AK Partili Güler: Özgür Özel'den özür bekliyoruz
AK Parti Grup Başkanı Güler, Meclis'te yaptığı basın açıklamasında, bugün İçişleri Bakanlığının bütçesinin görüşüldüğünü, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda sabah saatlerinde hiç arzu etmedikleri, kendilerini üzen olayların yaşandığını söyledi.
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya'nın komisyona girişte bir engellemeyle karşılaştığını belirten Güler, bir arbedenin yaşandığını, üzüntü duydukları görüntülerin kamuoyuna yansıdığını ifade etti.
TBMM'de gerek Genel Kurul gerekse komisyonlarda her türlü fikir alışverişinin yapılacağı ortamların olduğunu vurgulayan Güler, şöyle devam etti:
"Siz burayı bir kabadayılıkla, bir kaba kuvvet kullanarak, burada yapılacak çalışmayı engellemek, geciktirmek veya başka bir hale sokmak gerçekten ülkemizin demokratik kurallarına uygun olmayan bir davranış olmuştur. Ben bu eylemin, bu engellemenin bir daha yaşanmaması için bir daha böyle görüntülerin kamuoyuna yansımaması için içten bir temennide bulunuyorum. Bütün siyasi parti gruplarına da bu hatırlatmayı yapıyorum. Yapılan eylemi kınadığımızı, bir daha yaşanmaması noktasında bütün siyasi parti gruplarına da büyük sorumluluk düştüğünü buradan ifade etmek istiyorum."
16 Ağustos'ta olağanüstü toplanan Meclis Genel Kurulunda da bazı olayların yaşandığını hatırlatan Güler, yaşanan olay sonrası CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in "Sözlerin havada uçuşacağı yerde kaba kuvvet ve şiddet uygulandı." ifadesini sarf ettiğini anımsattı.
Şimdi benzer olayın TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda yaşandığını dile getiren Güler, "Sorumluluk sahibi Özgür Özel'den de gerekli adımı bekliyoruz. Meclis'te asla kaba kuvvete, şiddete, kabadayılığa asla yer veremeyiz, kabul edemeyiz, bunu normal sayamayız." dedi.
Milletin böyle bir davranışı milletvekillerinden beklemediğini söyleyen Güler, vatandaşın kendi hayatını daha da iyileştirecek kanunları yapmayı beklediğini, AK Parti olarak bundan sonra da bu hassasiyetle çalışmalara devam edeceklerini belirtti. Güler, "CHP Genel Başkanı Özgür Özel'den de gerekli tutumu almayı, bir özür beklediğimizi ifade etmek istiyorum." diye konuştu.
Güler, Özgür Özel'in dün CHP'li belediyelerin borçlarıyla ilgili, "Bu borçlar AK Parti döneminde oluşan borçlar" dediğini ancak durumun böyle olmadığını söyledi. Ankara Büyükşehir Belediyesinin SGK'ye Şubat 2019'daki borcunun 200 milyon lira, İstanbul Büyükşehir Belediyesinin borcunun ise 70 milyon lira olduğunu belirten Güler, şunları kaydetti:
"CHP'li belediye başkanları geldi Ankara Büyükşehir Belediyesinin Eylül 2024 itibarıyla borcu 8,2 milyar liraya yükselmiş, tam 41 kat artmış. İstanbul Büyükşehir Belediyesinin Eylül 2024 itibarıyla borucu da 5,9 milyar liraya çıkmış, 85 kat artmış. Kim yapmış bu borçları? SGK'ye borcu olan Ankara Büyükşehir Belediyesi, 5,5-6 milyar liraya konserler veriyor, bir kısmı pandemi döneminde. İBB de bu borçlar oluşurken yine halk konserlerine devam ediyor. Mali disiplini gözetmeyen, kendisine emanet edilen bütçeyi, belediye kanunu kapsamında, görev yetki ve sorumluluk alanı içinde kullanmayan yönetimlerle karşı karşıyayız. Bunun da üzerini örtmek için 2019 öncesinde borç varmış gibi algıya girişti."
İzmir Büyükşehir Belediyesinin 2024 yılı itibarıyla kullandığı bütçenin 45 milyon lira olduğunu, gelecek yıl bütçenin 60 milyar lira olacağını ifade eden Güler, "Bu 45 milyar liranın ne kadarını İzmir Körfezi'nin temizlenmesi için ayırdılar? Bu notu da Özgür Özel'e iletirlerse biz de öğrenmek isteriz." dedi.
Özgür Özel'in "SGK arsalarımızı almıyor' iddiasında bulunduğunu belirten Güler, bu durumun da gerçeği yansıtmadığını söyledi.
Bir gazetecinin "CHP'lilerin, odalarının dinlendiğine yönelik iddiası oldu. Hem Meclis'in itibarı hem güvenlik açısından böyle bir olasılık olabilir mi?" sorusuna Güler, şu yanıtı verdi:
"Bu iddia doğru değil. Esenyurt Belediyesi önündeki olaylar neticesinde bunu zaten açıklamışlar. Orada gizli bir şey yok. İçişleri Bakanının da Meclis'e geleceğini; 'biz de orada size gerekli şeyi yapacağımızı göreceksiniz' diye kamuoyuyla paylaşılmış. Bütün Meclis'i töhmet altında bırakacak, gerçekten bir deliliniz olmadan sadece ben söyledim millet de böyle baksın gibi bir tavrı ve açıklamayı doğru bulmam. Herkes sorumluluk sahibi olmalı. Tüm Meclisimizi, çalışanlarımızı, milletvekillilerini, Meclis Başkanımızı töhmet altında bırakacak ucuz ifadeleri, delilsiz, belgesiz bu tür iddiaları 40 defa düşünerek söylemek gerekir."