuda son kararı verecektir." diyerek bu söylemlerin gerçek bir tarafı olmadığını ifade etti.

"Gittikleri her platformda HÜDA PAR`ı karşılarında gördüler"
Ortaya atılan söylemlerin çıkmasının altında yatan asıl nedenin, HÜDA PAR`ın siyaset sahnesinde görülmesinde duyulan rahatsızlık olduğunu söyleyen Sayğın, HÜDA PAR`ın siyaset sahnesine girmesiyle bölgede yaşayan siyasi aktörlerin açıklarının ortaya çıkacağını dile getirerek, "Bu açıkların ve kirli oyunların bir şekilde ortaya çıkmasını istemeyen siyasi aktörler mevcut. Bu aktörler ilkin HÜDA PAR`ı görmezden geldiler. Tabela partisi mahiyetine çekmeye çalıştılar ve hiçbir platforma HÜDA PAR`ın ismini ağızlarına bile almak istemediler. Ancak, gittikleri her platformda HÜDA PAR`ı karşılarında görünce, her evde HÜDA PAR`ın parti programlarını görünce karşılarında inançlı ve kararlı bir HÜDA PAR olduğunu anladılar ve adeta bunun önüne geçmek için yol arıyorlar. Bu bağlamda, HÜDA PAR`ı nasıl engelleyebilirizin peşine düşen bu çevreler ortaya yaydıkları bu dedikodular ile halkın kafasına bir şüphe ve karışıklık sokmaya çalışıyorlar" uyarısında bulundu.

"M. Mehdi Oğuz Büyükşehir aday adayı"

HÜDA PAR`ın aday başvurularının 2 Aralık 2013 tarihi itibariyle son bulduğunu hatırlatan Sayğın, adaylarının açıklanmamasının altında başka manalar aranmasının doğru olmadığını dile getirerek, "Bizim, parti olarak daha süreç dolmadan ve başvurular bitmeden adaylarımızı açıklamamız aday adaylarına saygısızlık olur bir kere. Şu an itibariyle başvurular bitmiştir. Ancak, genel merkezin inisiyatifi dâhilinde olan tekliflerde olmuş olabilir. Bu konuda bir bilgim yok. Van için söyleyeyim. Şu an itibariyle Van Büyükşehir Belediye Başkan Aday Adayı olarak HÜDA PAR GİK üyesi ve Genel Başkan Yardımcısı Sayın M. Mehdi Oğuz başvurusunu yapmış durumda. Bizler de bu başvuruları temayül yoklamalarıyla da birleştirerek Genel Merkezimize gönderdik. Sonuç inşallah Aralık ayı içerisinde belli olacaktır" dedi.

"Bu seçimde çok iddialıyız"
Van medyasının seçime sanki iki parti girecekmiş gibi bir izlenim oluşturduğunu ve bunun da halkı yanılttığını ifade eden Sayğın, bu davranışın seçmeni etkilemeye yönelik bir girişim olduğunun altını çizdi. Sayğın daha sonra, "Haliyle bu da seçmeni olumsuz yönde etkiliyor. Bizim elbette ki amacımız kendimizi tanıtmak. İslami ve insani bir parti olduğumuzu ve halkımızın emanetine talip olduğumuzu izah etmeye çalışıyoruz. Belediyecilik anlamında ne düşündüğümüzü insanlarımıza izah etmeye çalışıyoruz ve şunun üzerinde ısrarla duruyoruz: ` Belediyeler sizin malınızdır. Yani halkın malıdır. Bu malı siz, bize emanet ediyorsunuz. Aynen yetim malı gibi bizler de bu mala sahip çıkmak zorundayız. Kesinlikle belediyede partizanlık yapmayacağız. Burası hizmet alanıdır ve buraya talip olduğumuzda her kesime hizmet götüreceğiz` diyoruz." Diyerek HÜDA PAR`ın belediyecilik anlayışını ortaya koydu.

"Temsiliyet noktasında halkın arzuladığı noktadayız"
Gerek Vanlılar olarak gerekse de bölge halkı olarak halkın daha önce edindiği siyasi bir bilgi birikimi olduğunu ve buna da saygı duyduklarını söyleyen Sayğın, "İnsanlarımız kendisini temsil ettiğini düşündüğü partiler vardır. Ancak bizler kendimizi tanıttığımızda halkımızda şu izlenim oluşuyor. `bu anlattığınız parti programı dâhilinde bizleri dilimizle, dinimizle, kültürümüzle ve kimliğimizle temsil edecek bir yapıya gerçekten büyük bir ihtiyaç vardır. Bizler böyle bir siyasi yapıya hasretiz ve bu çerçevede hareket ettiğiniz müddetçe sizleri destekleriz` karşılığını alıyoruz. Halk şunu söylüyor. `Biz Van siyasi arenasında iki parti arasında sıkışmış durumdayız`. Dolayısıyla geçmiş dönemlere baktığımızda 50 -60 bin kişinin sandığa gitmediğini görüyoruz. Bu insanlarımız, kendilerini temsil edecek birini bulamadıkları düşüncesiyle sandığa gitmediler. Ve takdir edersiniz ki bu sayı seçim sonucunu değiştirecek bir sayıdır" diyerek temsiliyet noktasında halkın arzuladığı bir noktada olduklarını söyledi.
"Kürd halkı Müslüman`dır"
Yıllardır oy verdikleri halde seçtikleri kişilerin kendilerini temsil etmediğinin düşünen ciddi bir kesimin olduğunu ve halkın bu konuda büyük bir mağduriyet yaşadığını ifade eden Sayğın, halkın özü ve sözü bir siyaset anlayışına hasret kaldığını söyledi. Sayğın, "BDP`den şikâyetçi olup da BDP`nin yıllarca söylediği çerçevede olmadığını söyleyenler olduğu gibi AK Parti`ye de yıllarca oy verdiği halde Ak Parti`nin yerel siyasetinden ve kimlik noktasında ortaya koyduğu çizgiden ciddi anlamda rahatsızlık duyanlar var. Halkımız bu güne kadar müspet düşünerek Ak Partiye oy verdi. Ancak kabul edilmeli ki kimlik anlamında ciddi anlamda ihmaller var ve bu ihmallerin rahatsız ettiği insanlarımızla karşılaştık. Daha önce BDP`ye oy vererek bölgedeki asimilasyon politikasına tepki gösteren insanlarımızda da rahatsızlık var. Zira Kürd halkı Müslüman`dır. BDP`de ki dini değerlere karşı olan saldırı ve ahlaki değerlerin yozlaşmasının yanı sıra halk arasında ki kültürel değerlerin ve örfi değerlerin yok sayılması bu güne kadar BDP`ye oy veren halkımızı ciddi anlamda rahatsız ediyor. Halkımız bu bağlamda duydukları rahatsızlıklarını artık açık açık dile getiriyorlar. İnsanımız, bu iki hususta ortaya bir çözüm konulması gerektiğini ve halkın hem dili hem dini hem de kimliğini savunacak ve bu değerler üzerinden toplumu idare edecek bir siyasi yapı talep ettiklerini dile getiriyorlar. Ki zaten bizim de ortaya koyduğumuz program tüm bu açıkları görerek düzenlediğimiz ve aslında halkın talebini gündeme getirdiğimiz bir programdır" diyerek bu güne kadar sesi çıkmayan sessiz çoğunluğun taleplerini gündeme getireceklerini ifade etti.

"Bizim hareket noktamız Allah`ın emridir"

Bölgelerinde sadece Kürd`lerin yaşamadığını, bunun yanında Van`da yaşayan Türklerin, Lazların, Küresini diye tabir edilen Azeri kökenli insanların da yaşadıklarını ifade eden Sayğın, bu kitlelere de ulaşarak programlarını en ince ayrıntısına kadar anlattıklarını, Kürd meselesinde de bu insanların en az bir Kürd kadar bu insanların hassas davrandığını söyledi. Sayğın, "Bizler bu bağlamda yaptığımız çalışmalar da evet, bu bölgede yıllarca işlenen zulümleri gözden kaçırmıyor ve Kürdistan`da işlenen cinayetlerden tutunda haksızlıklara kadar tüm meselenin üzerinde giderken, Kürdüyle, Türküyle, Lazıyla, Çerkeziyle tüm bu unsurların arasında ki bağı da koparmamaya çalışıyoruz. Hepimizin de bildiği gibi bu bağ İslami ve insani değerlerdir. Bizim hareket noktamız milliyetçilik, ırkçılık, bölgecilik ya da bir milletin diğerinden üstün olduğunu ortaya koymak değildir. Bizim hareket noktamız Allah`ın emridir. Dolayısıyla bu gün zulme uğrayan Kürdler değil de Türkler olsa Allah`ın emri gereği burada da işlenen zulme karşı durmamız gerekeceğinden aynı tavrımızı orda da ortaya koyarız. Zira Allah dilleri, renkleri, ırkları, kendi varlık delili ve bir ayeti olarak ortaya koymuştur. Bizim, bunun aksine davranmamız bu ayeti inkâr olur. Dolayısıyla, biz kardeşiz diyerek içi boş söylemler üzerine bir varlık ortaya koymuyoruz. Bizler Müslüman olmamızın gereğini yapıyoruz" diyerek siyasi parti olarak hareket noktalarına işaret etti.

`Madem Allahın emridir o zaman bu emir baş göz üstünedir`
Kürd meselesine kayıtsız kalamayacaklarını ve topluma gittiklerine ister Kürd ister Türk olsun her kese bu meselenin çözümü için ilkelerini ortaya koyduklarında çözüm taleplerinin altında yatan nedenleri de ortaya koyduklarını belirten Sayğın, " Zira bu halk Müslüman`dır ve asırlardır birlikte yaşıyor. Ancak cumhuriyetin kuruluşuyla Türk ulus kavramı ön plana çıkınca, bu söylem toplum arasında sorun olmuş ve toplumu birbirine kırdırmıştır. Dolayısıyla, Allah(c.c) ayeti kerimesini ortaya koyup bu ayet üzerinden programımızı yükselttiğimizden ve toplumda inşa edilmesi gereken kardeşliğin harcı olarak İslam kardeşliğini koyduğumuzda bizim toplumumuzda yaşayan Türk kardeşlerimizin bize söylediği cümle şu. `madem Allahın emridir, o zaman bu emir baş göz üstünedir` yani halk bunun bilincindedir. Dolayısıyla bizler olabildiğince milliyetçilik ve ırkçılıktan uzak duruyoruz. Evet, Kürdüz ancak Kürtçü değiliz. Milliyetçiliği kesinlikle elimizin tersiyle itiyoruz ve ayaklarımızın altına alıyoruz. Allahın emri ise başımızın gözümüzün üstüne alıyoruz. Halkımıza da bunu söylüyoruz. Halkımızda bu hakikati kabul ediyor. Faşizan ve ırkçı bir söylem üzerine bina edilmediği sürece insanlarımız hakikati kabul etmede hiçbir beis görmüyor." Diyerek yıllarca işlenen kirli oyunlara ve işlenen zulüm ve cinayetlere rağmen halkın İslam kardeşliğini ve hakikati her şeyin üzeride tuttuğuna vurgu yaptı. (Fikret Özkan - İLKHA)


 

Bu haberler de ilginizi çekebilir