Şeyh Gazi Yusuf Huneyna İslami direnişin bölgenin gelecekteki gelişmelerindeki rolü hakkında açıklamalarda bulundu. Habernas’ta geçen habere göre İslami direnişin sadece bölgesel değil, küresel düzeyde de önemli bir oyuncu haline geldiğini söyleyen din adamı, 7 Ekim Aksa Tufanı Operasyonunun Ortadoğu’nun siyasi manzarasını tamamen değiştirdiğini ve İslami direnişin bölgenin geleceğinde belirleyici rol oynayacağını gözler önüne serdiğini dile getirdi. “Bugün direniş, öyle bir güç ve meşruiyet kazandı ki, onu bölgesel değil, küresel düzeyde ana aktör haline getirdi” diye konuşan Şeyh Huneyna dünyanın tamamen Amerika’nın kontrolünde olan tek kutuplu devletten çıkacağını ifade etti.

Şeyh Huneyna şöyle devam etti: “Bugün direniş, Aksa Tufanı operasyonuyla yüzölçümü 350 kilometrekareden az olan Gazze Şeridinde, siyonist düşmanı küçük düşürdü, korkularını yerle bir etti. Lübnan’daki İslami direniş de israil’i küçük düşürdü ve Gazze’deki kardeşlerine yardım ederek, Irak ve Yemen’deki direniş hareketlerinden aldığı destekle direnişi güçlendirdi.”

Şeyh Gazi Yusuf Huneyna Aksa Tufanı Operasyonunun ardından direnişin en önemli kazanımının, Filistin’in küresel statüsünü ve Filistin halkının meşru haklarını hatırlattığını söyledi. Şeyh Huneyna, Filistin meselesinin bir kenara atıldığının herkes tarafından bilindiğini, Aksa Tufanı Operasyonunun asıl başarısının, bu meseleyi küresel, Arap ve İslam dünyası düzeyinde yeniden tesis etmesi olduğunu kaydetti. Lübnanlı alim, işgal rejiminin Gazze’deki suçlarına karşı Batı da dahil olmak üzere çeşitli ülkelerdeki yaygın protestolara ve üniversite öğrencilerinin hareketlerine de değindi.

Açıklamalarının diğer bir bölümünde Şehit Nasrallah’ın şehadetinin ardından Hizbullah direniş hareketinin yeni genel sekreteri olarak Şeyh Naim Kasım’ın seçilmesiyle yeni bir dönemin başladığını belirterek Hizbullah’ın liderlerinin ve komutanlarının şehadetiyle zayıflatılabilecek bir siyasi parti olmadığını, aksine güçlü bir şekilde ilerleyecek bir düşünce okulu olduğunu söyledi. Şeyh Naim Kasım’ın Nasrallah’ın yolunda devam edeceğini ve bu yönde ilerleyeceğini sözlerine ekledi.

Şeyh Huneyna, ABD’deki son başkanlık seçimleriyle ilgili soruya, ABD’nin Ortadoğu politikalarının Demokratlar veya Cumhuriyetçiler iktidara geldiğinde değişmeyeceğini söyledi. “İkisi de aynı madalyonun iki yüzü ve Ortadoğu’ya yönelik politikaları da pek farklı olmayacak.” diyen Lübnanlı alim ABD’nin Filistin milletine hiçbir zaman faydası olmadığını ve olmayacağını ve diğer ABD liderleri gibi her zaman siyonist rejime hizmet ettiğini vurguladı.

Gazze’deki  KATLİAMLARDAN ABD SORUMLU

Sonuncusu Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Beyt Lahiya'da düzenlenen bombardıman olmak üzere işgalcilerin bölgede devam eden "katliamlarından" ABD yönetiminin sorumlu olduğu belirtildi.

Filistin resmi ajansı WAFA'da yer alan habere göre, Filistin Devlet Başkanlığı Sözcüsü Nebil Ebu Rudeyne, işgal rejiminin Beyt Lahiya'da zorla yerlerinden edilen Filistinlilerin sığındığı binayı hedef alan son bombardımanı başta olmak üzere düzenlediği saldırılara ilişkin açıklama yaptı. Ebu Rudeyne, ABD yönetiminin, işledikleri suçların cezasından kaçmaları ve uluslararası meşruiyet kararlarına meydan okumaları konusunda işgal rejimi makamlarına siyasi bir kalkan sağladığını belirtti. Filistinli yetkili, işgal rejimi makamlarının ABD'nin devam eden siyasi, mali ve askeri desteğini, "çok sayıda kişinin ölümüne yol açan soykırım niteliğindeki katliamlara dönüştürdüğünü" kaydetti.

Ebu Rudeyne, şiddet ve istikrarsızlık sarmalının büyüyerek tüm bölgeyi ateşe atma riski oluşturacağı konusunda uyarıda bulundu. Devlet Başkanlığı Sözcüsü, ABD yönetiminden, saldırıları ve Filistin halkı aleyhindeki soykırım suçunu durdurması, acil ateşkes çağrısında bulunan 2735 sayılı karar başta olmak üzere uluslararası meşru kararlara uyması ve bölgenin tamamına yardımların ulaştırılması konusunda işgal rejimine baskı yapmasını istedi.

Gazze'deki Filistin hükümeti, işgal ordusunun Gazze'nin kuzeyindeki Beyt Lahiya ile orta kesimindeki Nusayrat ve Bureyc mülteci kamplarına düzenlediği 6 saldırıda 96 kişinin katledildiğini, 60 kişinin yaralandığını açıklamıştı.